Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

12 Ekim '06

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Allahım bana 5 yıl ver!

Allahım bana 5 yıl ver!
 

Boğazını saran eller gittikçe sıkmaya başlamıştı. Artık nefes almakta ve yutmakta zorlandığını hissediyordu. Eli boğazına değen gömleğin yakasında, sürekli açmaya çalışıyordu. Ne olduğunu anlayamadığı sıkıntı boğazından vücuduna yayılmaya başlamıştı hızla.

Doktor daha elini boğazına götürdüğünde anlamıştı. ‘’Kitle çok büyük, dışardan belli olmuyor ama normalin oldukça üzerinde büyüklüğü’’ demişti. Bir takım tahliller ve ultrasonla ölçümler istemişti. Sakince halletti hepsini. Çünkü doktor ön teşhisiyle ilgili detaylı bilgi vermiş, olasılıkları ve tedavide izlenecek yolları anlatmıştı. Bu arada göğsünde fark ettiği sertliği de kontrol etmişti doktor. Kendi fark ettiğinin dışında iki tane daha tespit etmişti. Kitleler ultrasonla izlenmiş ve ‘’alınması gerekliliği’’ bildirilmişti.

Boğazında uzun yıllardır var olan rahatsızlık son gebelikle birlikte hızlı bir ilerleme sürecine girmiş ve kendini iyice hissettirmişti. Bebeği 6 ay önce dünyaya gelmişti ve o kendini dinlediği zamanlarda sürekli bebekle ilgili sinyallere odaklandığından, bu hastalığın varlığını ancak o zaman kuvvetlice hisseder olmuştu. Göğsündekini aynı sebeple geç fark etmiş ‘’süt bezesi’’ zannetmişti ilk anda.

Tahlil sonuçları birkaç olasılığı ortadan kaldırmıştı. Boğazındaki kitleye ilaç tedavisi imkansızdı yani o da göğsündekiler gibi operasyonla alınacaktı. Sadece ameliyatta alınacak miktarın tesbiti için iğneli biyopsi yapılması gerekiyordu. Biyopsi sırasında eşi dayanamayarak bayılmıştı. Oysa usta eller hiç acı vermeden işlemi sonuçlandırmıştı.

Biyopsi sonucu küçük bir parça bırakılarak kitlenin alınmasına karar verildi. Operasyon için randevu verildi. Operasyon uzun sürmüş fakat hem göğsü hem de boğazındaki kitle alınmış, başarılı bir şekilde sonuçlanmıştı. Şimdi en zor sürece giriyordu, beklemek…

Biyopsiye giden parçaların sonucunda ek tedaviler gerekebilirdi. Yani çıkarılan tümör habisse…

Bunun ne anlama geldiğini biliyordu, kanser olup olmadığı araştırılacaktı.

O zaman oturup bir pazarlık yaptı aklınca. ‘’Bana 5 yıl ver Allahım, bebeğim biraz büyüsün; o kadar küçük ki şu anda…’’

Sonuçlar geldiğinde çok sevinmişti. Kitleler kötü huylu değildi, sürekli kontrol dışında tedavi uygulanmayacaktı. Duası kabul edilmişti.

Yıllar içinde kontrol devam etmiş, vücudunun diğer bölgelerinde oluşan küçük kitleler sürekli izlenerek alınmış ve sonuçlar hep ‘’iyi huylu’’ çıkmıştı.

Ancak göğsündeki son kitle ultrasonla incelenirken doktor ‘’bu seferki diğerlerinden oldukça farklı’’ demiş tıptaki ismini de söylemişti.

O operasyona girerken ilk defa bu kadar çok titrediğini fark etti. Bebeği tam 5 yaşına gelmişti ve ona hala çok küçük, savunmasız geliyordu.

Bir pazarlık daha yapmaya utandı, yapamadı…

 
Toplam blog
: 240
: 1628
Kayıt tarihi
: 18.08.06
 
 

Zamandan şikayet ederken, ne kadar hızlı aktığını fark edemeden geçmiş yıllar. Kırklı yıllar, kır..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara