Alternatif tatil için bir öneri: ''Şirince''

Tatil denilince tüm herkes hemen bir gazete alıp, turizm firmalarının düzenlediği yurtiçi ve yurtdışı paket turlarına ve taksit seçeneklerine bakar. Yada yeni teknolojiyi takip edenler genç ve orta yaş grubu; farklı bir tatil seçeneği yakalayacak edası ile internet sitelerine girerek alternatif tatil arayışı içine girerler. Ama sonuç aynıdır. Alternatif tatil ne onu bilmek lazım. Alternatif tatil bugüne kadar bize öğretilen büyük otellere gitmek, turlara katılmak yada büyük gemilerle dünya turuna çıkmak olmamalıdır. Daha dingin, huzur ve heyecan içinde adrenalimizin normalin dışında çalışacağı ama spor yaparken de dinlenebileceğimiz, iş hayatından üzerimize yüklenmiş stresimizi atacağımız doğa, deniz ve manzaranın da yer aldığı, Kargaşadan, gürültüden uzak mekanların olduğu yerler olmalı diye düşünmeliyiz. Tatil, Eğlence ve Dinlence kültürümüz de değişime uğramak zorunda. Yaşam ve çalışma koşulları gün geçtikce daha yorucu ve monoton bir hal almaktadır. Durum böyle olunca da;

Alternatif tatil kültürü de oluşma durumundadır. Buna örnek olabilecek bir örnek vermek istiyorum. Yıllardır bende sizler gibi yukarda bahsettiğim şekilde çok tatil gezileri yaptım.

Artık farklı arayışlar içine geçen yıl girince farklı düşünmeye ve tatil anlayışımı başka yöne doğru yönelttiğimde alternatif farklı gezi ve turlarında olduğunu buldum. Bunların neler olduğu konusunda fazla detaya girmeden Şirince denilen yerin hayatımda ne şirin günler oluşturduğundan söz etmek istiyorum. Şirince Köyü, eski Rum evlerinin eşsiz mimarisi ve bembeyaz görüntüsü, insan manzaraları, doğanın cömertliği ile fotoğraf çekimleri, doğa sporları (doğa yürüyüşü ve trekking) ve kültür turları için bire bir. Ayrıca Efes'e, Meryem Ana'ya, Yedi Uyuyanlara, Kuşadası'na ve Pamucak Plajına yakınlığı ile tüm tatilcilerin konaklamak isteyecegi bir konuma sahip. Tüm bu doğa sporları içinde tatil yapmak başka bir tad . Eğer giderseniz bana hak vereceksiniz. Bugüne kadar yaptıklarımın bir tatil değil sadece mekan değişikliğinden ibaret olduğuna kanaat getirdim. 40 ailelik bir aşiret tarafından kurulan tarihi 5. yüzyıla kadar dayanan Şirince’nin ilk adı Kırkınca.

İkinci adı ise, Çirkince...Ege’nin incisi Selçuk ilçesine bağlı Şirince, tarihi, mimari dokusu, leziz çöp kebabı, gözlemesi ve köy ürünleriyle ziyarete gelenlere unutulmaz tadlar sunuyor. Tabii ki ev yapımı sofra şaraplarını da unutmamak gerekiyor. Tüm insanları, mekanları ve çevresiyle bir küçük Rum kasabasından kalanlar olarak muhafaza edilmeye özen gösterilmiş. İnsanlar ilgili, misafirperver ve modernler.

Ayrıca bu tür yerleri keşfedince tatilinde daha ucuza mal edileceğini de görmüş ve yaşamış oldum. Şirince, Selçuk'a 8 km civarında uzaklıkta bir yerleşim. Selçuk garajından kalkan kışın saat başları, yaz aylarında 30 dk'lık sürelerde minibüsler ile ulaşılan 15 dk mesafede bir yerleşim. Selçuk'tan çıkıp şeftali, narenciye tarlaları ve sonrasında dağlara kıvrılırken ki bağların arasından baharın coşkusuna daha da şahitlik ederek yolun sonunda Eski Rum köyü okul binası bugün Şirince Artemis Şarap Evi ve Restaurantı olan yapı sizi karşılıyor. Eski Rum evlerinin görüntüsü ile karşılaşıyoruz. İki katlı küçük ve çok sayıda pencereli, kiremit çatılı genelde dar kullanım alanı olduğu söylenen evler yamaçta çok hoş bir görünüm oluşturuyor. . Arnavut kaldırımı taşlarla örülü sokakları içinde köy camiinin yanında minibüsten iniyoruz .Günlerden pazar çevre illerden ilçelerden öğrenci grupları ya da seyahat acentelerinin tur ve turistleri ile köy meydan ve çevresi cıvıl cıvıl daha sonra da daha iyi gözlemleyebileceğimiz gibi Şirince , halkı ile birlikte turizm ve bundan gelir elde etme yönünde iyi organize olmuş biryer. Köylülerin el iş benzeri fakat tahminim genelde fabrikasyon olan ürünleri sattıkları dükkanlarda kıyafet, örtü, nakış, dikiş ürünleri mevcut. Yine kendi yetiştirdikleri zeytin, hayvansal ürünler, zeytinyağı ve özellikle her tezgahta yerbulan çeşit çeşit meyve ve üzüm şarapları ( Aramızda kalsın beni buraya asıl çekenin bu şarap, ama üzüm şarapları olduğunu söylemeliyim) satıyorlar her şeyin şarabı var , kavun, nar , portakal vs. Ben tadına bakma ihtiyacı bile duymuyorum açıkçası, benim amacım geleneksel yöntemlerle üretilen üzüm şarapları. Sonuç da biz daha önce aldığımız ön bilgiler ile köyde ki en pahalı ikinci yer olan Şirince Evleri'nin yerine daha makul fiyatlar içeren Zeus pansiyonda kalmayı tercih ettik. Zeus pansiyonu 7 odadan oluşan 16 kişilik gruplar için uygun. Bizde zaten bu kadar kişiydik. Grup olarak 16 kişiden azdık ama bize indirim uyguladılar. Ayrıca

Bizleri grup olarak İzmir Adnan Menderes Havaalanı’ndan servis ile aldılar. Otele kadar sınırsız hizmet ve misafirperverlik gördük. Bununla da kalmayıp ne istedik ise yöreye ait her şeyden bizlere hazır ettiler.

Durum böyle olunca ; ‘’Büyük şehirde başbakan olacağıma; küçük bir köyde Muhtar olmalıyım’ diye düşünmeden edemedim. Bu yazımın ve alternatif tatil’inde özünü anlatan bir düşünce ürünü oldu.

Büyük paralar ile Büyük tatil Beldelerine gideceğinize , böylesi bir alternatif tatil için sizlerde düşünmeye çalışın. Bulacaksınız ve daha da çok eğlenip, dinlendiğinizi göreceksiniz. Mutlu araştırmalar ve yeni tatil alternatifleri içinde bir yaz geçirmeniz temennisiyle..