Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '19

 
Kategori
Felsefe
 

Anlamak Gerek 15

15
 
Üreten kolektif yapıların çevrim yapabilmeleri için gerekli olan bir depo enerjiler vardır. Bu tür ilk depo enerjiler avcı toplayıcı dönem içinde artırılıp biriktirilen depo enerjilerdir. Depo enerji nasıl artıp birikiyordu?
 
Kolektif grup tükettiğinden fazlasını avlayabiliyor, üretebiliyordu. Tüketilen kadar üretmeye emek harcanması diyorduk. Tüketilenden fazlasını üretmeye de emek gücünü harcama diyorduk.
 
Artan, biriken depo enerji kolektif birim zamanlı emek gücünden ileri geliyordu. Bu depo enerji üreten ittifakı yapı içinde üretim güçleri bağlamında, üretim nesneleri bağlamında, üretim araçlı grup meslekleri bağlamında, şimdiki sürecin zenginlik kaynaklarıydılar.
 
İşte bu kabilden depo enerjiler ittifakı yapı içinde şimdinin yatırım gücünü ortaya koyuyordu. Yatırım gücü türünden görünen depo enerjiydi. Paraya, pula, finansmana, krediye, faize ihtiyaç duyulmadan depo enerjiydi. Her yeni işe başlayışa depo enerjiydi. Yani kolektif depo enerji yatırımdı. Yatırım gücüydü.
 
Zaten bütün tuzak, kolektif depo enerjisinin ele geçirilmesi için kurulan tuzaktı. Bitmez tükenmez olan kolektif emek gücünün ele geçirilmesi işiydi.
 
Kolektif depo enerjisinin bir güç, bir yaptırım eylemi olabilmesi için kolektif sahipliği kişisi sahiplik yapmak lazımdı. Bu gerekmeyi El üzerine alacaktı. El, kolektife ait malı, mülkü kimine var, kimine yok türünde dağıttı. Böylece kolektife ait mal-mülk ve miras bu izah içinde kişisi sahipli mülke dönüşmüştü.
 
Kişisi mülk sahipliği tuzağı da kimine mülkü öngörüyordu. Kiminin de mülksüz olmasını ön görüyordu. Bu ön görüler kolektif sisteme göre ortak sahipli oluşun tersi olan ters durumlarla ortaya konmasıydı. Herkese göre olan sahiplik şimdi bu kes de mülk sahibi kimi kişilere göre olmanın bilinmesine çevriliyordu.
 
Köleci takdir, günümüzde de mülk sahibine göre olan takdirdi. Köleci sistem kolektifin malını kimi kişilere dağıtmıştı. Yani kolektif birikimden ve kolektif geri beslenmeden vaz geçmemişti. Buraları kişilerin körlük ve bilmezlik alanları yapmıştı.
 
Sürekli vergiler kamu maliyesini oluşur. Yani vergiler sürekli devlet hazinesini oluşan kolektif depo enerjilerdi. Bu depo enerji olan vergiler yine El takdiri ile dağıtılıyordu. Hem de şimdilerde kâr garantisi adı altında dağıtılıyordu.
 
Finansman adı altında dağıtılıyordu. Yap işlet diye dağıtılıyordu vs. Her yıl vergilerle oluşturulan hazine birikimli depo enerjisi hala ihale adı altında, yeniden ve yeniden seçilmiş üstün kişilere dağıtılıyordu.
 
Kısacası kolektif zenginlik dediğimiz depo enerjiler, türlü kurnazlık içinde; türlü hileci söylemler içinde sömürüye araç yapılacaktı. Bu tür kurgular üzerine olan sömürü, sömürüsünü; "kolektifi kişisi fedakârlıkların üzerine" yıkacaktı.
 
Köleci sistem kolektif fedakarlığı, özelleştiren mülk sahipliği içinde kişisi fedakarlıklar, aile fedakarlıkları üzerine aktarmıştı. Özel mülkiyet toplum sal güvenceyi ortadan kaldırmıştı. Köleci adalet, kolektif güvenceyi kişi ve aileler üstüne yıkacaktı
 
Analık kavramı, babalık kavramı kolektif sigortayı, kişiler üzerinde kişinin ailesine miras etmişti. İşte doğal düzlem dışında söylenen, belirtilen analık kavramı böyle bir tanımlamaydı. Kolektif sigortayı başının çaresine bakacak olan kişiler üzerine yıkmaktı.
 
