Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Eylül '10

 
Kategori
Şiir
 

Ama'lara kurban verdim...

Ama'lara kurban verdim...
 

Hayat amalardan ibaret...


Hayallerime prangalar vurdum ellerime kırdım sana uzanmak isterken amansızca

ve sensizliğin kıvılcımlı dar sokağında koşmak isteyen ayaklarıma inat

zincirlediğim ayaklarıma betonlar döküp denizin en bilinmez dibine bıraktım kendimi uzun ve sessiz gecenin karanlığında seni ışık gibi gören kalbimi karanlıklara hapis ederken

senin hayallerini sildim gözlerimden ve seni amansızlıklara ve amalara kurban verdim

güzel kız

ve sen deniz kızlarının en güzelini kıskandıran güzel kız sana tutuklu kalbimle savaş verirken

her vurduğum darbeyle kanayan kalbime merhemlik otlarla otarken

senin için var köşkü devirmeye çalışırken bedenimde

acılar çekmekten usanan kalbimie

son darbeyi vurup sonsuzlukta ve sonlukta kaybolmak için çarmıha gerip çiviledim

Amalara kurban verdiğim kurbanlık kız

Uzanmışlığın ve bitmişliğin sularında

sandalıma küreksiz binerken ve sandalımda delikler açıp sular dolarken

amalarla kurduğum cümleleri tekrar edip amalarla kurduğum hayalleri boğup

amaları halka yapıp hayatımı örüp

vedalarda amasız cümleler kurmaya çalışıp

neyin iyi güzel olduğuna karar vermeden

sıçrama tahtasında betona balıklama kafası üstü dalmak

ya da amaları ilmek yapıp son ilmeği geçirip

amalarla yaptığım zırhıma

kanayan ve yara olan vücudumu saklamak

kaderi düşünmek kadere inat yaşamak istemek

kaderin cilveleriyle kederlenerek seni düşünmek

ve hayat ağacıma attığım her çentik derinleşip yara olurken

yaralarımın kabuklarını soyup tekrar acıları çekmek

öyle ya, ya bu hayattasın ya değil ya varsındır ya yok

hüzünlenmelerin ve içlenmelerin anlamsızlığında

anlam kazandırmaya çalışarak

ve var olduğunu var olacağını mutlulukları yakalayacağını ümit ederek

uzakta da olsan var olduğunu bilerek yaşamak

senin var olmanı aynı dünyada benimle soluk aldığını bilmek

ve aynı gökyüzünün altında aynı semaya baktığımı bilerek

semalarda ve yıldızlarda senin göz izlerini arayarak yaşamak

ne de olsa var diyebilmek ve var

Nedenlerle kurulan cümlelerden nefret eder oldum

amalarla cümle kurmaz oldum

nedensiz ve amasız cümleler kurmak için çırpınan beynime

amaların hücum edip ele geçirmesine fırsat vermek istemeyişimin nedeni sen misin yoksa bu hayal dünyanın hayallerimi izin vermeyişinden midir

onun bile farkına varmadan aynı su da ıslanmak

ve aynı güneşte ısınmak isteyişimin çaresizliğinde

uzakta da olsan var olmana yenik bu yüreğimin avuntusu

Kahırlanıp içimdeki aynalarda senin bakışını seyretmek

ve senin gözlerindeki beni yakalama çabasında silinmişliğin silgisi olan sende

bir tebeşir tozunda kendim akarken yere doğru

ellerinde eriyen tebeşirin her tahtayla buluşmasında

biraz daha yok oluşluluğumda

sende varoluşumda ve tekrar hayat bulacağım güne kadar

geçen zaman anlarında hep acı ve umutsuzlukların kara bulutlarından düşen yağmurunda ıslanarak

geçen her anda yaşarken

ıslanan yüreğimi kurutmak için

senin güneşinin gelmesini bekleyen

umut dolu testileri kırarken yüreğimin tam ortasında

altın tozlarının serpilişindeki yaldızlı parıltılar sarar gibi

senin gözlerinin izleriyle delinecek

zamanın gelmesi için çırpınarak bekleyeceğim.

Ben değil seni bekleyen

seni özleyen

seni seven

her atışında senin varlığını her zerreme fişekleyen kalbim

 
Toplam blog
: 84
: 575
Kayıt tarihi
: 11.09.08
 
 

Yaşamak; herhangi bir amaç taşımadan sadece insan olmanın bilincine vararak yaşamak. Tek cümlelik..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara