Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '11

 
Kategori
Yolculuk
 

Anayurdum "Taşucu"

Anayurdum "Taşucu"
 

Taşucu benim anayurdum, çocukluğum mutluluğum...

Ben deniz çocuğuyum, denizin kıyısında, içinde, havasında büyüdüm. Denizim, Taşucu kıyılarıydı. Önceleri kum tepelerini aşarak görürdük denizi, sonra kumları taşımaya başladılar, o kadar taşıdılar ki, kayalar çıktı ortaya.

Sabahlar önce arap bülbülü sesiyle başlardı, sonra kumruların "huuu" ları, sonra horozlar, eşekler...ve sıcak...Nemli sıcak, bunaltıcı sıcak başlardı. Evdeki işler bir an önce bitirilir denize koşulurdu. Meltem başlamadan denizin tadı çıkarılırdı. Ağaçtan koparılmış, sıcaktan, susuzluktan yarılmış ekşi narlar deniz suyuna batırılarak yenilirdi. Ya da karpuz bahçelerinden çalınmış bir karpuzla giderilirdi susuzluğumuz.

Eğer yem ve olta varsa yanımda, ki bu bir parça et olurdu, ya biraz hamur, ya da solucan olurdu tulumbanın yanından kazılıp çıkarılmış. Öğleye yiyeceğimiz balığı tutardım hemen kıyıdan.

Öğle uykuları doyulmaz olurdu, denizde seriinlemiş olurduk, evin beyaz dantel perdeli pencerelerinden meltem eserdi üstümüze, uzanır dergi kitap okur, gülüşürdük bolca.

Okuduklarımıza, anılarımıza, gördüğümüz filmlerin komik sahnelerine, fıkralara...herşeye gülerdik, gülerdik, katılırcasına, gözlerimizden yaşlar akana kadar. Annem kızardı, evde de, sokakta da çok gülmemize, ağır başlı olalım isterdi. Şimdi çok ağırbaşlıyım anne, okadar ağırbaşlıyım ki, başımı taşıyamıyorum artık...Bana o kadar ağır geliyor ki...

Taşucu'nun silueti şöyleydi o zamanlar; tek katlı çoğu harap evlerin arasında yükselen kalınca , kabaca bir minare, kubbesiz, çatılı bir bir camı, kırmızı kiremitli iki katlı iki büyük konak ve hurma ağaçları, aralarda incir, zeytin ve nar ağaçları.

Yazları ıssız sokaklar ve sıcak olurdu sadece. Geceleri karanlık ve yine sıcak, yine sessizlik olurdu. Elektrik yoktu, herkes yaylaya giderdi. Gitmeyenler de güneş batmadan, sivrisinekler hücum etmeden yemeklerini yerler, cibinliklerini kurarlar ve yatarlardı.

Her gün bir diğerinin aynıydı, sonsuza dek sürecek sanırdım o dingin, huzurlu, mutlu günleri. Sürmedi, hepsi bitti, anılar kaldı sadece.

Şimdi her köşesinde aradığım ama bulamadığım anılar, çocukluğum, huzurum, mutluluğum...Ama herşeye rağmen, yine de, en mutlu olduğum, hücrelerimin yenilendiğini hissettiğim anayurdum "Taşucu" iyi ki var, iyi ki hala benim sığınağım. 

 
Toplam blog
: 98
: 742
Kayıt tarihi
: 24.06.06
 
 

Okuyan, gözlemleyen, yorumlayan, öğrenmeye ve öğrendiklerini uygulamaya çalışan; doğayı, insanları, ..