Ankara' da patlayan bombanın hedefinde ne vardı?

Ankara'da bugün hain bir pusu kuruldu! Sembollerle savaştığımız şu çağda kurulan bu pusu Türk toplumunun sosyal psikolojisini sarsmayı hedefleyen bir pusudur. Saldırılan sokakta cansız yatan Türk Vatandaşlarının bedenleri değil, saldırılan "Türk Vatandaşı" olmayı temsil eden değerlerin tamamıdır.

Saldırının Ankara Ulus'ta düzenlenmesi manidardır. Bunu bir komplo teorisi olarak değil de Ulus'un "Türk Vatandaşının" sosyal bilinçaltında ne anlamlar uyandırdığını değerlendirerek okumaya çalışırsak daha sağlıklı bir okuma yapmış oluruz kanaatindeyim. Ulus TBMM'nin ilk kurulduğu yerdir. Zaten bombanın patlatıldığı Anafartalar Çarşısı'da İlk TBMM Binasına 50 metre kadar uzaklıktadır. Saldırı için Ankara Ulus'un seçilmesi öncelikle "Türk Devleti'nin" kalbine yani başkentine ve "Türk Devleti'ni" kuran TBMM'ye yakın bir yer seçilerek te devletin geçmişi ve kuruluş ilkelerine bir saldırıdan söz etmek mümkündür. Saldırının kim tarafından yapıldığıysa bu simgelere saldırmaktaki amacı okumak için bize yardımcı olacaktır.
Saldırının muhtemelen PKK/Kongra Gel tarafından düzenlendiği ortaya çıkacak. Şu an bu kesinlik kazanmadığı için buna güçlü bir sav olarak bakabiliriz. Güçlü bir sav çünkü kullanılan patlayıcı iddia edildiği gibi A4 ise bu ihtimal güçlenecektir. Çünkü A4 patlayıcılardan Irak Ordusu envanterinde oldukça fazla oranda bulunduğu ve 2003'te ABD'nin Irak'ı işgali sırasında Irak Ordusu'na ait askeri depolardan kaybolduğunu biliyoruz. Bu kayıpların baş sorumlusu olarak gösterilenler ise sizlerinde tahmin edeceği gibi Iraklı Kürt gruplardır. Çok önceden beri Türkiye'ye giren A4'lerin IKDP ve IKYB güçleri tarafından PKK/Kongra Gel'e verildiğine yönelik iddialar dile getirildi. Özellikle Genelkurmay Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ihbarlarla ele geçirilen A4 patlayıcılarının tamamının Kuzey Irak menşeli olduğunu belirttiler.

Ayrıca Mesut Barzani'nin son yıllarda Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu'sunda aşiret bağlarını kullanarak güçlenmeye başladığı, özellikle Hakkari'deki aşiretlerle olan yakın kan bağlarını kullanmaya çalıştığı istihbarat raporlarına da yansımış durumda. PKK/Kongra Gel ile Barzani arasında bir nevi dirsek teması olduğunu hatta daha ileri gidersek işin dirsek temasını çoktan geçtiği ve artık kol kola girdiklerini söylemekte aşırı bir abartma sayılmayacaktır. Bu iki grubun ortak hareketleri ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı zırhlı birliklerin Irak sınırına doğru hareketleri arasında bir bağ olduğu ihtimalini göz ardı etmemek gerekir. Muhtemel K.Irak operasyonu öncesi bir iç karışıklık ve terör dalgası ile Genelkurmay üzerinde bir siyasi baskı oluşturarak operasyonu önleme çabaları da olabilir bu yapılanların ardında.

Ama şu bir gerçektir ki simgelere saldırma etkiyi katlamanın önemli yollarından birisidir. Yaratılacak devasa tepki dalgaları belki de yapılan hesaplara göre Ankara'dan Diyarbakır'ı vurması istenen dalgalardır. Bu saldırı ve ortaya çıkması kuhtemel diğer saldırılarla kaos ortamı beslenecek ve Türk - Kürt çatışmasının alevlenmesi ile ayrılıkçı düşüncelerin toplumdaki muhalifleri de yutacak şekilde tabana yayılması sağlanacaktır.
Her şey göstermektedir ki bu profesyonelce düşünülmüş bir saldırıdır ve ne yazık ki devamı belki başka büyük şehirlerde gerçekleşecek eylemlerinde habercisidir. Eğer niyet milliyetçi dalgaları tetiklemekse bu dalgaya ivme verecek şehirlere dikkat etmek gerekir. Şayet ses getirecek bir eylem değil de bu tarz bir niyet varsa yapılanda Trabzon, Konya, Erzurum gibi şehirlerde güvenlik önlemleri arttırılmalıdır. Buralar milliyetçi fay kırıklarının bol olduğu yerlerdir ve buralarda oluşacak sarsıntılar fayları kırarak tüm ülkede büyük bir depremin tetikçisi olabilirler.

Zannım odur ki bu saldırı biz yeniden sahneye çıktık saldırısı değildir. Bu saldırı apaçık toplumun son zamanlarda had safhada duyarlı olduğu değerlere de bir saldırıdır. Bu saldırı açıkça milliyetçi duyguların tahrikine yönelik bir saldırılar zincirinin ilk halkasıdır. Gün Kürt avı günü değildir. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Gün milliyetçi reflekslerle hareket etme günü değildir, gün soğukkanlı olma günüdür.