Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '22

 
Kategori
Kültürler
 

Anadolu'nun Gözyaşları

 

Azeri lafı uydurmasyon da Azerbaycan’daki Türk kardeşlerimizin savaşını televizyonlardan izledik, gönlümüz, arzumuz onların sürülen yurtlarını tekrar kazanmalarıydı.

En nihayetinde Türkçe konuşuyorlar anlıyorsunuz. Onların kazanmasını istemekten daha doğal ne olabilir ki diye düşünebilirsiniz. Ancak anlatmak istediğim konu başka; bazen Ermenistan’dan da görüntüler servis edildi. Youtoube kanalllarında halen de aynı görüntüler var. Özellikle Erivan sokaklarından görüntülere bakınca bir şey dikkatimi çekti. Umarım sizin de çekmiştir. Ermeniler de tıpkı biz Türkiye’deki Türklere yani bize benziyorlar. Bu bana çok ilginç geldi. Yani buradan ne sonuç çıkarmalı diye düşünürken acaba dedim; içimizde kendini Türk olarak gösteren çok sayıda Ermeni mi var? Nihayetinde 1910 ile 1920 arasında sistematik olarak nüfus idarelerinin yandığı yakıldığı malumunuz. Çorum’dan yola çıkan bir Ermeni Ankara’ya gelse ben Hacı Ömer’im dese ve saçı sakalı da kılık kıyafeti de aynı olsa kimse ona hayır efendim sen Çorumlu Grigor’sun diyecek hali yok, bilenler susarsa ve dediğini aynen destekler ve ağız birliği ederse, bilmeyenler de kabul ederse ne sorun olacak, yıllarca insanlar kimliklerini bir güzel saklayabilirler. Hatta din adamı kılığına girerse çok da güzel bir sonuç ya da sonuçlar elde edebilir.

En nihayetinde aklıselim düşünenler bu kadar da olmaz diyor ama bu kadar da olmaz denen ne varsa hepsi birer birer oluyor. ASALA isim değiştiriyor PKK oluyor. ASALA olarak kalsa bu kadar Türk ve Kürt’ü bünyesinde toplayamazdı anlıyoruz, anlıyorsunuz. Tepe yönetimi Türk görünümlü Ermeniler, niyet belli Türk’e ve de Kürt’e daha fazla eziyet... Bu tür planlar anlaşılıyor ki çok önceden yapılmış. Aslında bin yıl beraberce yaşayan insanlar Osmanlı’da has vatandaşlar olan Ermenilere ne olmuşsa o da Ortodoks kökenlilere olmuş, böyle olmuş oluvermiş. Ermenilerin içinde aklıselim düşünenler de işin farkında. Esasında burası Anadolu, Bizans’ta 2. Sınıf ve aşağılanan zümre olan Ermeni halkı kimi tarihçilere göre Malazgirt’te kader birliği etmeye karar vermişler de ne olmuşsa Avusturalyalı yazar; Jeremy Salt’ın “Empeyalizm, Evanjelizm ve Osmanlı Ermenileri” adlı kitapta olduğu üzere gerçekleşmiş. (Söz konusu yazar kitabını yazarken sadece Türk ve Osmanlı arşivlerine bakmamış. Bunun haricinde Rus, Amerikan, İngiliz arşiv belgelerine göre yazdığını özellikle belirtmiş. Yani Türk tarafının tezleri olmadan bu denli bir kitap yazılabiliyorsa gerçek çok daha vahim olmalı.)

Kesinlikle Ermenileri küçümsemiyorum onlara özel olarak da bir düşmanlığım yok en nihayetinde batı ve Rusya’nın biz Türklere karşı ortaklaşa kullandığı üç sopa var.

  1. Ermeniler
  2. Rumlar
  3. Yunanlılar.

Bir ara Bulgarlar da kullanılıyordu ancak onların bu durumdan kendilerini kurtardıklarını “şimdilik” görmek bizler için son derece sevindirici. Kim bilir belki de geçmişlerini gerçekten öğrenmeye başlamışlardır.

Bu yazıya "sen Ermeni misin" diye soranlar, tepki gösterecekler olabilir. "Çanakkale Savaşında 250 bin canımızı alan İngiltere, Fransa düşmanımız olmuyor, NATO'da ortak oluyoruz da onların fonlayanlar, onları kullananlar bizim asıl düşmanımız olmuyor da toplam nüfusu beş, altı milyon olan fakir Ermeniler mi bizim baş düşmanımız oluyor" derim. Biliyorsunuz Rusya da biz Türklere karşı 1. Dünya Savaşında Kazak yani Türk Tugaylarını kullandı. Burada esas suçlu olarak nasıl ki Kazakları göremiyorsak bu da benzer bir durumdur o kadar. Zor duruma düşürülen insanlar, kandırılan insanlar neler neler yapıyor? Aynı şekilde devletler de insanlara benziyor esasında biri diğerinden bir parça daha büyük o kadar.

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..