- Kategori
- Gündelik Yaşam
Allah'ın hakkı üçtür
Ben senin sevgili kulundum, bunu hep böyle bildim, senden güç aldım. Bu muydu bana gördüğün reva? Beni niye kurtarmadın, niye öldürdün?
Bu yazımda, size bir hikâye anlatacağım:
Köyün birinde bir kilise varmış. Kilisede de bir papaz. Bu papaz; dinine düşkün, herkesin yardımına koşan, bilgili, görgülü, zor zamanların insanı, iyilik timsali, herkesin sevgilisi, her derde deva, psikolog, baba, amca, arkadaş, banka, kumbara, yani köyün 'her şeyi' imiş. Kısacası, Tanrı'nın işe alımda çok başarılı bir örneği. Günlerden bir gün, köy felâket haberiyle çalkalanmış. Mutlu günler geride kalmış, köye sel gelecekmiş. Sel bütün hızıyla yaklaşmaktaymış, bizim hikâyedeki köye. Köyün ileri gelenleri hemen Papaz Efendi’ye koşup felâket haberini vermişler. Papaz, köyün boşaltılmasında hemfikir olmuş diğerleriyle. Ama ileri gelenler, Papazı kendileriyle birlikte gelmesi konusunda bir türlü ikna edememişler.
Papaz, "Siz gidin, ben kalacağım" demiş ve şöyle eklemiş:
-Ben Tanrı'nın sevgili kuluyum. Yıllardır onun emrindeyim. Bir dediğini iki etmedim, ona en iyi şekilde hizmet ettim. Benim Tanrım böylesine bir sevgili kulunu korur, başıma kötü hiçbir şey gelmez. Siz beni merak etmeyin, lütfen bir an önce köyü boşaltın, demiş.
Köyün ileri gelenleri bu defa, çaresiz, köyden dışarı çıkmışlar, çoluk-çocuk tüm köy halkıyla birlikte. Köy tamamen boşalmıştır artık, Papaz ise kilisesinde Tanrısıyla beraber. Sular yükselmiş, kilisenin alt katları sular altında kalmış. Papaz üst kata çıkarken, dışarıdan sesler duymuş. Köyün ileri gelenlerinin içine sinmemiş olmalı ki, onu tek başına kaderine bırakmamak, ikna etmek için bir kayıkla tekrar gelmişler. Bağırmışlar hep beraber: -Papaz efendi, Papaz Efendi, sular yükseliyor, öleceksin, hadi gel bizimle ne olur! Papazın cevabı kısa ve net olmuş: Sağ olun, siz gidin, ben Tanrı'nın sevgili kuluyum, bana bir şey olmaz, Tanrı beni korur. İleri gelenler çaresiz, bu kez de geri gitmişler. Artık sular iyice yükselmiş, köyün ve kilisenin tümünü yutmuş, sadece kilisenin çan kulesini ve üzerinde de bizim Papazı bırakmış. Papaz, kilisenin çan kulesi üzerinde Tanrısından bir mucize beklerken, bir helikopterin kendisine doğru yaklaştığını görmüş. Yine bizim ekip, sevgili Papazlarının ölümüne hiç razı olamayıp kurtarma ekibiyle birlikte onu almaya gelmiş. Megafondan yükselen yalvarışlar Papazı ikna etmeye yetmemiş. Nuh demiş, Peygamber dememiş. Sürekli olarak, "Ben Tanrı'nın sevgili kuluyum" diyormuş. Helikopter uzaklaştıktan bir iki dakika sonra, sular iyice yükselmiş ve tüm köyü, sevgili Papazı ile birlikte yutmuş. Papaz, cennetin kapısında onu içeri davet eden meleklerle tartışmaya başlamış. Kendisinin büyük bir haksızlığa uğradığını ve Tanrısı'nın huzuruna çıkmak istediğini söylemiş. Melekler onu kırmayıp Tanrı'nın huzuruna çıkarmışlar. Papaz hayal kırıklığı içinde Tanrısına sitem etmiş:
—Tanrım, yıllardır hizmetindeyim. Hiçbir gün davamdan geri dönmedim. Sana ihanet etmedim. Bir dediğini iki etmedim, doğru yoldan ayrılmadım, insanlara hep iyilik verdim, iyilik aldım. Ben senin sevgili kulundum, bunu hep böyle bildim, senden güç aldım. Bu muydu bana gördüğün reva? Beni niye kurtarmadın, niye öldürdün?
Tanrı cevap vermiş:
-Ey sevgili papazım, evet sen benim sevgili değil, çok sevgili kulumsun. Senden her zaman çok memnundum, beni hiç yanıltmadın, hep doğru olanı yaptın. Zaten sırf bu yüzden en zor anında, senin karşına üç fırsat çıkardım. Ama sen bu fırsatları göremeyecek ve değerlendiremeyecek kadar anlayışsızsan ben ne yapabilirdim? Bu şanslarını değerlendiremeyecek kadar gözün görmüyorsa, kulağın duymuyorsa, kalbin ve beynin çalışmıyorsa, ben ne yapabilirdim, demiş.
Kıssadan hisse: Hayatınızda, önünüzden akıp geçen fırsatları lütfen görmeye, okumaya çalışın. Tekrar tekrar yapılan yanlışlara düşmeyin. Kalbim temiz, niyetim halis demekle olmaz. Batağa düşenleri de hor görmeyin. Davranışlarını yorumlamayın, fitne unsuru gibi görmekten de kaçının. Hayattaki süreçlerinizde karşınıza çıkan fırsatları korkmadan değerlendirin. Bambaşka buluşlarla hayat kalitesini arttırmaya bakın. Bunu deneyimleyip idrak ettikten sonra bir diğerine geçin. Yanınızda kendi dünyanızı taşıyorsunuz. Hepiniz Allah’ın kullarısınız ve eminim ki, karşınıza birçok fırsat çıkacaktır. Ama unutmayın, Allah’ın hakkı üçtür.
Bu hakları iyi değerlendirmeyi bilin ve zor anlarınızda bu papaz hikâyesini lütfen hatırlayın.
Ahmed F. Yüksel