Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '22

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

ALİ OĞUZ'LA SÖYLEŞİ (1 )

            EFSANE   ÖĞRETMEN ALİ  OĞUZ’LA SİGARA

                        KONUSUNDA BİR SÖYLEŞİ  

                                                             

 

GİRİŞ:

Emekli Milli Eğitim Bakanlığı Başmüfettişi namı değer Efsane Öğretmen Ali Oğuz’la zaman zaman bir konuşmamız, sohbetimiz oldu. Geçenlerde sigara konusunda yine bir sohbetimiz oldu. Bana aynen şöyle dedi: “Kadir bey, ben geçmişte sigarayı içiyordum. Hem de çok fazla. Ancak sonradan bıraktım. Bu konuda nasıl bıraktığımı ufak bir dosyada topladım. Şimdi bu dosyayı sizlere gönderiyorum. Bu konudaki duygu ve düşüncelerimi köşenizde okurlarınızla paylaşırsanız belki yararlı olur diye düşünüyorum. Bu merete tiryaki olanları bırakırlarsa memnun olurum”  dedi…  Ben de bunun üzerine Sayın Ali Oğuz’a sigara konusunda birkaç soru gönderdim. Şimdi Sayın Ali Oğuz‘un bana göndermiş olduğu yanıtları ( cevapları) sizlerle paylaşmak istiyorum.

Anahtar Kelimeler: Sigara, Sigarayı nasıl bıraktım,

Maddi ve manevi zararları üzerine düşünceler.

                           ***  *** ***

 Şimdi söz Sayın Ali Oğuz’da:

 Bir atasözü ile bu konuya girmek istiyorum:

Ali Oğuz: Bilgi sahibi olunuz. Mal sahibi malını korumak zorundadır. Bilgi ise sahibini korur. Bilgi, başarının kapısını,  sigara ise hastalıkların kapısını açan bir anahtardır. ( Bu yazdıklarımı 84 yılda yaşadığım ömrümde kazanılmış bilgilerdir diye düşünüyorum.

Ünlü Osmanlı Sultanlarından olan Kanuni Sultan Süleyman bir sözünde şöyle der:

 Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.

Sigarayı ilk defa içme olayı, sigara tiryakilerinin genelde ortak hatıralarıdır. Sigarayı nasıl bıraktığımı anlatmadan önce, sigara içmeye nasıl başladığımı anlatmak daha uygun olacaktır.

Bu kötü ve zararlı alışkanlığa lise tahsilim sırasında başladım. Yılsonunda sınıfımızı geçmenin verdiği sevinçle, İzmir’in tarihi asansörüne gittik. Asansörün balkonundan güneşin batışını seyrediyorduk. Körfeze yansıyan güneş ışıklarına hayran hayran bakıyorduk. Arkadaşlarım sigara tiryakisi idi. Sigara paketini eline aldı, bana bu güzel günün şerefine birer sigara içelim diyerek bir sigara ikram etti. Bir sigaradan bir şey olmaz diyerek sigaramı yaktı. İlk defa ağzıma sigara alıyorum. İlk nefeste öksürmeye başladım. Bunun normal olduğunu söyleyerek devam etmemi söyledi. İkinci nefeste ciğerime giren ilk duman başımı döndürdü. İlk sigarayı içtiğimde başım dönmüştü. Kısa bir zaman sonra farkına bile varmadan sigara tiryakisi olmuştum. Sonraları sigarayı içmediğim zamanlar başı dönen bir insan oldum. Yıl 1945.

A.GÜLER: Peki sonraları ne oldu Sayın Hocam?

A. OĞUZ:  Bu kötü alışkanlık beni günde ortalama 40 adak ( iki paket) sigara için bir tiryaki haline getirdi. Öyle bir duruma geldim ki, içtiğim suyun, yediğim yiyeceklerin tadını, çiçeklerin kokusunu alamaz oldum. Geceleri uykumu bölerek kalkıp sigara içiyordum. İçtiğim sigaranın kalp atışlarını hızlandırdığını ve beni halsiz bıraktığını gecenin sessizliğinde daha belirgin şekilde hissediyordum. Sabahları aç karnına sadece bir bardak kahve ve iki adet sigara içiyordum. Sigara iştahımı kesmiş, beni kansız bırakmış ve zayıflamıştı. Vücudum dirençsizdi, sinir sistemim çok zayıflamıştı. Çok çabuk hastalanan ve hastalandığı zaman çok geç şifa bulan en ufak bir harekete çok çabuk yorulan ve nefessiz kalan bir insandım artık. Bu durum beni umutsuz ve sağlığından devamlı endişe eden güvensiz bir insan durumuna getirmişti. Uykularımın düzeni bozulmuş, benzim sararmış, güçsüz bir insandım artık. Ufak bir harekette, özellikle sabahları insafsız bir öksürük ve ciğerlerimden fırlarcasına çıkan nikotin ve balgam dünyamı karartıyordu.

