Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Mart '13

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Ana-babalar çocuklarının gidişine çok üzülüyor mu?

Ana-babalar çocuklarının gidişine çok üzülüyor mu?
 

www.aliozdemir.net


6 Mart 2013 Çarşamba günü KKTC'nin Lefkoşa şehrinin güzide bir meslek lisesinin, akşam 17'den sonra "Ergenlik Sorunları" ile ilgili olarak düzenlemiş olduğu bir seminere dinleyici olarak katıldım.

 

Okulda 500 kadar öğrenci olmasına, tüm velilere bildirimde bulunulmasına rağmen katılan veli sayısı 20 dolayında idi. Yani ana-babaların yüzde 95'nin gidişatla ilgili sorunları yoktu.

 

Seminerde uzman bir psikolog uzun-uzun gençliğin içinde bulunduğu durumu, yaşanan sorunları, çözüm önerilerini anlaşılır uslüp ile anlattı. Daha sonra soru-cevap bölümüne geçildi ve ailelerin yaşadığı sorunlar dile getirildi.

 

Söz alan ailelerin de dile getirdiği gençlik sorunları şu şekilde belirdi:

- Okuldan kaçma

- Düzenli ders çalışmama

- Çok TV izleme

- Bilgisayarda sürekli oyun oynama, film izleme, sakıncalı sitelere girme

- Bahis oynama

- Sigara içme

- Alkol kullanma

- Uyuşturucu hap kullanma

- Ana-babaya saygısızca davranma

- Düzenli yaşantıya karşı çıkma

- İdealsizlik

- Markalı ürünler talep etme

- Son model ve pahalı telefon talep etme

- Geleneksel gıdaları değil zararlı fast-food ile beslenme

- Ahlaki değerlere önem vermeme

- Öğretmenleri, okulu gereksiz görme

- Ahlaksızlık yapma, toplum kurallarını çiğneme...

 

Ana-babaların (ebeveynlerin) evlatlarına diş geçiremez oldukları yaşlar genellikle 15-20'li yaşlar arası olarak ortaya çıktı.

 

Semineri veren uzman psikolog bir çok çözüm önerileri ortaya koydu. Benim de aklıma yatan bazı önerileri şu şekilde sıralanabilir:

 

- Sevgiyle yaklaşınız.

- Bağırmayınız.

- Arkadaşları içinde küçük düşürmeyiniz.

- 10'lu yaşlardan itibaren bilgisayarda, TV'de, okulda neler yaptığını izleyiniz.

- Kendiniz evde düzenli olarak okursanız evladınız da okumayı sevecektir.

- Baba nasıl ise erkek evlat da o şekilde davranır. Baba eşini döverse erkek çocuk da anasına sövüp sayar.

- Çocuklarınızı lüks mallara alıştırmayınız.

- Siz marka giymeseniz evladınız da pahalı markaları talep etmez.

- Evinizde kütüphane yoksa çocuğunuz kültürün önemini idrak edemez.

- Çocuğunuzun kendi yaşına uygun kişilerle arkadaşlık kurmasını sağlayınız.

- Tiyatroya, sinemaya, sergiye, konsere, konferansa, kütüphaneye gitmiyorsanız evladınız da lumpen olur.

- Günlük olarak banyo yapmazsanız, tıraş olmazsanız evladınız da kirli kirli dolaşacaktır.

- Evladınızın tatil zamanları bir işte çalışmasını teşvik ediniz. Bir şeylerle meşgul olan, üretim yapan, hizmet üreten kişiler daha sağlıklı olur. Alın terinin kıymetini bilir.

- 15 yaşına gelen evladınızın altına araba vermeyin. Veriyorsanız evladım niye çok şımarık diye hayıflanmayınız.

 

Velileri eğitmek, bilinçlendirmek için bin bir rica ile üniversitedeki mesaisinden sonra meslek lisesine gelip faydalı bilgiler veren bir psikoloğu dinleme zahmetine katlanmayan yüzlerce ailede "psikoloji biliminin sunduğu bilimsel ilkelerden habersiz ne dramlar yaşanıyor kimbilir?

 


Ali Özdemir / Eğitimci - Yazar - Yayıncı

Web: www.aliozdemir.net

Tlf.: 0505 220 83 85 (TC) – 0533 838 60 97 (KKTC) - 0542 885 34 78 (KKTC)

E-posta: aliozdemir@e-kolay.net  

 
Toplam blog
: 288
: 1733
Kayıt tarihi
: 24.04.11
 
 

Eğitimci - Yazar - Yayıncı. 1968'de doğdu. Marmara Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesini bitird..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara