- Kategori
- İnançlar
Alevilik üstüne kısa bir not

semah
Düşünün alevilerin yazılı bir öğretisi bile yok, tamamen doğal bir yaşantıyla inançlarını ve ritüelerini nesilden nesile aktarmış ve korumuşlardır. Bunun için milyarlık bütçelere, yüzbinlerce maaşlı memura hiç ihtiyaç duymamışlardır. Düşündükleri gibi yaşadıkları için inandıklarını unutmamak için zihinsel bir tekrar sarmalının içine düşmemişlerdir ayrıca inançlarında o kadar derin bir eminlik ve içsel dinginlik duygusu yaşamışlardır ki onun kaybolması, unutulması ya da başka etkilere maruz kalması korkusunu taşımamışlardır. İnançlarının verdiği bu eminlik ve içsel huzur duygusu içinde başka inançlara karşı tahamülsüzlük ya da inancını başka inanç guruplarına zorla zerk etmek gibi bir saldırganlığa asla düşmemişlerdir.
Alevi inancının üç temel düsturu büyük ölçüde kişisel, sessiz ve vaatsiz olmasıdır. Bundan dolayı alevi çocukları inanç konusunda sessiz bir seçim hakkına sahiptirler. Alevi inancında tanrı ile pazarlığın verdiği bir zorlanılmışlık duygusu yoktur bu yüzden kendileri gibi davranmayanlara karşı içerlenme ya da zorlanmışlığın verdiği kızgınlık ve şuphe duygusunu hissetmezler. İnançlarını sürdürmek ya da yaşatmak için başka inançların parasından palazlanıp beslenmek aleviler için hazmedilemeyek en düşük değerli besindir. Aleviler kendi öz iradelerinin verdiği özgürlük hissi içinde başkalarının kendileri gibi inanmamalarından hiç rahatsızlık duymamış hatta bunu kendileri için ayrıcalık saymışlardır o yüzden alevi inancı hiç bir zaman hazineden geçinmeli organize bir din haline gelmemiştir.....
(m.ali şirin tarih öğrt)