- Kategori
- Bilim
Üst maddede fark edilmesi gereken hususlar
Mevcut kitle de, kendisini oluşturan ruh/enerji yapısından çok anlamlı farklı bir yapıya yani enerjiye/şuura sahiptir. İşte üst madde dediğimiz şey de buna benzer. ..
Daha önce de yazdım, yineleyelim.
Hatırlamak lazım ki, “bünyesinde 400 milyar güneş sistemini barındıran Samanyolu (Milkway) adını verdiğimiz galaksi ile beden acaba birbirine benzer mi?” şeklinde bir soru sordum ve kendimce bir fikir serdettim.
Amacım, beden yapısını irdeleyerek bahsini ettiğim bu galaksinin üst madde olduğunu vurgulamaktı.
Anımsayalım, ne demiştik özetle; “Varsayım olarak bir yaklaşım yapalım. Nasıl ki bedeni oluşturan hücreler bir araya gelip, organizmanın tamamını var ettiğinde, her bir hücrenin sahip olduğu şuurun toplamından çok farklı bir bütünsel niteliğe ulaşıyorsa, kişilerin bir araya gelmesinden oluşan toplum da, (aynen hücre misali) bireylerin şuurundan çok daha değişik bir yapı ortaya koyacaktır.”
Mevcut kitle de, kendisini oluşturan ruh/enerji yapısından çok anlamlı farklı bir yapıya yani enerjiye/şuura sahiptir.
İşte üst madde dediğimiz şey de buna benzer.
Milyarlarca yani 400 milyar galaksinin, güneş sistemlerinin ve plânetlerinin her birine has olan enerji/şuuru yanı sıra onların bir araya gelmesi ile oluşan enerji-şuur yapısını bir düşünün.
Bunu havsalanız almayacaktır. Ancak gerçek böyledir.
Bünyesinde barındırdığı (aynen hücre misali galaktik boyutlardan) güneşlerden ve planetlerinden- sistemlerden farklı bir şuur yapısında olması gerekir.
Çok açık ki üst madde diye bilinen anlatılan şey, benim anladığım kadarı ile bu.
Ayrıca aklıma gelen bazı soruları da sıralamam gerekiyor;
Başka üst maddeler var mıdır?
En önemlisi, onların beyinde karşılığı var mıdır?
Bunların kendi aralarındaki iletişimi nedir? Ne yer ne içerler, ne konuşurlar. Onlara ne isim verilebilir?
Bunu bir şekilde görmemek, öncelikle açık-gizli, hafif-şiddetli bilimsel pratikleri anlama çabalarının kimlik alanına sıkıştırılması anlamına gelir.
İşte bu birbiriyle kesişmeyen sorular, üst madde kavramının proseste tanımlanıp farkındalık alanına çıktığında, kendi kendine cevaplanacaktır.
Yoksa sadece “Suphanallah” demek veya bu kavramı tarif sadedinde kullandığım “tanımlanamaz ve kayıtlanamaz” ifadeleri ile yetinmek yeterli olur mu?
İşte bu konuda size fikir verebilecek bir açıklamayı Scientist olarak kabul ettiğim, Üstad Ahmed Hulûsi’nin uzun yıllar önce kaleme aldığı “Üst madde” isimli yazısını okumanızı ve buna bağlı olarak “kuantum potansiyeli” isimli video konuşmasını sağlıklı bir şekilde seyretmenizi rica ediyorum.
Ahmed F. Yüksel
http://www.ahmedhulusi.org/yazi/ust-madde.htm