- Kategori
- Mizah
Allahım, onu değil; beni dul bırak !.. :)

Net'ten...
Havalar soğudu... Ankara'daki inşaatımda ' harç dondu; bitti; amele paydos!..' dedik...
İzmir'e döndüğümde, ilk işim sanatımı icra etmek...Kışın, blog yazma eylemim de böylece daha sık olabiliyor tabi...
Sıcacık sanat evinde resimler yaparken, geyik muhabbetleri de oluyor tabi...
Hatta dünkü 3 kiloluk kestane pişirme eylemimiz de başarıyla sonuçlandı....
Gençlerle bir araya geldiğinizde kendinizi daha enerjik hissediyorsunuz...Şen şakrak çocuklar... Aramızdaki en büyük fark onların anlattıklarına nedense bizim kuşak pek gülemiyoruz...
Neyseki öğrenci seçiminde 'seçici ' davranıyoruz...
Türk Sanat Musikisinden hazzetmeyenler aramıza giremiyor... Genel kültür ve aktüaliteyi yakından izleyen; her hafta bir kitap okuyan ve okuduğu kitabı atölyemizdeki 'Askıda kitap ' reyonumuza bağışlayanlar çok itibar görüyorlar.
Bir tiyatro izler gibi, herkes telefonlarını 'sessize ' alıyor... Gerçi ben, tiyatro izlerken telefonları 'sessize alma ' eylemine de karşıyım...Tamamen kapatılmalı !..
Uzun kış gecelerinde benim kuşaktan olan dostlarımla sanat evinde buluştuğumuzda muhabbetin dibine vurduruyoruz...İşte !.. Fıkralardan bir demet...
....
Adam, çok sevdiği karısı için her akşam yatmadan önce, şu duayı okuyormuş :
" -Allah'ım… Onun başı ağrımasın, benimki ağrısın… Onun bir yeri kırılmasın, benimki kırılsın… O üzülmesin, ben üzüleyim…"
Son olarak da duasını şöyle tamamlıyormuş:
" Allah'ım… Onu dul bırakma, beni dul bırak…"
. . . . .
Kıssadan Hisse : '' Sevgiyi söylemek yetmez; göstermek gerektir !.. ''
...................
Horasanlının biri kervanda eşeğini kaybedince, başka bir eşek bulup yükünü yüklemiş.
Gerçek sahibi çıkıp gelmiş ve eşeği yularından tutup, Horasanlının yükünü yere atmış.
Horasanlı ,eşeğin sahibiyle kavgaya tutuşunca,çevreden yetişenler Horasanlıya sormuşlar :
- Senin eşek ,erkek miydi ,dişi miydi?
- Erkekti.
- Baksana bu eşek dişi!
- Canım erkek dedikse, o kadar da erkek değildi !..
.......................
Kıssadan hisse : '' Erkek adam sözünden dönmez !.. ''
. . . . . . . . . . . .
Avcı, evine gelen misafirlerine eski bir ayı postunu göstererek şöyle konuşmuş:
"-Bu ayıyı Bolu ormanlarında vurmuştum...''
Misafirlerden biri, bu palavraya inanmayıp sormuş:
"Nasıl olur ?.. Bu Kutup ayısıdır. Bolu'da bulunmaz ."
Avcı, gülümseyerek cevap vermiş.
'' -Kardeşim ayı bu !..Buranın Kutuplar olmadığını, Bolu ormanları olduğunu nereden bilsin?.."
. . . . . . . . . . .. . . .
Kıssadan hisse : Avcılardan iyi siyasetçi olur.
. . . . . . . . . .
Erzurumlu ile bir Rus kahvede konuşuyorlarmış...
Rus : -Bizim memlekette hava o kadar soğuk olur ki arabalar tamamen buz olur !..
Erzurumlu : -Ola kardaş sen ne diyirsin ?.. Hele geçen kış ,bizim dama bir pişşik çıkmıştı... Aşşağı düşerken soğuktan havada donmuştu... Yaz gelince de miyavlayarak düşüp öldü. ''
. . . . . . . . . . . .
Kıssadan hisse : Mizah , iyidir...Sıcaklık sağlar...Her zaman buzları eritir.