- Kategori
- Kişisel Gelişim
Algı, düşünme ve mantık

HAYATIN MANTIĞI
Her bir insanın; algı, söylem ve karar durumlarının mantık (düşünce) modeline dayanmasına rağmen, bunu soracağımız hangi insan bir mantık (düşünme) modeli olduğunu, bunun nasıl bir yapıya sahip olduğunu söyleyebilir?
İnsanın muhatap olduğu bir söylem, bir yansıma, bir sosyal ortamı olduğu gibi algılamadığını, kendi modeliyle algıladığı bir gerçektir. Hani bu konudaki en tarihsel örnek; askerde komutanlar verdikleri talimatın farklı algılanmadığını test etmek için emir tekrarı yaptırırlar ki; yaptırmak istediğiyle yapılan biri birinden farklı olmasın. Yaşamın tamamında aynı yöntem uygulanmadığından, söylenenle anlaşılan, yaptırılmak istenenle yapılanların aynı amaca hizmet etmediği bir gerçektir.
Yaşamın daha etkin, verimli ve keyifli geçmesini sağlamanın bence temel dayanağı insanlara okuma yazmadan sonra ilk öğretilmesi gereken muhatap olduğu durumu objektif algılaması, özümsemesi, kullanması ve yansıtması olduğunun öğretilmesidir. Bununda temeli algı modeli, düşünme yöntemi ve yansıtmanın (geri ifadenin veya eyleme dönüştürmenin) öğretilmesidir.
Yaşamı objektif algılama, somut özümseme, yalın ifade ve eyleme dönüştürmede rasyonellik öğretilmedikten sonra; bireyin bunları deneye yanılma öğrenmesi zaman ve maliyet kaybı oluşturmaktan öteye; bireyin yaşamda pürüz haline gelmesi hatta artık haline gelmesi olasıdır.
Algı, düşünce ve yansıtmanın yaşamda var olmanın temellerinden olduğunu inkâr etmek mümkün müdür?
Kadri KANPAK