Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '12

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aldatılmanın dayanılmaz ağırlığı

Aldatılmanın dayanılmaz ağırlığı
 

Kadınların ortak yarası aldatılmak…

Acaba hiç aldatmayan, cidden çıkıpta “ya ben harbi, adam gibi bir adamım asla ne karımı ne de sevgilimi aldatmadım ve aldatmamda “diyen olabilir mi? Eminim herkes şu andan sonra savunmaya geçecektir. “Tabi ki var, tabi ki ben” seslerini duyar gibiyim. Ama o seslere cevap veriyorum. “Hiç inandırıcı değilsiniz”

Aldatmak nedir? Sadece eş veya sevgiliden başka biriyle paylaşılan bir gece midir? Maalesef hayır! Aldatmak zihinsel, ruhsal ve fiziksel gerçekleşir. Zihin algılamadan bir münasebet doğmaz. Öyleyse fiziksel bir aldatma için iki şart yerine gelmiş durumda. Peki, ruhsal olanlar?

Yani bir gece, tek bir hata diye başlayıp senelerce süren aldatmacalar için ne söylenebilir? Bir türlü bitmeyen, bitemeyen yalanlar… Zaten en korkunç olanı da odur. Ruhen aldatılmak… Oysaki erkekler sizi elde edebilmek için aklınızın alamayacağı her şeyi yaparlar. O zaman güzelsiniz, alımlısınız, bakımlısınızdır. Hiçbir kusur, hiçbir davranış gözlerine batmaz. Üstünüze gül bile koklayamazlar. Heyecanlar, hevesler, bakışmalar, buluşmalar sadece elinizi tutmak için bile günlerce bekleyebilir, bir küçük bakış için kapınızda bile yatabilirler.

Ama bütün bu sihir onunla aynı çatı altına girene kadardır. Bütün hevesler, heyecanlar sevgiler, aşklar bir anda yok olabilir. Dokunulmazlık kalkanı birden kaybolur. Zamanın hainliğini de hesaba katarsak onun sizden uzaklaşması için geri sayım başlamıştır bile.

İşte bu zamanda fark edilen üçüncü bir kişi hayatınızın tam ortasına bir yılan gibi çöreklenebilir. O zaman güzelliğinizin, zekânızın, hoşgörünüzün hiçbir anlamı yoktur. Çünkü artık görünmez olmuşsunuzdur. Ve artık aynı evin içinde yaşayan iki yabancı olunması kaçınılmazdır. Ne zaman hangi arada sizi çok sevdiğini tutkuyla bağlı olduğunu unutur anlamazsınız bile. Gül kokan dudaklarınız, bahar kokulu saçlarınız, bir masal gibi konuşan kalbiniz artık değersizdir.

Ancak sahiplenme duygusu devreye girdiğinde size tercih ettiği kişinin de evdekinden farklı olmadığını anlamaya başlar. Tabi eğer şanslıysa… O zaman ufak da olsa bir şansı vardır belki geri dönmek için… Tek bir adım yeterlidir sadece. Çünkü kadınlar affeder. Kimisi tüm pişmanlığını koynuna alır ve döner. Ama dönemeyenler her iki tarafa da ihanet edenler. Ne yardan ne serden geçenler? İşte onlar aslında sadece ve sadece kendini aldatır…

“Aldatmak kendini başkalarından kurnaz sanmaktır” Ama mümkün değildir. Emin olun ki aldattığınız kişi de en az sizin kadar akıllıdır. Susması ve affetmesi yalnızlık yada aptallıktan değil, yüreğinin büyüklüğündendir.

 

 
Toplam blog
: 24
: 791
Kayıt tarihi
: 23.10.09
 
 

İstanbul'da yaşıyorum. Bilgisayar Eğitimi veren bir firmada satış ve organizasyon görevi yapıyoru..