- Kategori
- Deneme
Analar çeker yükü

Atamız ve manevi annemiz...
Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde pireler berber develer tellâl iken küçük bir erkek çocuğu varmış. Bu çocuk annesini pek severmiş. Annesi de onu kınalı kuzum diye severmiş. Babası ise pek adaletliymiş çocuklarının arasında hiç ayrım yapmazmış. Zaman az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş küçük çocuk büyümüş. Fakat büyümek iyi bir şey olmamış yaşadıkları köyde bir gün her şey değişmiş. Köyün ağası şehirdeki büyüklerle anlaşıp eski köye yeni adetler getirmeye başlamış. Artık yağız bir delikanlı olan çocuk annesinden sevgiyi babasından adaleti almış ve düzen bozuculara karşı koymaya başlamış.
Delikanlı bu uğurda az gitmiş uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş. Çayır çimen geçerek, lâle sümbül biçerek; soğuk sular içerek, altı ayla bir güz gitmiş. Bir de dönüp ardına bakmış ki, ne görsün, gide gide bir arpa boyu yol gitmiş. Çıkarlarına ter işler yapan bu genci durdurmak isteyen ağanın adamları yolunu kesmiş de oracıkta canını alıvermiş.
Ondan sonra yeni bir dönem başlamış. Maalesef bu masal tüm masallar gibi onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine diye mutlu sonla bitememiş. Geride kınalı kuzusunun hasretiyle ağıtlar yakan bir anne, ne olursa olsun başını dik tutmaya çalışan bir baba ve gencin bedenini kaybetmenin üzüntüsünü onun ruhunu yücelterek devam ettiren bir ahali kalmış.
2013 yılının anneler günü de pek yakında. Anneleri önemsemek tek bir güne indirgenemez klişesini de söyledikten sonra yukarıda anlattığım masalın kıssadan hissesine gelelim:
Ülke kimileri için dağılmış pazar yerleri gibi, kimileri için hiç görmediği ama güzel olduğuna inandığı cennet, kimileri için vs. vs. vs. … Kişisellikten arınmış tek somut gerçek ise ‘Ana’dolu’nun artık, bilmem kaç savaştan gözünden bir damla yaş akıtmadan çıkan yiğit ve hâlâ yiğit fakat kırgın ve umutsuz “gözü yaşlı” Ana’larla dolu olduğu. Anaların gözyaşlarını dindirmeyi beceremediğimiz gibi beceriksizliğimizi eleştiren ve çözüm üretenlerin de analarını gözü yaşlı bırakıyoruz. Birlik ve beraberliği koruduğumuzdan söz ederek hem de. Susuyorum refah dolu bir ülkeye birlik beraberlik ve evlatlarıyla mutlu, gözlerinin içi gülen, fedakar analara… Ben böyle susuyorum işte gitmiyorum huzur dolu günlere gelecekte kanabilmek için, işinize gelirse.
Annelik duygusunu tadan veya tadamayan her kadının, annemin ve özellikle yüreğine evlat diye kara toprağı basan anaların anneler günü şimdiden Kut’lu ve umutlu olsun. Asıl analar çeker yükü de kimsenin bilesi yok işte…