Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '10

 
Kategori
Fotoğraf
 

Analog mu? Dijital mi?

Analog mu? Dijital mi?
 

Analog'un üstün vasıflı görsellerine karşı dijital pratik ve ucuz kullanım sunmaktadır.


150 yıllık fotoğraf tarihinde ilk 135 yılın teknolojisi olan analog yöntemler 1995 ve sonrasında fotoğrafçılıkta da görülmeye başlayan elektronikleşme çabaları sonucu yerini dijitale bıraktı. Yada piyasa pullanıcıları dijitali daha pratik ve ucuz olduğu için tercih ediyor desek daha doğru olur.

Daha önce “FOTOĞRAF ve SANATÇI” başlıklı yazımda da dijital için belirttiğim, “İstediğiniz kadar yüksek çözünürlük ve optik netlik sağlayın; o piksellerin doğru renklerde olması gibi bir derdiniz daha olmalıdır.” Aslında yüksek çözünürlük de, doğru renklerde olma meselesi de; çözülebilmiş değildir. Esas olarak, analog sistemlerin yerine geçen dijital teknolojisinde iki temel mesele vardık: RENK ve BOYUT meselesidir:

RENK MESELESİ:

Dijital bir resim dosyasına 16 milyon renk hassasiyetinde pikseller (noktalar) kaydetmek mümkündür.

Bu değer, her nokta için 3 baytlık yer işgal eden bir data yapısı ile sağlanır. Bilgisayarın temel alfabesi olan ASCII toplam 256 harften oluştuğu için 3 baytlık alana 256 x 256 x 256 = 16 milyon küsur tam sayı sığar. Bu sayıların her birine bir renk verilmiştir. Sonuçta elimizdeki dijital makine zıplasa da tepinse de eni-sonu 16 milyon renkten birini seçmek zorundadır. Ki bu zaten müthiş bir sayıdır. Ve mevcut teknoloji ile doldurulabilecek bir değer değildir.

Bu, makinenizin 16 milyon rengi gördüğü anlamına gelmez. Bugün, Atomic Absorbic Spektro Foto-metre kullanan bir ar/ge laboratuarınız yoksa yada prototip tasarım bir makine sahibi değilseniz; elinize alacağınız en güçlü dijital makine bile ancak 5-6 bin rengi ayırt edebilir.

En kalitesiz fotoğraf filminde ise renk hassasiyeti 80 ile 100 milyon renk arasındadır. İşte bu sebeple bazı profesyonel sanatçılar halâ dijital kullanmaz. Aldığınız filmin hassasiyetini gösteren “ASA” değeri doğru seçilirse bu hassasiyet çok daha fazlalaştırılabilir. (Şans denk düşer de, analog bir laboratuar ile karşılaşırsanız, sahibine: ‘Aaa, siz halâ eski teknoloji mi kullanılıyorsunuz?’ diye sorup da pot kırmayın!)

BOYUT MESELESİ:

Mesela iyi sayılabilecek bir dijital makinede resim dosyasının boyutları (En ve Boy ölçüleri) 3-4 bin pikseli geçmez. Makine kataloglarında yazan bilmem kaç mega piksel ibaresi işte bu en ve boyun piksel cinsinden değerlerinin çarpımıdır. Örneğin: 3000Piksel X 4000Piksel resim çekebilme yeteneği olan makinenin üzerine “12MP” ibaresi yazılmaktadır. Ki bu kişisel kullanıcı hatta gazeteci için iyi bir resim boyutudur.

Dijital makinelerin kullandığı en büyük disk kapasitesi 64GB olduğunu düşünürseniz, bu disk; 5 megebaytlık resimlerden 12 bin 800 tane alır ki bu büyüklükte bir alana bile; 35mm filmle çekilmiş tek bir dia verisi (Hiç veri kaybı olmaması halinde) sığmaz. Kaldı ki; çok yüksek çözünürlüklü, özel amaçlı makinelerde kullanılan filmleri düşünmek bile istemezsiniz.

Mesela 35mm film teknolojisi ile çekilen bir negatifinden, istenilen en büyük görseli basmanız durumunda bile detay kalitesi bozulmaz. Poster yada bina dış duvarlarını kaplamakta kullanılan giydirme resimlerinde detayların berbat görünmesinin tek sebebi dijital olmasıdır.

6 metreye 8 metre ölçülerinde (Alan olarak 48 metre kare) bir sinema sahnesi düşünün. (Bir zamanlar bu ölçülerde, İstanbul’da İstiklal Caddesinde onlarca -Çorlu’da 7 tane- sinema perdesi vardı. Şimdi yok!) Bu sinema perdesinin üzerinde her santimetrekare alana filmin detaylı görüntüsü hiç bozulmadan düşebilmektedir. Ki o devasa perdedeki her bir milimetrekareyi bir piksel gibi düşünsek bile, 60’lı yılların teknolojisini kullanan perde göz ününe alındığında; çözünürlüğü bugün piyasadaki en iyi dijital makineden 25-30 kat daha iyidir.

Bu sebeple fotoğraf uğraşısına dijital makine ile başlayanlar, kendisinden önce o yollardan birilerinin geçmediği duygusuna kapılarak kendini kâşif; gördüklerini de keşif zannetmemelidir.

Her sanatsal uğraşta olduğu gibi fotoğrafın da metodolojisi: yetenek ve bilgi üzerine kuruludur.

Hep sevgi ile kalın.

Murat SEVGİ
msevgi@mental.com.tr

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..