- Kategori
- Deneme
Anamdan inciler/ Çadır
Denize gittik, çadır tutmuştuk. Çadırın içi sıcak olduğu için uyuyamamış, kendisi gibi uyuyamayan torunu Eylem'le dışarıya hava almaya çıkmış anam. Sahile giderlerken, çardak altında okey oynayan kadınlara denk gelmişler. Kadınlar onları masalarına buyur etmişler, bizimkiler de oturmuş teklifsizce. Meyve suyu, karpuz ve çikolata afiyetle iniyormuş bizimkilerin midesine.
Anama, "Seni hep bu kız çocuğuyla görüyoruz" demişler. "Bunun anası, başka kimsesi yok mudur?" Anam da gelinine kızdığı için, "Yoktur anası!" demiş. "Aha, bu zebili doğururken öldü!"
Orada bulunan kadınlar çok üzülmüşler. Anamı övmüşler, torununun üzerine titrediği için. Kendi yedikleri her şeyden bir kez daha anama ve Eylem'e ikram etmişler...
Hanım uyanmış, Eylem'i çadırda görmeyince korkmuş, telaşa kapılmış, kendini çadırın dışına zor atmış. Başlamış aramaya. İlerde bir çardak görmüş. Dikkatle bakınca anamın orada oturduğunu fark etmiş. Koşar adımlarla yanlarına gitmiş. Kimseye bir şey demeden, hemen anneme:
"Bre kadın!" diye bağırmış. "Gecenin bu saatinde, bu körpecik yavrucakla ne arıyorsun dışarıda?"
Anam sesini çıkarmadan Eylem'in elinden tutarak oradan ayrılırken, kadınlardan biri dayanamamış sormuş: "Bu ag-resif kadın da kim böyle?"
Anam eşimin yüzüne dik dik bakarak, "Ha O'mu?" demiş. "Kim olacak: Bakıcısı!"