- Kategori
- Güncel
Anayasa Komisyonu halkın umutları ile oynadı...

Olmayacağı zaten baştan beri belliydi...Genel kuraldır; komisyonlardan iş çıkmaz...
"ZAMANIN DEĞİŞMESİYLE HÜKÜMLER DE DEĞİŞİR"; önermesinin farkında olmayan Anayasa Komisyonu, iki yıl buyunca halkın umutları ile oynamış ve halkın beklentilerini boşa çıkarmıştır.
Osmanlı Devleti zamanında, Ahmet Cevdet Başkanlığı'nda bir komisyon tarafından hazırlanan ve II. Abdülhamit döneminde(1878) uygulanmaya başlayan Mecelle(Mecelle-i Ahkam-ı Adliye)'nin Genel Kurallar Bölümü'de aynen şöyle bir ilke vardır : "Ezmanın tagayyürü ile ahkamın tagayyürü inkar olunamaz"
Bu ifadenin, günümüz Türkçesi ile karşılığı yaklaşık olarak şöyledir : "Zamanın değişmesiyle hükümlerin de değişeceği inkar olunamaz"
NOT : Tamamen dini esaslara dayanan, "değişen toplum gereksinimlerine yanıt verebilmek" amacıyla hazırlanan ve bir anlamda İslam Özel Hukuku(Medeni Hukuk) niteliğinde olan Mecelle, tüm Osmanlı ülkesinde ve Cumhuriyet'in ilk üç yılında kullanılmış ve 4 Ekim 1926 yılında, yeni Türk Medeni Kanunu'nu ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ama, her ne kadar bazı hukukçularımız tarafından dikkate alınmasa da, "Zamanın değişmesiyle hükümlerin de değişeceği inkar olunamaz" ilkesi hala geçerliliğini korumaktadır.
x x x
Yeni anayasayı hangi Meclis ya da hangi güç yapacak ?
Eski hukukçularımızdan Sabih Kanadoğlu, sanırım 2010 yılının başlarında, "Bu Meclis anayasa yapamaz" şeklinde bir iddiada bulunmuştu.
O'nun düşüncelerine büyük önem verdiğini düşündüğüm eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da, benzer bir şekilde ; "Seçim yapılsın, anayasa değişikliği yeni Meclis tarafından yapılsın" demişti.
Sonra 2011'de genel seçimler yapılmış ve Meclis değişmişti... İktidar yine AKP olmuştu; ama gördük ki, anayasayı yine değiştirmek mümkün olmadı.
Şimdi Kanadoğlu'nun ve Baykal'ın ne demek istediğini anlamış bulunuyoruz... Demek istemişlerdi ki, bence, anayasayı, AKP'ni çoğunlukta olduğu bir Meclis değil; ancak AKP'nin olmadığı bir Meclis ya da başka bir güç değiştirebilirmiş...
Ama açık olan bir şey var ki, önceden yapılan bazı değişikliklerle bu anayasanın sürdürülmesi isteniyor...Ancak, dört partinin mutabakatı ile hazırlanan 60 maddenin de Meclis'ten geçirilmesi iyi de olurdu.
x x x
Anayasalar, değişen toplum ihtiyaçlarına yanıt vermelidir...
Yasalar ve toplumsal değişme arasında sıkı bir bağlantı vardır. Çünkü yasalar toplumsal şartların ürünüdür.. Bu nedenle yasalar, toplumun kendi ihtiyaçlarını yansıtır, onları düzenler... Değişen ve gelişen toplum ihtiyaçlarını, ancak bu değişim ve gelişime uygun yasalarla karşılamak mümkündür.
Yasalar, aynı zamanda toplumun çağdaş uygarlık düzeyine çıkarılmasının, ilerlemesinin, modernleşmesinin ve ileri götürülmesinin uygun ve isabetli bir aracı olarak kullanılır.
Yukarıda, Mecelle örneğinde belirtmeye çalıştığım gibi, tarihi süreçte de bu hep böyle olmuştur....
Anayasal bir nitelik göstermese de 1839 Tanzimat Fermanı ve arkasından gelen 1856 Islahat Fermanı; 1876 Birinci Meşrutiyet Anayasası ve 1909 değişikliği; olağanüstü koşullara karşı(Halkın Kuruluş Savaşı'na katılımını sağlamak için) hazırlanan 1921 Anayasası; Cumhuriyet'in kurulmasından sonra gereksinim duyulan 1924 Anayasası; bir askeri müdahale sonunda yürürlüğe konan 1961 Anayasası, sürekli değişen toplum ihtiyaçlarına yanıt vermek için hazırlanmışlardır.
1982 Anayasası eskimedi mi?
1982 Anayasası'nın yürürlüğe girmesinden bugüne tam 31 yıl geçti...Bu süre içinde Türkiye toplumu herhalde yerinde saymadı.... Siyasi, sosyal ve kültürel alanda pek çok değişikliğe uğradı; demokrasiyi 31 yıl öncesine göre biraz daha benimsedi ve özümsedi... Demokratik hak ve özgürlüklerinin daha çok farkına ve bilincine vardı... Kendisinden nelerin esirgendiğini çok iyi anladı.
İşte bu nedenledir ki, şu andaki Anayasa ve ona uygun hazırlanan diğer yasalar, ihtiyaçlarına karşılık vermediği için, insanlarımız, hakkını aramak üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne(AİHM) başvuruyor... Mahkemelerimizin verdiği kararlar, neden AİHM'sinden geri geri dönüyor?... Ülkemiz, mahkemelerimizin verdiği kararlardan dolayı, neden AİHM tarafından tazminat ödeme cezasına çarptırılıyor?... Neden, insanımızın ve toplumumuzun ihtiyaçlarına yanıt verecek yeni bir anayasanın ve buna uygun yasaların yapılmasına ısrarla karşı çıkılıyor?
SONUÇ :
Darbe yanlılarının, 1982 Anayasası'nın değiştirilmesine karşı çıkması anlaşılabilir; ama darbe karşıtı olanların yeni anayasa yapımında direnmelerini anlamak çok zor.
Halkın umutları ile oynayanlar ve halkın beklentilerini boşa çıkaranlar, bir şekilde bunun karşılığını önlerine konan seçim sandığında vereceklerdir
cdenizkent