Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

04 Eylül '13

 
Kategori
Deneme
 

Aldanıyorsunuz...

Aldanıyorsunuz...
 

Ben huzurun koca bir yalnızlıkta gizli olduğunu teyid etmekteyim artık, yaşamımız bomboş kalsın demiyorum lakin yaşamımıza kattığımız her türlü bilgiden bir haber yaşayan insanların günün birinde kalB


Sıcak dolayısıyla yaşadığım bu şehirden kaçıp, sığındığım bu kasabada, huzur, sessizlik ve bir o kadarda koca bir yalnızlık hakimdir. En az her üç evin birinde ölmeyi bekleyen ve kaderlerine terkedilmiş yalnız ve ihtiyar insanlarıda görmek mümkündür.  Onların gözleride kapıdadır üstelik , öylece, kendilerine bir arayan ve soran beklerler. Yalnızlıktan ölen bir kimseyi şuana kadar duymadım ben,  burada sıkılmadan yaşıyorsam; daha doğrusu yaşayabiliyorsam bu yüzdendir işte. İçimizdeki gizeme yönelelim o halde, birden fazla oluşumuza odaklanalım ve hadi hepsini dışarı çıkartalım, kısaca bu kasvetli dünyanın acımasız yalnızlığında kendimize arkadaşlar edinelim ve bu içimizden biri olsun,kısaca dışarı çıkartmayı akıl edemediğimiz içimizdekilerden biri olsun. Ben şahsen birden fazla olduğumu düşünüyorum , çocukla çocuk, ihtiyarla ihtiyar olabildiğimi biliyorum. Bu yüzdendir ki insanlarla iletişim konusunda hiç bir zaman zorlanmamışımdır, ama kalp yinede kalbimize  ve ruhumuza yakın bulduğumuz insanları kabul etmek ve yanımızda onları görmek ister. Bu kim olursa olsun ister elli yaşında olsun isterse beş yaşında hiç farketmez.  Olgun ve genç bir insan yaşlı kimselerle arkadaşlık kurabiliyorsa bu yadırganmamalıdır. Bir çoğunun göremeyeği ruhta insanlar gizlidir dünyada. Şu haylazlıklara şu yaramazıklarada bir bakın, bizi acımasızca vede yüz üstü terk edip giden dostlara bir bakın,Bunca zamandır dostlarımız olduğunu sandıklarımıza da bir bakın. Hiç bir şeyin tam olarak doğal olduğunu ve kalabilmiş olduğunu düşünmemekteyim ben. Nitekim bize verdiği kadarda bizden çalmaktadır hayat.Eğer bir teselliye ihtiyaç duyacak olursak en yakınımızdaki insanlara bakalım, darbe yemekten korkmayın mesela, dünyada darbe yiyen tek insan siz değilsinizdir! Terk edilmektende korkmayın dünyada terk edilen ilk insanda siz değilsiniz! İnsan güçlü bir varlıktır kanaatimce, sadece bunu kabul edebilecek vede hatırlayabilecek iyi bir psikolojiye ihtiyacımız olabilir. Bu kendimizi her türlü rahatlatmaktan geçebilir. Örneğin  o kadar başka hayatlara odaklıyızdır ki içsel benliğimizdeki kalabalıklarla sohbet etmişliğimiz pek fazla yoktur mesela, hadi öyleyse onlarla bir sohbete koyulalım. Dünyada durmadan bir şeyler yaşanıyor bu doğru. Savaşlar, terör saldırıları aile içi şiddet, kavgalar, gürültüler, ölümler!, Tüm bu olumsuzlukları görmeden yaşayabilen insanlar varsa ki varlar, ben bunu biliyorum, ne mutlu onlara. Bu durumun ne kadar iyi vede ne kadar kötü olduğunu anlatmak aslında hiçte zor değil.Kimileri öylesine kör olmaya alışmış ve alıştırılmıştır ki dünyaları hep sadece kendi ekseninde dönüp durur.Örneğin katlardan ev almak, arabalar almak, ya da yazlıklar almak gibi. Bu tarz insanların hiç bir şeyi göremiyor olmaları normaldir, çünkü başka dünyalara ayıracak zamanları yoktur ve kendilerine görede birden fazla dert sahibidirler üstelik. Sahi dünyanın onca karmaşasını görmezden gelerek yaşayabilen bu ruhtaki insanların nasıl oluyorda birden fazla derdi olabiliyor. Mesela gösteriş uğruna yaşadıklarını söyleyebilirmiyiz,yada bunu ben söylersen ayıp mı etmiş olurum. Ya birbirleriyle yarıştıklarına ne dersiniz, benim arabam var evim var, param var, peki sağlığın ve mutluğun var mı. Kimi kandırıyorsunuz ki Aynı şeyleri yapıp duruyorsunuz, sabah gidip akşam geliyorsunuz, çalışmaktan yaşamaya fırsat bile bulamıyorsunuz üstelik, örneğin dostlarınızla çok az görüşüyorsunuz, yeni aldığınız her eşya evinizde kimseleri ağırlayacak fırsatı bulamadığından eskiyip gitmektedir, yaşayamıyorsunuz ama ulaştığınız o her tülü mal ve mülkle mutlu olabileceğinizi sanıyorsunuz, aldanıyorsunuz, bir kez daha söylüyorum o halde aldanıyorsunuz...

