Ali Ekber Çiçek ve "Haydar Haydar" senfonisi

-Tüm zamanların en güzel türküsü.
-“Haydar Haydar”
-Ve yaratıcısı Ali Ekber Çiçek.
-Türküyü bestelemiş.
-Uğraşmış.
-Didinmiş.
-Çabalamış.
-Yaratmış.
-Sonrasında!
-Sazı almış kucağına “Ben ne yaptım” demiş.
-Ve tarihin gördüğü en senfonik türkünün mimarı olmuş.

ondört bin yıl gezdim divanelikte
sıtk-ı ismin buldum pervanelikte
içtim şarabını mestanelikte
kırkların ceminde dara düş oldum
kırkların ceminde haydar haydar dara düş oldum

güruh-u naci'ye özümü kattım
insan sıfatından çok geldim gittim
bülbül oldum firdevs bağında öttüm
bir zaman gül için zara düş oldum
bir zaman gül için haydar haydar zara düş oldum

-“Haydar Haydar”’ı dinlerken, sazın teline dokunuşu bile dinleyenin yüreğinde mistizm dalgaları estirir.
-Dinleyen kendinden geçer.
-Farklı bir atmosferin içinde hisseder kendisini.
-“Haydar Haydar” türküsü ve Ali Ekber Çiçek arasındaki ilişkiye kimileri şöyle bir yaklaşımda bulunur.
-“Haydar Haydar’ı çalmaya başladığında, bağlama ile şov yapan büyük virtüöz”.
-Ya büyük üstad ne demiş?
-Bakalım.
-“Bağlamayı elime aldığımda bütün dünya ile yekvücut oluyorum.”
-Sevgi,
-Acı,
-Ayrılık,
-Zulüm,
-Yoksulluk,
-Gam,
-Keder.
-Ali Ekber Çiçeğe ait olan eserlerin harcıdır.

-Ve Ali Ekber Çiçek’le oturupta konuşanlar, şöyle bir ifade kullanıyorlar.
-“Ali baba’yla oturduk, geçmişten bu güne uzun ince bir yolculuk yaptık.”

-Ve bakın Ali Ekber Çiçek ne diyor?
-“İnsanın demi gelmezse, sazın demi iyi olmaz”.

-Ali Ekber Çiçek’le ilgili neler söylenmez ki?
-“Bağlama ile aşk yaşayan insan”.

* * * * *

-Ali Ekber Çiçek koca bir çınardı.
-Arkasından yüzlerce eser bırakmış.
-Bağlamada kullanılan bam telleri ve sırma telleri kendisi icat etmiş.
-İlginçtir!
-Sarı tellerin ikisini kapının koluna takıp, çift haline getirerek, sırma tele dönüştürüyormuş.
-Peki, sırma telin özelliği neymiş?
-Biliyor musunuz?
-Hemen söyleyelim.
-Tele ne kadar sert vurulursa vurulsun çarpma yapmamasıymış.
-“Haydar Haydar”’ı onun sesinden dinleyebilmek için birçok ülke davette bulunmuş büyük üstada.
-Ve yine onun sesinden Haydar Haydar’ı dinleyebilmek için birçok ülke Kültür Bakanlıkları temsilci göndermiş.
-Gelen temsilciler tabiri caizse mest olmuşlar.
-Ve “Haydar Haydar” türküsünün nasıl yapıldığına dair bir dizi araştırmada bulunmuşlar.
-Yine bununla beraber “Haydar Haydar” türküsünü kimi ülkeler, üniversitelerinde, ders müfredatlarına almıştır.

* * * * *

-Ali Ekber Çiçek.
-1935 yılında Erzincan’da dünyaya gelmiş.
-1939 yılında yaşanan büyük Erzincan depreminde babasını kaybetmiş.
-Çocukluğundan itibaren katıldığı cem toplantılarında alevi deyişleri ve ezgileriyle büyümüş.
-Maddi yetersizlikler sebebi ile ilkokul eğitiminden sonra öğrenim hayatını noktalamış.
-Ne var ki müzikten hiç kopmamış.
-Ve müzik uğruna doğup büyüdüğü toprakları terk ederek İstanbul’a göç etmiş.
-İstanbul’da müziğini ilerletmenin yollarını aramış.
-Halası tarafından Halkevine götürülür.
-Ve Halkevinde Necati Başaran korosunda saz çalmaya başlar.
-Sonrasında Çiftesaraylar Gazinosuna gider ve gazinoda saz çalar.
-Müzeyyen Senar ve Hamiyet Yüceses’te aynı gazinoda çalışmaktadır.
-Bir süre sonra halası elinden tutup doğruca Ankara’ya götürür büyük üstadı.
-Muzaffer Sarısözen’le tanışır.
-Ve Muzaffer Sarısözen döneminde açılan TRT sınavlarına girer.
-Sınavı kazanır.
-TRT Ankara Radyosu ve Yurttan Sesler Korosuna girer.
-35 yıllık zaman diliminde 400’den fazla türkü bestelemiş.
-Ve TRT arşivlerinde 54 tane kaseti bulunuyormuş.
-Bu toprakların sanatını dünyaya taşıma mücadelesi vermiş yaşamı boyunca.
-Ve 26 Nisan 2006 tarihinde gece saat 02.00’de Kartal SSK hastanesinde yaşama veda etmiş.

böyle ikrar ilen böyle yolunan
mihnetli yar bana lazım değilsen
deli gönül sevmiş vaz gelmek olmaz
cefalı yar bana lazım değilsen
deli gönül sevmiş vaz gelmek olmaz

gönül kalk gidelim sılaya doğru

bülbülün davası hep güllerinen
senin şirin dilin yad ellerinen
çık salın sevdiğim engellerinen
görünme gözüme lazım değilsen

gönül kalk gidelim sılaya doğru

bülbül ah eyleyip kanlar ağladı
çeşmim yaşı sel sel oldu çağladı
ölüm geldi çevre yanım bağladı
kılma cenazemi lazım değilsen

gönül kalk gidelim sılaya doğru