Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

16 Nisan '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aldatma Üzerine

Hayal gücü fazla olmayan ve fakat düşünebilen ve düşündüklerini dile getirme arzusunda olan bir insan için; gerçekleri yazmak daha kolay oluyor. Ama kimilerine göre gerçekler son derecede tatsız olabiliyor. Örneğin aldatma konusu…

Aldatma denildiği zaman akla gelen ilk husus eşlerden birinin, diğerinden gizli olarak bir başkasıyla beraber olmasıdır.

Burada söz konusu edilecek olan erkektir. Çünkü erkek: Doğası gereği; tek eşli olamayacak bir yapıya sahiptir. Bu bir gerçektir ama; erkekler tek eşli olamaz şeklinde algılanmamalıdır.

Medeni kanunun kabulünden beri bu husus uygulamaya konulmuş ise de; tam olarak uygulanabildiği ve başarılı olduğu söylenemez. Erkekler bu doğal yapılarının gereğini; gayrikanunî bir şekilde ( İllegal olarak ) yerine getirmeye çalışmakta ve bu da gerek hukuki ve gerekse ahlaki yönden pek çok sorunlara neden olmaktadır.

Toplumumuzda tek eşlilik; <ı>( Monogami ) özellikle kadınlar tarafından desteklenen ve arzulanan bir husustur. Ancak bu: Doğa kanunlarına aykırılık ve erkeğin doğal yapısına ambargo koymaktır.

Kadınlar için de aynı şey söz konusu değil midir? Sorusu sorulabilir.

Her ne kadar kadınlardan itiraz sesleri yükselse de; Kadınlar için aynı şey söz konusu edilemez. Çünkü kadın doğal olarak erkekten daha güçsüzdür ve doğal yaşamda erkeğinin himayesine ihtiyacı vardır.

Bu sadece kabile hayatı için geçerli olabilir şeklinde düşünülmemelidir. Uygar toplumlarda da, erkeğin aile içindeki rolü ve görevi farklıdır. Örneğin eve dışarıdan bir saldırı söz konusu olduğu zaman; bunun savunmasını yapacak olan erkektir. Kadın erkeğinin himayesine sığınır ve ona yardımcı olur.

Kadınlar çekici, erkekler yapışkandır. Kadınların çekiciliklerine karşı yapışkanlık gösteren yabancı erkekleri def etmek de erkeğe düşen bir görevdir.

Kadınların yılda en çok bir defa çocuk yapma, erkeklerinse yüzlerce kadını aşılama özelliği vardır. Bu da İnsan neslinin çoğalması için gerekli olan bir husustur.

Kadınların hamilelik dönemleri, isteksizlik halleri ve özel günleri vardır. Erkekler için böyle bir durum söz konusu değildir.

Kadınların erkeklere nazaran çok daha arzulu oldukları söylenebilir ama bu doğal yapıları gereği değil; duygusallıkları gereğidir ve bütün kadınlara mal edilemez.

Erkeklerin kadınlara sahip çıkma, onları sevme ve koruma içgüdüleri vardır. Kadınlarınsa; sığınma ve sevilme içgüdüleri… Ve unutulmamalıdır ki: Aile içindeki mutluluk: Kadının erkeğine güvenmesinde, onun himayesine sığınmasında, erkeğin de adaletli olmasındadır.

Bütün bu gerçekler karşısında erkeğin çok eşliliğine karşı çıkmak; doğa kanunlarına karşı çıkmaktır ve erkeğin doğal iateklerine ambargo koymaktır ki bu mümkün değildir.

Bu durum karşısında erkeğin tek eşliliği arzulanan fakat uygulaması mümkün olmayan bir husustur ve illegal olarak aldatma devam eder…

Acaba bu beraberlik gizli saklı olmayıp legal olsa ne olur?

Yürürlükteki kanunlarımıza göre; Kadınlar için bunun kabullenilebilmesi kolay ve hatta mümkün olmayan bir husustur.

Ancak doğal yapısı ve doğa kanunları gereği olarak erkeğin tek eşliliği onun doğal ihtiyaçlarına ambargo koymak olacağına göre; bunun aldatma olmaktan çıkarılıp legal bir beraberlik şekline getirilmesinde fayda vardır.

Örneğin: Hali vakti yerinde olan ve durumu müsait olan erkeklerin; eşiyle anlaşarak, onun bilgisi dâhilinde, ikinci bir ev açabilmesi ve her iki evinde de adilane hareket etmek şartıyla, ayrı ayrı kalabilmesinin legalleşmesi birçok sorunu halledecek ve ahlaksızlığı önleyecektir. İkinci ev şartı kanuni bir hükme bağlanabilir.

Eşin bilgisi ve rızası dâhilinde böyle bir durum sağlanabiliyorsa aldatma söz konusu olmayacak bunun adı legal bir evlilik olacaktır. Durumu müsait olmayan erkekler de kaderlerine rıza göstereceklerdir.

Eşin rızası olmadığı takdirde bu: Tarafların hür iradelerine kalmış olan bir husustur. Ya ayrılacaklar, ya da birbirlerini ikna edip, birlikte yaşamaya devam edeceklerdir.

Bu sistemde erkek: Ben kanunen böyle bir hakka sahibim, aynı eve ikinci bir eş getirebilirim diyerek zorlama yapamayacaktır. Kadın da bu durum legalleştiği takdirde; toplum tarafından yadırganmayacağı için anlayış gösterebilecektir. Bunda mantık dışı bir şey olmayacaktır.

Uygarlık budur. Hak ve adalet budur. Kadınlarımızın bu hakka mani ve bencil olmamaları gerekir… 16 Nisan 2008

 
Toplam blog
: 104
: 722
Kayıt tarihi
: 11.04.07
 
 

6 Mayıs 1927 Simav doğumlu, İstanbul Yıldız Teknik Okulu’nun ( Bu günkü Yıldız Üniversitesi) son sın..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara