Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '13

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Anadilimizi zorla yok ettiler!

Anadilimizi zorla yok ettiler!

Son yıllarda Zazaca’nın yok olma tehlikesi altında olduğunu söyleyen birçok kişi ve grubun türediğini biliyoruz. Türedi diyorum, çünkü bu gruplar Zazaca’nın yok olmasını engellemek için bugüne kadar hiçbir şey yapmadılar. Bunlar Zazaca anadilde eğitim verilmesini de istemiyorlar.

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyerek başlamak istiyorum: Bir dilin yok olmaması için, o dilin mutlaka eğitim dili olması gerekiyor. Okunmayan, yazılmayan bir dil yok olmaya mahkumdur. Tıpkı Zazaca’da olduğu gibi. Dilin yok olmamamı için anadilde eğitim hakkının getirilmesi zaruridir.

Birkaç gün önce doğduğum büyüdüğüm, 7 yaşına kadar Türkçe bilmeden yaşadığım köyüme gittim.

12 yaşına kadar Bingöl Merkez’e bağlı Kırkağıl (Emtağ) Köyü’nde yaşadım. Konuşmaya başladığımda anadilimde konuştum, Kürtçe’nin Zazaki lehçesinde. 7 yaşına kadar, yani okula başlayana kadar Anadilim Zazacaydı. Çünkü evde, sokakta kendi anadilimde konuşurdum.

Okula başlayınca işler değişti. Orada Kürtçe konuşmak yasaktı. Hatta, bazı öğretmenler, öğrencileri ‘Kürtçe konuşan olarsa bana söyle’ diye tembihlerdi.

Sıkıysa öğretmenin dediğinin tersini yap. Daha yedi yaşındasın. Babandan bile yemediğin dayağı yersin.

Zorlada olsa anadilimizi elimizden aldılar. Bizi kendi dilimizi konuşmaktan uzaklaştırıp, Türkçe’yi dayattılar. Bizi Türk varlığına kurban ettiler.

Zorla, ‘Türk’üm, doğruyum, çalışkanım. Varlığım Türk varlığına armağan olsun! Ne mutlu Türk’üm diyene’ dedirttiler.

Sonra Türkçe bilmemek ayıp oldu. Türkçe bilmeyen dışlanmaya başlandı. Dolayısıyla anadilimizi unuttuk. Artık evde, sokakta, okulda, işte Türkçe konuşmaya başladık, Türkçe düşünmeye başladık. Türkçe yazdık, Türkçe okuduk.

Bunu bize yaptıkları gibi büyüklerimize de yaptılar. Büyükler arasında Kürtçe konuşmayı yasaklayamadılar ama Türkçe öğrettiler. Çünkü Türkçe bilmeden hastaneye gittiğinde doktora derdini anlatamazsın, bir kurumda işini göremezsin. Bu nedenle büyüklerimiz de Türkçe öğrenmek zorunda kaldı. Ama evlerinde hep anadillerini konuştular. Böylece biz de konuşmayı, yasaklara rağmen unutmadık. Ama hiçbir zaman yazmayı öğrenemedik.

Eminim, bu hikaye birçoğunuzun başından geçmiştir.

Hatta daha fazlasını yaşamışsınızdır.

Bu ne ki diyeniniz olmuştur.

Anadilini tamamıyla unutanınız olmuştur.

Artık köylerde buna benzer hikayeler yok.

Çünkü artık köylerde çocuklar konuşmaya başladığında, kendi anadillerinde değil, Türkçe konuşuyorlar. Özellikle merkeze yakın köylere gittiğinizde buna şahit olursunuz.

Köy meydanında toplanan 3-5 çocuk kendi anadillerini konuşmak yerine, aralarında Türkçe konuşuyorlar. Bu nedenle anadillerine yabancılaşıyorlar.

Kendi köyümde de bunu gördüm.

Şimdiye kadar böyle gitti.

Peki bundan sonra ne olacak?

Anadilimizi kaybetmemek için ne yapmalıyız?

Çok basit…

Anadilde eğitim verilerek, dilin yok olmasının önüne geçilebilir.

Çocuk birinci sınıftan itibaren kendi dilinde okuma yazma öğrendiğinde asla unutmaz.

Aksi taktirde televizyon kanalı da kurulsa dilin yok olmasının önüne geçilemez.

Bu nedenle yeni anayasa çalışmaları yapılırken, anadilde eğitim hakkı mutlaka tanınmalı ve güvence altına alınmalıdır.

‘Zazaca elden gidiyor’ diyenler de buna destek vermelidir.

Anadil kadar önemli olan öğrenci andı da mutlaka kaldırılmalıdır.

Öğrencilerimiz, artık Türk varlığına kurban edilmemelidir.

Ömer ŞANLI

 
Toplam blog
: 42
: 273
Kayıt tarihi
: 05.08.09
 
 

15.02.1981 tarihinde Bingöl Merkez'e bağlı Emtağ Köyü'nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Bingöl'de..