Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '12

 
Kategori
Futbol
 

Almanya’nın havası Fenerbahçe’ye iyi geldi (Beşiktaş'a 3 gol...)

Almanya’nın havası Fenerbahçe’ye iyi geldi (Beşiktaş'a 3 gol...)
 

Fenerbahçe, Almanya’ya tedavi için giden hastadan farksızdı.

Kafalar karıştı; “ruh sağlığı” bozuktu.

İstanbul’a dönüş nasıl olacaktı?

İstanbul’dan sessiz sedasız ayrılanlar, Almanya’da “içeriden hançerlemiş” izlenimi veren bir görüntüyle karşılaştılar. Karşılayanlar, bu takımın başarısını istemeyen, “Hoşgeldiniz, boş gidesiniz! Boyunuz ölçüsünü alın da görelim...” türünden bir tavır içindeydiler sanki!..

Böylesi havalarda soluk almak da güçtür. Soluduğun hava ciğerlerini yakar.

Stadın havası nasıl olacaktı?

Her şey kendi ellerindeydi; havayı değiştirmek de...

Ciğerleri temiz havayla doldurmak da...

“Toprağın Çocukları”nda çingene nine ne diyordu?

“Gökyüzünde güneş, ne buluttan ne yağmurdan korkar!”

Kendi havalarını yaratan, ciğerlerini Almanya’nın havasıyla dolduranlar, derin bir soluk alarak, İstanbul’da döndüler.

Bu, “koma”dan çıkışın ilk belirtisi olmalıydı.

“Hasta”mız iyileşiyordu!

“Reçete”de ilaç, “tek kalem”di.

*****

Görüldü ki, Almanya’nın havası Fenerbahçe’ye iyi gelmiş!

Futbolcular, “iyileşmenin reçetesi”ni kendi elleriyle yazmıştı.

Dünün psikolojik, duygusal yanını bir yana koyalım, gerçeğe/ olana dönelim:

Beşiktaş’ın, art arda gelen iki yenilgiyi unutmak için Kadıköy'e geldiği anlaşıldı. Maça baskılı, hırslı başlayan Beşiktaş, bir ara Fenerbahçe’nin ileri gitmesine fırsat vermedi.

Beşiktaş’ın böyle baskılı oynayacağı belki de tahmin edilmiyordu.

Fenerbahçe, oldukça temkinliydi. Kanatlardan, özellikle Gökhan Gönül’le yaptığı ataklarla etkiliydi. Zaten ilk yarıda atılan iki gol de Gökhan Gönül’ün adı vardı.

Gökhan Gönül soldan güzel bir orta yaptı, 18 içinde Caner topu kafayla Sow’a indirdi, arkası dönük Sow, güzel bir vuruşla ilk golü attı.

Gol, Beşiktaş’ı hırslandırdı, Fenerbahçe’yi savunma yapmaya zorladıi. Ancak, Beşiktaş, 18’e getirdiği toplarla gole ulaşamadı. Bunda “beceri” eksikliği mi, yoksa Fenerbahçe savunmasının savunma “becerisi” mı vardı, düşünmek gerek.

Beşiktaş’ı durmak için oyunu orta alana yıkmak gerektiği anlaşılmış olmalı ki, Fenerbahçe topa sahip olmaya başladı.

Beşiktaş, gol atacak fırsatlardan yararlanamazken yine sağdan Gökhan Gönül, Kuyt ile “al ver”le 18’e girdi, köşeden  golü attı.

Bir kez daha anlaşıldı ki, oynarken rakibini oynatmayacaksın.

İkinci yarıya 2-0 önde başlayan takım ne yapar?

Hemen akla, durumu “idare etmek” için oyalanacağı, savunma yapacağı gelir. Ama Fenerbahçe tersini yaptı, baskılı oynamaya başladı. Bunun sonucunu da yine Gökhan Gönül’ün attığı golle aldı.

Beşiktaş’tan Veli, gol öncesi, ikinci sarı karttan kırmızı görünce, baskılı oynayan Fenerbahçe daha da rahatlamış oldu.

*****

Görüldü ki, Almanya’nın havası Fenerbahçe’ye iyi gelmiş!

Futbolcular, “iyileşmenin reçetesi”ni kendi elleriyle yazmıştı.

Fenerbahçe’nin havası bozulur mu?

Bilemeyiz!

Ama bildiğimiz, gördüğümüz, Fenerbahçe’nin kendine gelmiş olmasıdır.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..