Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '10

 
Kategori
Siyaset
 

Alçakça bir iftira ve fire

MHP lideri Bahçeli, 18 Ağustos Çarşamba günü, iktidar kanadının terör örgütüyle anlaştığını şu sözlerle dile getirmişti: “PKK ile anlaştığınızı niye saklıyorsunuz? Kandil’den ses geliyor, ‘4 defa görüşüldü, 4’ünde de anlaşma yapıldı’ diye... Kiminle? İmralı ile anlaşma yapıldı. Bunu niye açıklamıyorsun Sayın Başbakan? Kim görüştü, İmralı ile ne adına görüşüldü?”

20 Ağustos Cuma günü, Kahramanmaraş’ta konuşan Erdoğan, "Son günlerde yeni bir çarpıtmayla karşı karşıyayız. Terör örgütünün eylemlerini geçici olarak durdurduğunu açıklaması hükümetimizle ilişkilendirilmeye çalışılıyor. Açık söylüyorum. Bu alçakça bir iftiradır.” diyerek hem iddialara cevap veriyor, hem de iddia sahiplerini suçluyor

Başbakan’ın kullandığı “Alçak” kavramı “edeb”e uygun mudur? Uygunsa, başkaları kullandığı zaman neden edepsizlikle itham ediyor, uygun değilse kendisi neden kullanıyor?

Geçelim!

İçeriğe bakalım… Hakikaten AKP ile terör örgütü veya onun temsilcileri arasında bir pazarlık yok mudur?

İmralı, var diyor…

Kandil, aynen, “Öcalan’la konuştular, ateşkes ilan ettik. Aslında Öcalan aradan çekilmişti, karşı taraftan diyalog talebi gelince, önderimiz bir fırsat daha verdi” diyor.

BDP sözcülerinin ağızları kulaklarında, referandumdaki “evet” şartlarını sıralıyorlar…

Sudan sebeplerle MHP’li, CHP’li belediye başkanlarını kolayca görevden alan İçişleri Bakanı; devlete küfreden, özerklik diyen, Türk Bayrağının yanına yeni bir bölücü bayrak isteyen BDP’li Diyarbakır belediye başkanı hakkında kılını kıpırdatmıyor.

Yine İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 2 hafta önceki Diyarbakır gezisi sırasında aydınlarla basına kapalı yaptığı toplantıda ’şiddete karşı ve barışçı aydın’ Kemal Burkay’la görüştüğünü açıkladı. (Yeniçağ, 21 Ağustos 2010)

Kim bu Kemal Burkay?

Öcalan’ın yakın dostu olan ve 30 yıldır İsveç’te yaşayan Kürt siyasetçi!

Bu arada, bölgenin kanaat önderlerinden Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu "DEVLET, PKK İLE MASAYA OTURDUM DEMEZ, DOĞRU DA OLMAZ. Ancak bunun kırk yolu vardır. Örgütle görüşmezsiniz de Ahmet Türk’le görüşürsünüz. Burada dolaylı yöntemler önemlidir." dedi. (Hazal ATEŞ/Sabah)

En mühimi; “pazarlık” haberleri çıkana kadar BDP’yi “Hayır”cı CHP ve MHP ile birlikte gösteren, hatta hepsine birden “ruh üçüzü” diyen Başbakan, bu söylemini birden bire terk ediyor.

Netice...

Veriler ortada…

Kim doğru, kim yalan söylüyor?

Açık değil mi?

* * *

AK Parti... Kırmızı alarm

Gezdiğimiz yerlerde görüyoruz ki:

AK Parti içinde "açılımdan rahatsız olanlar" var.

Referandumda "acaba 'hayır' oyu mu kullansam" diyenler var. Ancak; "İl/ilçe yönetimi... Parti büyüğü... Partili kanaat önderi... Partinin mahalle temsilcisi " hemen onu "yakın markaja" alıyor.

AK Parti "evet" oylarında "iç fire" olmaması için "kırmızı alarmda." (Yavuz Donat, Sabah, 21 Ağustos 2010)

Demek ki neymiş?

“İç fire”!

Nerede?

AK Parti’de… “MHP ve ülkücüler fire verecek” diyen AK Partide!

 
Toplam blog
: 1412
: 1241
Kayıt tarihi
: 04.06.10
 
 

Ücret karşılığı hiçbir yerde çalışmıyorum. Sandıklı'da doğdum. Kuleli Askerî Lisesi, Kara Harp Okul..