Anayasa değişikliği

Anayasamızın 42. Maddesine eklenen son: (Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir.) Fıkrası ile herkes; istediği kılık ve kıyafetle Üniversitelere girebilecektir.

Bu ülkede Kılık ve Kıyafet Kanununun yürürlükte olduğu zamanlarda bile; bazı karanlık düşüncelilerin, kanuna aykırı olarak, kara çarşaf, peçe, takke ve sarık ile sokaklarda dolaştıkları ve halen de sayıları artarak dolaşmakta oldukları bilinmektedir.

Bu kişiler polis tarafından engellenmeyip serbestçe dolaşabildiklerine göre; YÖK Kanununun Ek 17. Maddesinde yazılı olan ( Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir. ) hükmüne rağmen; başı örtülü kızlarımızın, Üniversitelere, polisiye tedbirlerle sokulmayışına; Türban karşıtı olduğum ve onları kınadığım halde onay veremiyorum.

Üniversiteler; ilim ve irfan yuvalarıdır. Kızlarımızın pek çoğu: Aile ve mahalle baskısı, bir kısmı da; saçma sapan inançlar nedeni ile başlarını örtmektedir. Bu kızlarımız; yüksek öğrenim yapmak istedikleri zaman; kendilerinin öğrenim hakkından mahrum edilmediği, ancak kural gereği başörtüsü ile öğrenim yapamayacakları anlatılarak; çeşitli yöntemlerle ikna edilip, bu saçma inançlarından vazgeçirilebilir ve aydınlığa kavuşturulabilirler.

Aslında ülkemizin türban diye bir sorunu yoktur. Sorun: Siyasi amaçlarla türbanın üniversitelere sokulmak istenişindedir. Bu zihniyet bu dayatmacılığıyla ülkemizi bu duruma getirmiştir

Anayasanın 42. Maddesine eklenen fıkranın ( Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir. ) hükmü gereğince; sınırlama için yeni bir kanun çıkarılacak ve bu kanunu çıkaracak olanlar da ayni zihniyetteki insanlar olduğuna göre; kara çarşaf, sarık, cüppe ve takke için yasak getirmeyecek. Getiremeyeceklerdir.

Çünkü: Böyle bir yasak getirdikleri takdirde; inançları nedeniyle kara çarşafı, peçeyi, cüppeyi ve takkeyi çıkarmak istemeyenlerin; yüksek öğrenim yapma haklarını engellemiş olacaklardır ki: Bu da; koydukları yeni anayasa maddesine aykırı olacaktır.

Böylece üniversitelerde ve kamu kuruluşlarında kara çarşaf, sarık, cüppe ve takkenin de önü açılmış olacaktır. Esas amaçları da budur.

Esas amaçları: Öğrenim hakkını özgürleştirmek değil; o bahaneyle, bu sayılanları her yerde serbest bırakmaktır.

Bunun arkasından da; bu kılığımla yüksek öğrenim yapmama izin veriyorsun da kamu kurumlarında çalışmama izin vermiyorsun. Boşuna mı yüksek öğrenim yaptım yaygarası koparılacaktır.

Başörtüsünün bağlanış şekliyle ilgili kanun yapmak; basit ve çocukça düşüncelerdir. Bu şekil; inanç sahiplerini tatmin etmeyecek, İnançları nedeniyle kara çarşaf, peçe, takke ve cüppe giyenlerin itirazları olacaktır.

Bunlar da; Anayasaya eklenen yeni fıkra gereğince; kanunda açıkça yazılı bir hüküm olmadığı için yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemeyeceklerini iddia edeceklerdir.

Ayrıca: Ayni gerekçeyle puan tutturamadığı veya harç yatıramadığı için yüksek öğrenim hakkının engellenemeyeceğini iddia edenler olacaktır.
Sonuç olarak: Anayasada yapılan değişiklikler: Ülkemizde kargaşa yaratacaktır… 14 Şubat 2008