Dilenci gibi yaşıyor olmaktan korkmayın, krallar kadar mutlu olarak ölmesini bilin yeter. Hiç bir şeye sahip olamamış olmanız sizi derinden kederlere itmemeli, ben serserice  ama büyük bir farkındalıkla yaşanmış bir  hayatın  yaşanılan her mutlu dakikasını mala ve mülke değişmem. Her fırsatta doğayı dinliyorum mesela, bana şarkılar söylüyor sanki, dağlara bakıyorum beni yolculuklara sevk ediyor şimdi,görünmeze odaklanıyorum bana algı yenilemede ayrıcalık sağlıyor sanki, ve ben huzurun koca bir yalnızlıkta gizli olduğunu teyid etmekteyim artık, yaşamımız bomboş kalsın demiyorum lakin yaşamımıza kattığımız her türlü bilgiden bir haber yaşayan insanların günün birinde kalabalık vede ruhumuza göre ağırlık olabileceğinide hatırlamamızda yarar var sanırım. O yüzden yaşamımıza da sadece bizleri anlayabilecek insanları katmamız kafidir. Şu sıralar çoğu kimse şu sözü söylüyor, az insan çok huzur! Bu doğru yalnız bunu ruhuna teyid ettirmeden sadece sözde vede lafta bırakan insanlara ne demeli ,sahi onu kaldırabilecek kapasitenin öncelikle mevcut olması gerekmiyormudur bünyede.  Bence gerekiyor; çoğu şey o yüzden hep dilde kalıyor. Bugün mevlana sözlerini sadece sanal paylaşım sitelerinde paylaşmak yerine, birde o felsefeyi tam anlamıyla benimseyip yaşamlarına katmış olsalardı, sanırım dünya çok daha güzel bir yer olup çok daha güzel ve mutlu insanlarla dolu olurdu. Artık bir şeyler sözde kalmamalı öyle değilmi artık bir şeyler devreye girmeli öyle değilmi artık ruh ilkelliği bırakıp çağ atlamalı öyle değilmi, tabakadan tabakaya geçmemizin zamanı gelmedi mi? Peki bu duruma siz ne dersiniz ?...

Kasabamdan Denemeler-Yazan-Edibe Toğaç...

 
Toplam blog
: 153
: 534
Kayıt tarihi
: 14.02.12
 
 

28.05.1988 Adana doğumluyum ve Adana'da yaşamaktayım! Yazar&Şair '' Başka türlü seviyorum ben seni'..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara