Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '10

 
Kategori
Siyaset
 

Hanefi Avcı'nın Kitabı ve gerçekler...

Hanefi Avcı'nın Kitabı ve gerçekler...
 

Yıllardan beri kulaktan kulağa fısıldanan bir gerçeği, Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı dile getirip kitaplaştırdı. Tabi hemen hakkında soruşturma da açıldı. Oysa bu ülkeyi bölmek için ellerinden geleni yapanların ne söyledikleri, ne de yazdıkları hakkında kimse kılını kıpırdatmadı.

Bunun anlamı şu oluyor; Ülkede gerçekleri söylemek soruşturma, hatta hapis yatma nedeni, ülkeyi bölmek için terör örgütü üyesi olmak, ülkeyi bölmek için her türlü eylem ve söylemde bulunmak ‘demokratlık’ oluyor.

Biz gelelim Hanefi Avcı’nın Kitabına;

Kitabın adı: Haliçte Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat

Kitabın Yazarı: Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı

Hanefi Avcı bu güne kadar toplum tarafından çeşitli vesileler ile tanındı. Tanınma nedeni, Emniyet İstihbarat Dairesinin başında bulunması, yaptığı operasyonlar ve özellikle Edirne Kapıkule sınır kapısına yerleştirdiği kameralarla, rüşvet çarkını tespit ederek, adı karışanları bir bir yakalaması.

Hanefi Avcı Emniyet içindeki Fetullahçı yapının bir elamanı olarak tanınan, ancak dürüst, gözünü budaktan sakınmayan, çalışkan, yaptığı işi kanunlar çerçevesinde yapan birisi olarak tanınır. İstihbarat Daire Başkanlığından alınmasının nedeni, kitapta açıkça belli oluyor. Fetullahçı yapıya özveri ile hizmet etmeyip, Hak, Hukuk gibi kavramları öne çıkardığı anlaşılıyor.

Gelelim Kitabın içeriğine;

Kitapta Emniyet Teşkilatının ve özellikle İstihbarat kısmının nasıl bir yapılanma içinde olduğu gözler önüne seriliyor. Aylarca ülke gündemini meşgul eden ve hala meşgul etmeye devam eden konuların, nasıl aslının astarının olmadığı, en yetkili ağızlar tarafından açıkça ortaya konuluyor.

* Örneğin; Ergenekon Davası: Varlığı konusunda hiçbir ciddi emarenin olmadığını, amacın geçmişte yaşanan faili meçhul olayları bir torbaya doldurmak olduğunu, olayların aydınlatılmasından ziyade böylesine bir örgüt yaratılıp, her olayı bu örgütle irtibatlandırmak olduğunu…

* Danıştay Saldırısı: Saldırıyı yapanın ve yaptıranların bilinmesine rağmen, Ergenekon isimli örgütle zorlama bir irtibat kurulduğunu ve dosyanın Ergenekon dosyası ile birleştirildiğini, oysa bu olayın apayrı bir olay olduğunu…

* Emniyet içindeki yapılanma: Emniyetin en kritik noktalarına cemaatin adamları yerleştirilip, ellerine her türlü teknolojik imkânın verildiğini, böylesi kritik yerlerde görev alanların, üstündeki amirden ziyade, kendilerine imam denen, cemaat içinde etkinliği olan kişilere karşı sorumlu olduklarını, bu görevlilere emri cemaat liderinin verdiğini…

* Cemaatler: Devletin tüm örgütlenmesi içinde kendilerine yer edindiklerini, devlet çarkının cemaatler eliyle yürütüldüğünü, cemaatlere karşı yapılan en küçük bir hareketi cezasız bırakmadıklarını, buna örnek olarak Emniyetin üst düzey sorumluluğuna kadar yükselenler hakkında düzmece kaset düzenleyip, medya ayağı ile basanı sızdırıldığını, böylece o görevde ne kadar başarılı olduğu bilinen bu üst düzey görevlinin bir anda görevden alınmasını sağladıklarını, ayrıca toplumda cemaat dışında öne çıkan herkesi bir tehdit olarak algılayıp, hakkında bir kaset hazırlanarak medyaya sızdırıldığını, bu kaset olayına Deniz Baykal’ın da dâhil olduğunu…

* Emniyet İstihbarat Dairesi: Cemaatin en kuvvetli yapılanmasının bu kısımda olduğunu, ellerinde her türlü dinleme cihazının olduğunu, ülkedeki her türlü kanunsuz dinlemenin bu kurum tarafından yapıldığını, onca yolsuz olayına rağmen, yolsuzluğu yapanların cemaat üyeleri olmasına rağmen onların dinlenmediğini ve haklarında CD hazırlanmadığını…

* Balyoz Davası: Ordu içine sızan cemaat üyelerinin dışarı çıkardıkları belgelere, uzun ve suçlayıcı eklemeler yapıldığını, bu eklemeleri tetkik edecek kesimlerinde aynı cemaatin üyeleri olduğunu, bilimden uzaklaşıldığını, cemaat-tarikat ilişkisine göre işlerin yürütüldüğünü, bu yüzden birçok ünlü ismin mağdur edilerek, önemli görevleri yapmaları engellendiğini…

Ve buna benzer binlerce basit olayın bile cemaat-tarikat ilişkisi içinde yürütüldüğünü anlatmaktadır.

İktidar kanadının adamı olarak bilinen Hanefi Avcı’nın niye böyle bir yola gittiğini şimdilik anlamak pek mümkün olmasa da, görünen o ki, cemaat üyeleri Hanefi Avcı’yı da dinlemeye almışlar görünüyor. Şimdi görevden alınıp, açılan soruşturma en kısa sürede tamamlanarak, “Ergenekon” sanığı olarak içeri atılırsa hiç şaşırmamak lazım. Bu yapı, insanları kullanıp, işe yaramadığı kanaati hâsıl olunca, gözünün yaşına bakmadan adamlı harcayan bir yapı. O nedenle bu cemaat adına iş yapanlar, bir gün silahın kendilerine döneceğini de unutmamalılar.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..