Maaşımın yaklaşık beşte birini sigaraya vermem de beni çocuklarıma eğitim, giyecek, yiyecek, yakacak gibi harcamalara vermem gereken parayı sigaraya veriyordum. Sigara tiryakiliği artık bana utanç veriyordu. İdareci olduğum için sigara, odamda bulunan misafirlere de sigara ikram ediyordum. Böylece, çalışma odam daha fazla dumanlanıyor bu durum da sağlığımı da ciddi şekilde tehdit ediyordu.

A.GÜLER: Sigaranın bünyenize zarar verdiği gibi bulunduğunuz çevrede muhakkak etkileri de oldu, bunu nasıl yorumlarsınız Sayın Ali Oğuz?

A.OĞUZ: Kadir bey, sigaranın bünyemde etki yaptığı gibi  

Çevreme de etkileri, bunda da çok sıkıntılar çektim. İçtiğim sigaranın dumanı, bulunduğum ortamın havasını kirletiyor, sağlık açısından yakınımda bulunan insanlara da zarar veriyordum. Evde odanın havası bozuluyor, çocuklarımın körpe ciğerleri sigara dumanı ile masum çocukları farkına varmadan zehirliyordum. Çocuklarım sağlıksız büyüyor ve sık sık hastalanıyordu.  Evin badanası, perdeleri kirleniyor, evin içini kötü bir koku sarıyor. Evimize gelmen astımlı misafirler de bir nevi işkence çekiyordu. Bundan da inanın ıstırap çekiyor ve de utanıyordum.

 

 

A.GÜLER: Sayın Oğuz, aslında sizler bir eğitimcisiniz ve aslında mesleğini seven iyi bir öğretmensiniz. Bu içtiğiniz sigara konusunda öğrencileriniz arasında nasıl bir etki yapıyordu?

A. OĞUZ: Bu güzel bir soru. Sigara içtiğimden dolayı elbette öğrencilerimiz arasında kötü bir etki yapıyordu. Şöyle ki: Sigaranın vücut üzerinde etkilerini öğrenmeye çalıştım. Tanıdık, değerli doktorlarımızın da yardımı ile 1963 yılında bir kadavra odasında orta yaşlı, biri sigara içen, diğeri de sigara içmeyen iki insanın akciğerlerini gördüm. Sigara içmeyen insanın ciğeri pembemsi renkte ve temizdi. Sigara içenin ciğeri ise, pis görünümlü ve iğrenç kokulu bir tabaka ile kaplanmıştı. O pis görüntü ve koku beni çok iğrendirmişti. Dört ay kadar istekle yemek yiyemedim. Hele etli yemeklerden tiksinir duruma geldim. Doktorlarımızın da bu meslekte gösterdikleri sabra da hayran kaldım.

A. GÜLER: Sizler böyle sigara içmeye devam ederken, muhakkak göreviniz nedeniyle tanıştığımız doktorlar da olmuştur.  Onlarla hiç görüşmediniz mi? Onlar size sigaranın zararları konusunda neler söylediler? 

A.OĞUZ: Olmaz olur mu Kadir Bey? Bakınız tanıdığım bir doktor benim için neler söylediler: 

Tanıdığım bir doktor örneklerle aynen şunları ifade ettiler.  Sigara içenlerin hareket halinde iken niçin sigara göre üç kat fazla nefes aldıklarını sordu. Durum ortada idi. Sigara içen insanın ciğerlerinin üçte ikisi kurum ve balgamla dolu idi. Ancak sorunun cevabını doktorlardan dinlemek istedim. Doktorum şöyle açıkladı: Bir apartmanda zemin kattan birinci kata çıkmakta olan aynı yaşta, biri sigara içmeyen, diğeri sigara içen iki insan düşünün. Sigara içmeyen insan birinci kata çıkarken ortalama beş defa nefes alsa yeterli olur. Ancak sigara içen insanın ciğerlerinin üçte ikisi kurum ve iltihapla dolu olduğu için sigara içmeyen insana göre üç kat fazla sayıda en az on beş kez nefes alıp vermesi gerekiyor. Ayrıca ciğerleri kurumla kaplı olduğundan havadaki oksijen ciğerlerine temas edemediğinden kanın temizlenmesi v güçlenmesi de sağlanamıyor. Bu durumda kalp atışlarının akmasına, kalbin ver vücudun çabuk yorulmasına sebep oluyor. Sabah kalktığınızda sigara içmeden önce nabzınızı bir ölçün, sonra sigaranızı için sigaranız yarılandığında nabzınızı bir daha ölçün. Nabzınızın çok arttığını göreceksiniz. Bu durum da kalbin gereksiz yorulmasına ve zamanla sağlığınızın ciddi şekilde bozulmasına sebep olur. Dedikten sonra birlikte hastanede yatan hastaları gezdik. Orada sigaranın sebep olduğu hastalık nedeni ile ayakları  dizlerinden kesilen insanları gördüm. Kendime bütün bunlara rağmen niçin sigara içiyorsun diye sordum? Cevabım: Sigaraya başlamakla Hayatının en büyük hatasını yaptın - oldu.

