- Kategori
- Güncel
Anadolu

her karesi bir cennet.
Bir ülke düşünün, dünyanın en kritik jeopolitik özelliklere sahip coğrafyasına oturmuş, binlerce yıl farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış, uğruna büyük savaşlar göze alınmış, sayısız canlar feda edilmiş.
Bu kadim toprakları yeniden vatan yapan son sakinleri 90 yıl kadar önce "Türkiye Cumhuriyeti" adıyla ülkenin yeni sahipleri olduğunu tescillemiş iken; doymayı bilmeyen emperyalist güçlerin gözleri ve akılları hep bu nadide bölge üzerinde olmuş, bu coğrafyanın bugünkü sahiplerine terk edilemeyecek kadar kıymetli olduğunu her vesile ile dile getirmişler.
Gizli ya da aleni, bu niyetlerinin gereği olarak içiçe geçmiş sayısız operasyon senaryolarını iç ve dış aktörler kullanılarak uyguladıklarıı bir süreci başlatmışlar. Son senaryo, son teknolojinin nimetleri kullanılarak uygulamaya konulmuş, yerli ve yabancı aktörlerin işbirliği ve başarılı oyunculukları sayesinde her şey planlandığı gibi ilerlemeye başlamış.
Bu hırpalanmış ülkenin eğitimdeki başarı sıralaması dünya ortalamasının altında. İnsani gelişmişlik düzeyi üçüncü dünya ülkeleriyle aynı yana, Kadının istihdam oranı dünya sıralamasında sonlara. Şiddet ve özellikle "kadına şiddet" önlenemeyen boyutlara yükselmiş.
İş güvenliğinin yasası çıkarılmış ama, güvenliği olmamış. Her işi yapan eleman çoğalmış, ama bir işi olması gerektiği gibi yapan olmamış. Hırsızlar çoğalmış ama, yargılayacak usül bulunamamış. Eğlence kanalları tavan yapmış ama, niçin eğlendirildiğini anlayanlar olmamış. Topluma yeni pek çok değer empoze edilmiş ama, ortak payda olabilecek nitelikte bir değer olmamış. Omuzlara sayısız dolaylı vergiler yüklenmiş ama, kaynakların nerelere, nasıl harcandığını sorgulayan yalnız kalmış.
Kısaca;Bu ülkede her şeyin yolunda olduğunu söyleyen siyasi, akademisyen, gazeteci, entellektüelin sayısı artmış ama, olanların farkında olup da tepki gösterecek cesarette olamayanların sayısı daha da artmış.
Ne dersiniz? Son perde kapanmadan "Yeni Türkiye" illizyonunu fark edip, bu kadim toprakları vatan yapan ruhu yakalayarak onu hak edebilecek bir uyanışı gerçekleştirebilecek miyiz?