Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '11

 
Kategori
Mizah
 

Aman çabuk dönün başbakanım!..

Sayın Başbakan rahatsızlanıp, sindirim organlarından ameliyat olup da evine çekilince, meydanı boş bulduklarından mı bilinmez, birilerine bi haller olup, zemberekleri boşalmaya mı başladı, ne !?

Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar; “Ben Allah’ın sayesinde milletvekili oldum” dedi.

Ba ba baaa..

Sayın Fahrettin Fidan meslektaşımız da buna karşın, Milliyet’teki Melih Aşık köşesinde; “Tamam da... Allah bu iş için kimi aracı yaptı!?” diye soruverdi…

Yahu, Yüce Allah’ın başka hiç önemli işi kalmamış, 6 milyar kulunun dertleri bitmiş de, seni milletvekili seçmeye mi çalışmıştır? Atma sayın Bayraktar, din kardeşiyiz yahu!.. Tayyip Beye saygıda kusur etme bakayım… Bak bir daha seni oraya seçmez haa...

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise şöyle dedi: “Ben kimseye biat etmedim. Sayın Başbakan’a da biat etmedim. Zaten biat etmem gerekseydi, merhum Necmettin Erbakan’a biat ederdim, ama ona bile biat etmemiştim…” dedi… Tayyip Bey birini istemezse, o kişi allem-i cihan olsa, biat etmeden bu partide kalabilir mi? Tüm Vekil ve Belediye Başkanı adaylarını o belirlemedi mi?

İktidar partisinin ısrarlı isteğine rağmen, sayın Cumhurbaşkanı Gül de, “Şike Yasası”nı veto etti, iyi mi?

Kırk yıllık siyasî hayatında görmediği kalmayan, zaman zaman da iç ve dış baskılardan dokuz doğurduğu günler yaşayan 9. Cumhurbaşkanı sayın Süleyman Demirel’in çok meşhur bir deyişi vardır: “Siyaset, asla boşluğu kaldırmaz!..”

Başbakan Erdoğan’ın rahatsızlanması sonrası bir boşluk oluştu da, söylenenler de bununla mı ilgiliydi bilemiyorum?

Türkçe Sözlük’te BİAT: “Bir kimsenin egemenliğini kabul etmek, ona boyun eğmek” diye açıklanıyor.

Aynı sözlük sayfasında şu kelimeler de yer alıyor:

Bibaht: “Bahtsız, kadersiz olmak…”

Biaman: “Gaddar, acımasız, zalim, hoşgörüsüz…”

Bihaber: “Her şeyden habersiz, bilgisiz…”

Bihoş: “Keyfi yerinde, mutlu, sevinçli…”

Bihuş:“Şaşkın, sersem, aklı başında olmayan…”

Ancak bu son beş sözcüğün, konumuzla bir alâkası yok… Sadece bir miktar bilgi vermek istedim, hepsi bu…

Sayın Bülent Arınç’ın bu “ben biat etmedim” sözleri üzerine gelin biraz empati yapalım, biraz fikir jimnastiği yaparak ısınalım: “Ben biat etmedim” sözü, tekil bir şahıstan bahsediyor, yani sadece kendinden…

Peki, bunun karşıtı nedir?

Ben biat etmedim ama, ötekiler biat ettiler” demektir!..

Bu söze ne gerek vardı, niye ve neden şimdi kendini bunu söylemek zorunda hissetti, onu da bilemiyoruz?

Ancak, sayın Arınç’ın görmezden geldiği bir gerçek var: Bugüne kadar ne Milli Selamet, ne Milli Nizam Partisi, ne Refah Partisi’nde ve ne de AKP’de hiç “İlk ve Birinci Adam” olamadı, hep ikinci veya üçüncü adam oldu.

İyi de, bu iki liderin ruh halleri ortada dururken; Erbakan Hoca’ya veya Tayyip Erdoğan’a ‘BİAT’ etmeden, bugüne kadar orada bulunabilmesi, sizce mümkün müdür? Bence değildir!.. Çünkü, bu kesimin yetişme tarzı da zati böyle olmalarını gerektirir!

Onlara biat etmediyse; merhum Erbakan’ın ağzından çıkan ve yenilip – yutulması imkânsız hakaretlere bir gün olsun cevap verebildiler mi? Hep boyun eğip, saygı duyup, bu acı lâfları kabullendiler! Bu biat değil de, nedir!?

Hayatta kimse ‘vazgeçilmez’ değildir! Bu ancak, reklâmlardaki “Mümkünlü Kasabası’nda” mümkündür!

Kendini ‘vazgeçilmez, yeri doldurulamaz’ gibi gören insanları gördükçe, aklıma sevgili Bekir Coşkun’un bir yazısı geliyor: “…GÜNAYDIN Gazetesi’nden kovulduğumuzda gazetenin batacağını, kimsenin okumayacağını ve patronun bizi gözyaşları içinde geri çağıracağını düşünüyorduk… Aaa, ertesi günü bir baktık; gazetemiz kuponla tencere – tava – TVdağıtıyor ve gazete kapış kapış satılıyor, bizi her gün göklere çıkaran okuyucularımız ise, bedava tencereleri bulunca bizleri çoktan unutmuşlardı…” diyordu. O günden beri ben bu derslerle dolu yazıyı hiç unutmam; hem çok güler ve hem de üzerinde çok düşünürüm…

Bir kurum veya kuruluşta toplanıp, bir yol haritası çizildiyse, herkes bu liderlere ve birliğe saygılı olmayı bilmelidir!

Yukarıda da dediğim gibi; bu ister biat olsun, ister kader yolculuğu, ister bağlılık olsun! Yola saygıyla devam etmedikten sonra ne faydası var!?

Birkaç gün meydanı boş buldular mı, kılıçlarını kınından çıkarıveriyorlar işte! Bu söylemlerin özü de, anlamı da budur, başka söze ne hacet…

Sayın Başbakana acil şifalar dilerim efendim…                                  

6 Aralık 2011/ Sakin KOŞAR…  

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..