 

                                      ****

 

A.GÜLER: Sayın Ali Oğuz, doktorunuzu dinledikten sonra sigarayı bırakmak için nasıl bir karar verdiniz?

A.OĞUZ: Ben doktorumu dinledikten sonra sigarayı bırakmaya karar verdim. Ama nasıl? Önceleri, bir günde içtiğim sigara sayısını azaltmayı düşündüm. Bunun için sigaraları ortadan keserek ve çubuk kullanarak yarım yarım içmeyi denedim. Olmadı, bir süre sonra yine eskiye döndüm. Sabahları öğleye kadar sigara içmemeye karar verdim. Bir süre böyle devam ettim. Yine olmadı. Tekrar eski alışkanlığıma döndüm.

Doğduğumda ağzımda sigara yoktu. Bu kötü alışkanlık ben de sonradan oluştuğuna göre bunu bırakabilirim düşüncesi bende hâkim oldu. Sigarayı bıraktım. Üç dört gün nikotin ve sigaranın meydana getirdiği el alışkanlığı ile mücadele ettim. Farkında olmadan elim cebime gidiyor sigara ve kibrit arıyordu. Bu arada sigara içme isteği geldiğinde sakız, akide şekeri, çerezle ve kendimi işe vererek oyalandım. Değerli eşim bu konuda bana çok destek oldu. Derken on beş gün sigara içmedim. On beş gün sonra sigara dumanından rahatsız olan bir insan olmuştum. Artık sigara içilen ortamlardan kaçar oldum.  On beş gün sonunda bir ziyafete gitmiştim. Bana sigara ikram ettiler.  Bıraktığımı söyledim. Ancak bir tane içmekle bir şey olmayacağını söyleyerek içmem için ısrar ettiler. Kendi kendime nasıl olsa bıraktım bundan sonra devamlı içme alışkanlığım tekrar oluşmaz diye düşündüm. Bir sigara içtim, ertesi gün farkına sile varmadaneski alışkanlığın yarattığı refleksle sigara paketi cebime girmiş ve on beş günlük çaba boşa gitmişti.  Çok üzülmüştüm, kendime kızmıştım. Sigarayı bırakmak için yeni bir arayış içine girdim.

Bir gün gazete bir fıkra okudum: Çok hasta bir adam doktora gitmiş. Doktor hastayı muayene ettikten sonra, derhal sigarayı bırakması gerektiğini söylemiş. Hasta, nasıl bırakayım? Doktor bey. Sigarayı bırakmak çok zor demiş. Doktor da hastaya neresi zor kardeşim? Ben şimdiye kadar binlerce defa bıraktım diye cevap vermiş. Bu fıkra bana şu güzel mesajı verdi. Sigarayı bıraktıktan sonra her ne surette olursa olsun, kesinlikle bit tek sigara içilmemesi gerekir.  Sigarayı bıraktıktan sonra içilecek tek sigara yeni bir tiryakiliğin başlangıcı olacak. Yeter ki sabırlı ve mantıklı hareket edilsin. Kendime: Unutma seni tiryakiliğe götüren bir tek sigara idi.   

A.GÜLER: Buraya kadar sigara konusunda ve tiryakiliği bağlamında takdire değer bilgiler verdiniz.  Ailenizin değerli eşinizin de size yardımları olmuştur sanıyorum. Peki, kaç yıl sonra sigarayı bıraktınız?  

