Anavatan "yavru vatan"ı niye azarladı!

Bugün, KKTC'nin yeni seçilen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile, Türkiye Cumhuriyetinin seçilmiş Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında ana, yavru atışması yaşandı.

Türkiye'nin Kıbrıs için "yavru vatan" tabirini kullandığı malumdur. Bu ifade, Kıbrısla Türkiye arasındaki bağın anne ve yavru arasındaki bağ gibi koparılamaz oluşunun ifadesidir.

Rumlarla tek bir Kıbrıs Cumhuriyeti çatısı altında yaşama konusunda hevesli olan KKTC cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın, Kıbrıs'ın Türkiye'nin "yavrusu" olmasını hazmedemediği anlaşılıyor..

CNN Türk'ün haber programına telefonla katılırak; "Hep yavru olarak mı kalacağız" diye serzenişte bulundu... Bunu Türkiye Cumhurbaşkanının "ağzından çıkanı kulağın duysun" uyarısana karşı söyledi.

Esasen, Mustafa Akıncı'nın Türkiye ile Kıbrıs arasındak klasik siyaseti tanımama eğilimi seçilmesinden önce de basına aksetmişti... Zaten kendisi de Erdoğan'ın uyarısına karşı "beni halkım böyle seçti" diyerek sözlerinin arkasında durduğunu gösterdi.

Türkiye için KKTC bağımsız bir devlettir elbette ama farklı bir ilişki içerisinde bağımsızdır... Bu ilişkinin KKTC'nin taze Cumhurbaşkanının istediği gibi "kardeş vatan" ilişkisine dönüşmesinin ne sakıncası var denilebilir...

Bu durum şeklen böyle görülse bile, işin arka planı hiç öyle değil... Türkiye ile KKTC ilişkisinin şeklini belirleyen Yunanistanla Kıbrıs Rum Kesiminin ilişkisidir zira.

Eğer, Kıbrısıl Rumlar, Yunanistan'dan tamamen bağımsız ve megalo idea'dan feraget etmiş olarak Türklerle birlikte eşit vatandaşlık ilişkisi içerisinde yaşamayı kabul etmiş olsaydı, KKTC'nin çiçeği burnunda taze Cumhurbaşkanının sözlerinde haklılık bulunabilirdi.

Oysa, Türkiyenin AB yolculuğu esnasında da daima karşımıza çıktığı gibi, Kıbrıs Rum Kesimi Yunanistanla değil anadan doğmuş yavru olmak, daha anasının karnından çıkmamış çocuk ilişkisi içerisinde... Yani, her şeyiyle Yunanistan'a bağlı...

Kaldı ki, Türkiye için Kıbrıs, Kıbrıslılara bırakılamayacak kadar önemlidir... Bu cümlenin altını özellikle çiziyorum... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da açıkça olmasa bile zımmen bunu söyledi.

Türkiye, Kıbrıs için maddi manevi çok bedel ödemiştir, ödemeye devam etmektedir. Bunun nedeni, oradaki Müslüman Türk halkı olduğu kadar, aynı zamanda Ada'nın Türkiye'nin savunması açısından stratejik önemidir.

Türkiye'nin AKDENİZ tarafından güvenliği, Kıbrısın bir şekilde Türkiye'nin elinde kalmasıyla yakından ilgilidir. Türkiye'yi çepeçevre kuşatmak isteyen ABD,AB ortaklığı, Kıbrısla olan Ana ve yavru ilgisini de koparmak istiyor belli ki...

KKTC'nin taze cumhurbaşkanı bunun ne kadar farkındadır, bunu tam olarak bilemiyoruz... Ancak, işin kokusu çıkmaya başladığına göre yakın bir gelecekte neyin ne olduğu daha iyi anlaşılacaktır.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC cumhurbaşkanı Akıncı'nın kulağını çekti... Aslında bu tutum, ya çocuksu bir yaramazlığın ya da birileri tarafından aldatılmışlığın sonucu olarak "Ana"ya diklenen "yavru"ya tatlı bir uyarıydı.

Umarız ki, "yavru" kendisi için yıllarca her türlü fedakarlığı yapan "Ana"sına isyan etmez: "Ben büyüdüm, bana artık yavru deme" gibi tripler genellikle hüsranla sonuçlanır.

Çünkü, bir "Ana" için "yavru" ne kadar büyümüş olursa daima yavru olarak kalır.