Ankara'nın suyundan bize ne!

Ankaralı seçmenler, seçtikleri Belediye Başkanı Melih Gökçek Beyefendi ile gurur duyuyordurlar(!) herhalde...

Böylesine değerli başkanlar olduğu müddetçe, ne Ankaralının, ne de Türkiyelinin sırtı yere gelmez!

Melik Gökçek Beyefendi tüm Ankara’yı idare ettiği gibi, İzmir’in de sorunlarına el atıp, çözümüne katkıda bulunuyor!

Nasıl mı? İzmir’in suyundaki Arsenik miktarını ölçtürerek!

Ele verir talkını, kendi yutar salkımı misali…

Sorunları çözülen Ankaralı o kadar rahat ki! Sesini soluğunu çıkarmadan, yaklaşan yerel seçimlerde Melik Gökçek Beyefendiyi yeniden başlarına Belediye Başkanı olarak seçmenin telaşı içindeler!

Ankara halkı haliyle başkanlarından çok memnunlar! Sorunlar çözülmüş, su sorunu kalmamış, ta Kızılırmak boylarından sular getirilmiş, halk suya boğulmuş vaziyette seçimleri bekliyor!

Yalnız burada anlaşılmayan bazı konular var! Kızılırmak boylarından getirilen ve Ankaralıya sunulan, Melih Gökçek Beyefendinin de zevkle içtiği suda bazı katakulli var gibime geliyor.

Bakın Kızılırmak boylarından getirilip, temiz diye Ankara halkına takdim edilen su için devletin bir kurumu olan DSİ, hazırladığı raporda;

Ankara’ya içme suyu olarak verilen Kızılırmak suyunun “tarla sulamaya uygun kalitede” bile olmadığını tespit etmiş.

Uzun bir süredir kamuoyunda tartışmalara neden olan Kızılırmak suyunun Ankara’da içme suyu olarak kullanılması konusunda ilginç bir belge ortalığı karıştırmış.

Bakın bu belge nasıl ortaya çıkmış. DSİ, Ankaralıların içme suyu olarak kullandıkları Kızılırmak suyunun sulama için dahi yeterli kalitede olmadığını nerde, nasıl bildirmiş.

Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Saraç Köyü Muhtarlığı 4 Temmuz’da Şarkışla Kaymakamlığı’na başvurarak köylerinin yakınlarında yapılacak Hidro Elektrik Santrali kanalından arazilerine su verilmesini istemiş.

Kaymakamlık bu talebi, DSİ 19. Bölge Müdürlüğü’ne iletmiş. Bölge Müdürlüğü ise kaymakamlığa verdiği yanıtta “Yapılan incelemelerde gerek yörede Kızılırmak’ın suyun sulamaya elverişli kalitede olmadığı, gerekse proje kapsamında sulama olmadığından enerji iletim kanalından su bırakılmasının mümkün olmadığı tespit edilmiştir.

Ancak su kullanım hakkı doğrultusunda firma ırmak yatağına gerekli miktarda su bırakacaktır” yanıtını vermiş.

Yani, bu su ancak Elektrik üretimi için kullanılabilir. Bu su ile tarla sulamak, üretilecek ürün için elverişli değildir! Bu su ile üretilecek ürün, insan sağlığına zararlıdır demiş.

Bir tarafta üretilecek ürünlerde kullanılması bile yasak bir su kaynağı, öbür yanda bu suyu halka içiren ve çok başarılı olduğu gerekçesiyle, yıllardan beri Türkiye’nin Başkentinde Belediye Başkanlığı yapan Melih Gökçek.

Söyler misiniz bunun neresi doğru. DSİ’nin verdiği rapor mu? Yoksa Melih Gökçek’in kana, kana içtiği suya verilen rapor mu?