A.OĞUZ:  Sayın Güler, inanın sigarayı içtiğim zaman hem kendimden ve hem de ailemden utanıyordum. Bir kere tiryaki olmuştum. Maddi ve manevi açıdan da çok zorluklar geçirdim. Bunu öğrencilerime de açıkladığım zaman öğretmenliğimden de utanıyordum. Artık sigarayı bırakmaya karar verdim. Yaklaşık on yıl sigara içtikten sonra sigarayı bırakmayı karar verdim. Sigarayı bırakmaya karar verdiğim gün dördüncü sigara paketini açmıştım. (Haziran 1965)  

Sigarayı bırakmayı bir tatil günü sabahı başladım. İş stresinden uzak olmam işimi kolaylaştıracaktı. Değerli eşim de bana bu konuda yardımcı oldu. Meyve ve çerezi yanımdan eksik etmedi. Eşim de ben de sabır ederek bu kötü alışkanlıktan kurtulmaya çalıştım. İlk iki gün içinde sigara dumanından rahatsız olur duruma geldim. Bir hafta sonra yediğim yemeğin lezzetini, elime aldığım çiçeğin kokusunu almaya başladım. Sabahları o korkunç ve iğrenç öksürükten kurtuldum. İştahım ve uykularım düzene girdi. Ogün sonra kilo almaya başladığımı ve yüzüme renk geldiğini öğrendim. Vücuduma zindelik ve kuvvet geldi sanki yeniden doğmuşum. Etrafımı rahatsız etmediğim, çocuklarımın sağlığına zarar vermediğim için çok huzurluydum. Çocuklarımızı sağlıklı büyüttüğümüz ve onlara kötü örnek olmadığım için çok mutluydum. Görevimi yapmak için ihtiyacım olan güce kavuşmuştum. Bitkin halim gitmiş, onun yerine sağlıklı bir enerji gelmişti.  Artık cebimde sigara tütünü ve rahatsız edici kokusu yoktu. Sigara almak için özel bir zaman ve para harcamıyordum. Ağzımdan başkaları rahatsız edecek bir sigara kokusu da gelmiyordu.  Çocuklarıma ve öğrencilerime kötü örnek te olmuyordum.  Arkadaşlarımla karşılıklı konuşmalarda artık hiçbir kimseyi rahatsız etmiyordum. Eşim ve çocuklarım kül tablasının kötü kokusundan ve onu temizlemekten kurtulmuştu. Evimin badanası ve perdeleri eskisi gibi çabuk kirlenmiyordu. Evimdeki kötü sigara kokusu gitmiş yerine temiz hava gelmişti. Ellerimdeki ve dişlerimdeki kahverengi lekeler yok olmuştu. Cildimdeki sivilceler kaybolmuştu. Şimdi öksürüklerim azalmaya başlamıştı. 20 gün sonra öksürüğüm kesilmiş ve sabahları çektiğim öksürük işkencesinden, mide ağrısı ve ekşimelerden, başarılarından kurtulmuştum. Uykularım düzene girmiş, sigaranın hayatımdaki işkencesinden kurtulmuş, yaşamanın mutluluğunu bulmuş ve Dünyaya yeniden gelmiştim.

                          

A.GÜLER: Sayın Ali Oğuz, sigaranın sizin üzerindeki etkilerini ve vermiş olduğu ağır işkencelerinden söz ettiniz.  Şahsınızda olsun ve evinizde olsun sigaranın yapmış olduğu etkilerini bir bir anlattınız. Yaşamış olduğunuz sabır ve çabalardan sonra sigarayı tümüyle bıraktığınızı ifade ediyorsunuz. Sigaranın maddi yönden de size bir etkisi oldu mu?   

A.OĞUZ: Sayın Güler, sigarının manevi yönde üzerinde ve hatta evimizde kötü bir etki yaptığı gibi maddi yönden yani parasal yönden de etki yaptığını söyleyebilirim.

Maaşımın 1/10’nu hiç bir faydası olmayan sigara harcamalarına gidiyordu. Görevli olduğum okulda, yardımlaşma sandığı oluşturmuştuk. Bir gün, yardımcı hizmetler personelinden sigara tiryakisi bir memurum odama gelerek, çocuğuna ayakkabı almak içen sandıktan para çekmek istediğini söyledi. Aldığı maaşı ile normal ihtiyaçlarını karşılamış ancak, bir çift çocuk ayakkabısı alacak parası kalmamıştı. Kendisine günde ne kadar sigara içtiğini 44sordum. İçtiği sigara cinsine göre bir ayda sigaraya verdiği parayı hesapladık Sigaraya bir ayda verdiği para ile iki çift çocuk ayakkabısı alabilirdi.

Yazımız devam edecek 

 

 

 

Abdülkadir  GÜLER

29 Mart 2022-  SÖKE

 

 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..