Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '12

 
Kategori
Sinema
 

Amerikan filmlerindeki çirkin İstanbul

Amerikan filmlerindeki çirkin İstanbul
 

TAKİP İSTANBUL


Şu sıralar sinemalarda Takip; İstanbul, orijinal adı Taken 2 adlı film oynuyor. Filmin neredeyse tamamı Türkiye’de İstanbul’da geçiyor.

Film iyi.  İyi olmayan, rahatsız olduğum filmdeki Türkiye ve İstanbul. Türkiye’ye hiç gelmeyen biri bu filme baksa gelmez. Bu ne İstanbul ‘dur öyle. Hiç güzel bir mekanı yok mu! Şehrin boğaz manzaralı çekimleri bile şehri çirkin gösteriyor. İstanbul; Afganistan’ın Kabil şehrinden biraz daha iyi. Filmden edindiğim intiba bu. Ya internette film ile ilgili yorumlara baktım, bu rahatsızlığı herkes yaşamış.

Filmde Arnavutluk’tan Türkiye’ye giriş sahnesi var. Arnavutluk bildiğimiz kadarı ile Avrupa’da bir ülke. Türkiye’nin Avrupa sınır kapıları belli. Öyle bir sınır kapısı var ki, hani Kemal Sunal ile Metin Akpınar’ın oynadığı Sinan Çetin Filmi Propaganda filminde ki sınır kapısı var ya, aynısı. Hatta oradaki daha iyi idi. Buradaki dağ başında, toprak, daracık yol, ağaçtan indirilip kaldıran bir kapı. Yok artık dediğiniz bir sahne.

Kahramanımız bir otel de, Otel de Arap kıyafetli insanlar. Bak bu olabilir dersiniz belki ama bugün Türkiye’ye gelen Araplar yerel kıyafetleri ile gelmiyorlar bildiğim kadarı ile. Bunu geçtik. Aksiyon sahneleri İstanbul’un en kötü yerlerinde çekilmiş.

Bir ara Süleymaniye’nin etrafını görür gibi oldum, yok o da kötü görünüyor. Kalabalık sokaklar, arabaların geçemediği yollar, çirkin boyasız dökük evler, binalar. Şuan polis teşkilatımızda olmayan eski araçlar. Araçlar o kadar sırıtıyor ki yuh dersiniz.

İşgal ülkelerinde olabilecek ABD Elçiliği önünde kum torbaları arkalarında ağır silahları ile bekleyen dışarı taşmış Amerikan askerleri. Kovalamaca sahnelerinde özellikle her sahnede gösterilen kara çarşaflı kalabalık kadınlar. Karşı olduğum için değil ama ne dediğim anlaşılması için filmi hakikaten görmeniz lazım.

Bu ne çirkinlik kardeşim. Güzelim Kapalıçarşı diyoruz ama kardeşim bu kadar çirkin bir çatıda niye film çekilir ki. Görüntü çok çirkin. Düzensiz şehir yapılanması, eski binalar.

Bu çatıyı Uluslar arası, James Bond-Sky Fall filmlerinde gördük en son. Yazık. Bu filmlerden o kadar rahatsız olmamıştım ama bu Takip; İstanbul filminde kasıt var kardeşim.

Bu filmin kimin eseri. Luc Besson. Kimdir bu adam!? Bir FRANSIZ. Fransa ve Fransızların Türk takıntısından bahsetmeye gerek yok. Alın işte.

Abartıyormuyum acaba diye ama yok yok değil, abartmıyorum,  Fransızlar abartıyor, hep geçiştiren biz oluyoruz.

 
Toplam blog
: 152
: 10713
Kayıt tarihi
: 16.08.07
 
 

TARİH ÖĞRETMENİ MEB DENİZLİ  AĞRI AFYON  ..