Alın size demokrasi!

Bugünkü Vatan Gazetesi’nde bir haber vardı Haberin başlığı şöyle:

“Korsanlar partisi AB’yi sallayacak!”

Haberin spotunda ise, “Bilginin bedava ve özgür paylaşılmasını isteyen “korsan hareketi” İsveç’te siyasi parti kurdu.” deniyor.

Korsan Partisi özetle şu fikirleri savunuyormuş:

- Patentler ve telif hakları insanları daha yaratıcı olmaya teşvik ve toplumun gelişmesine katkı sağlamak için oluşturulmuştu. Ancak şu anki sistemde ürünün yaratıcısı çok geniş haklara sahip olurken insanların bilgiye ulaşmasında büyük engeller bulunuyor. Düşüncenin ve fikirlerin özgürce paylaşıldığı ve yayıldığı toplumlar en hızlı kalkınan toplumlardır.

- Patentler resmi olarak verilmiş tekel haklarıdır. Tekeller de bir toplumun en büyük düşmanıdır. Hiçbir ürünün ve fikrin tekeli olamaz. Tekeller fiyat artışına sebep olur. Büyük firmalar patentleri ellerinde tutarak yüksek fiyatları kontrol eder ve rakiplerini saf dışı bırakır.

- Özgür düşünce tüm demokrasilerde anayasal güvence altındadır. Özgür düşünce gibi özgür bilginin de mutlaka güvence altına alınması gerekir. Hiçbir bireyin bilgiye ulaşmasının önüne engel konulamaz.

“Eeee… Desin. Ne zararı var ki? Demokrasilerde her türlü fikri ifade etme ve bu fikir doğrultusunda örgütlenme hakkı vardır. Yeter ki şiddete başvurulmasın.” denebilir. Deniyor da zaten.

Amma ve lakiiiiiiiin… Korsan Partisi’nin arkasında şu an %21 halk desteği olduğu söyleniyormuş. Geçen yıl 4 bin olan üye sayısı 9 bin 700’e ulaşmış. Bu rakam İsveç Parlamentosu’nda 19 sandalyeye sahip olan Yeşiller’in resmi üye sayısından dahi yüksekmiş.

Yani… Popüler söylemle şöyle diyebiliriz rahatlıkla:

“Korsan Partisi gümbür gümbür geliyor!”

Buraya kadar her şey iyi, güzel, hoş. Adamlar demokrasinin(?) nimetlerinden yararlanarak örgütleniyorlar ve siyaset yapıyorlar. Parti olarak savundukları görüşleri açık açık söylüyorlar. Doğal olarak, iktidara geldiklerinde de savundukları bu görüşleri hayata geçireceklerdir.

Peki… Yarın… Bu parti %47, %57, %67 oy alıp, parlamentoya ezici bir çoğunlukla girerse… Hükümeti kurarsa… Önce yasaları, sonra da İsveç anayasasını savundukları görüşler doğrultusunda değiştirirlerse…

Bu yapılanların demokrasiye(?) aykırı olduğu söylenebilir mi?..

Ve önce İsveç’de, sonra diğer ülkelerde de yeni bir dönem başlar. (Çünkü, İspanya, Avusturya, Almanya, Polonya, ABD, Fransa, Arjantin, Finlandiya, Hollanda, Brezilya, Kanada, İsviçre, Romanya ve İrlanda da “Korsan Partisi” örgütlenmesi başlamış)

Adamlar açık açık söylüyorlar, “Biz telife ve patente karşıyız” diyorlar.

Bir yazar aylarca, yıllarca uğraşacak, emek verecek bir roman yazacak… Bir ekip toplanacak, 15-20 sene uğraşacak, bir ansiklopedi hazırlayacak… Bir şirket milyonlarca dolar yatırıp, bir AR-GE birimi oluşturacak ve burada konusunda uzman bilim adamlarını, teknisyenleri, mühendisleri istihdam edecek; yeni buluşlar yapacak… Ülkenin ya da dünyanın bilmem neresinde yan gelip yatan birileri de bunları alıp, kafasına göre kullanacak; para kazanacak, servetine servet katacak… Bu ürünleri, bilgileriyle, deneyimleriyle, verdikleri emekle, zamanla, parayla yoktan var edenler de sadece seyretmekle yetinecekler tüm bu olan biteni!

Niye?... Çünkü demokrasi(?) gereği bunların böyle olması gerektiğini savunan bir parti, arkasına halk desteğini alarak iktidara geldi ve hırsızlığı, vurgunu, beleşçiliği yasal hale getirdi.

Yapılanlara itirazınız olabilir; “Böyle saçma saban bir şey olabilir mi?.. Benim emeğimin, bilgimin, zamanımın gasp edilmesini, çalınmasını, yağmalanmasını kabul etmiyorum!” diye feryat-figan bağırabilirsiniz. Ancak süreç tamamıyla demokratik kurallar içerisinde ilerledi. Şiddet yok, silah yok, terör yok…

Ne yani?!..

Yoksa siz demokrasiye karşı mısınız?!..

Halk iradesine karşı mısınız?!..

Aşk olsun size!.. Çok ayıp. Sizin gibi, okumuş, kültürlü aydın bir insana hiç yakıştıramadık bu davranışı.

Lütfen demokrasiyi hazmedin ve halkın iradesine saygı duyun.

Haberin linki:
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Korsanlar_partisi_AByi_sallayacak_215484_30&tarih=28.12.2008&Newsid=215484&Categoryid=30