Ana, kolektif sigorta yokluğunda kolektif sigorta görevini üslendirilmekle ailesine güvence olması istenen anaydı. Ayakları altına cennet serilecek olan ana fedakârlığı da bu kapsamda söylenmişti.
 
Siz köleci sistem içindeydiniz. Ve köleci sisteme göre düşünüp, köleci sisteme göre çare üretiyordunuz. Neyi düşünüp, neye çare üretiyordunuz? Kolektif sistemden çıkmakla kolektif koruyuculuktan, kolektif paydaşlı oluştan kopmuştunuz.
 
Kopuşla birlikte kaybedilenleri, kopuşla birlikte bozulan değerleri düşünüp bunlara köleci anlayışla çözüm üretiyordunuz. Köleci paydaşlı algı yüzünden belki de çok iyi niyetle, analık kavramını söylüyordunuz. Ama bu söylem, Güneş’i balçıkla sıvamaydı.
 
Yok olan kolektif güvence; yok olan kolektifi öğretili özveri, kişi fedakarlığı üzerine yıkılıyordu. Kolektif özveri köleci amaçlı kişisi özverinin ana oluş fedakârlığına dönüşmüştü. Köleci fiili pekişecek kanıksatmalara göre oluşan bir çıkarımdı.
 
Deryada yaşayan balığın deryayı bilmemesi gibi kişiler yapı içindeki köleci düzeni görmüyordu. Olup biteni köleci düzene göre kanıksıyordu. Köleci sisteme göre bir ön yargı içindeydi. Kişiler bu tür kavram söylemlerle istemeden sömüren sistemin değirmenine su taşırlar. Bu tür öğretilerle kanıksama yapmanın içinde olan iyi niyetlere de biz; "cehenneme giden yol, iyi niyet taşlarıyla döşenir" diyorduk.
 
Kolektif paydaşlı toplum tabanı içinde üretmek, nitelikli becerikli kolektif birim zamanlı, kolektif emektir. Yine, paylaşan sürece ve paydaşlı yaşantıyı oluşan çeşitlilikleri veren süre durum da nitelikli, becerikli emeklerdi.
 
Bir alan içine doğal ve temel etki, her yöne doğru eşittir. Kolektif yapılar da bu etkiyi olabildiğince ve herkese göre dağıtmağa çalışmakla iyice eksen merkezine doğru aklaşır. Buna biz kolektif oluşun, kolektif etkisi diyoruz. O halde kolektif etki de denkçe eşittir. Kolektif etkinin eşitliği demek herkesin on elma yemesi üzerine olan etki, demek değildi.
 
Herkesin tüketen ihtiyacına göre, herkesin harcadığı ya da harcayacağı kolektif enerjiyi yerine koymasına göre mutlaka elma yiyeceğini ön gören etkidir.
 
Yani kolektif etki, kolektif düzenli olanağın depo enerjisiydi. Depo enerji bu nedenle mazeretli çalışamayana, güçsüze, sakata, çocuklara, eğitime beslenme ve karşılanma olan bir kullanımdı.
 
Etki eşit tepkidir. Etki tepkiye tepki de yeni bir etkiye dönüşür. Yani zıtlıklar birbirine dönüşür. Yani zıtlıkların birbirine dönüşmesi zıtların birbirini çağıran geri beslenmeli tekrar kopyalarıydı.
 
Temel referans içinde olan, kendisini kopyalayıp, tekrarlayan süreçlerin hayatı oluşma da çok uygundu. Kendisini kopyalayan kendisini tekrarlar olan sürecin başında, beslenme, savunma, cinsellik vs. geliyordu.
 
Beslenme açlıkla; savunma saldırmayla veya kaçınmayla, dolma boşalma süreçleriyle birbirini çağırıp birbirine dönüşüyordu. Birbirini tekrarlayan kopyalar oluyordular.
 
Hayat çevrede av süreçleri içinde, avlanma süreçleri içinde, hastalıklar kazalar nedenle, sürekli ve ölümlü ve birbirini tekrarlayan bir mücadeleydi. Açık havanın kapalı havaya, kapalı havanın açık havaya dönüşen tekrarları ve kopyaları gibi tekrarlar içinde hep güçlüler değil kimi kes hasta ve sakatlar da hayatta kalabiliyordu.
 
İşte bu nedenle kolektif gücü ve kolektif aktarımı sürdürme veya cinsellik üzerinde soyu kimin sürdüreceği gibi seçilimler bu tür acizlere rastlatılan bir seçilim de olabiliyordu.
 
Kendisini tekrar eden süreçler nedenle hayat işi şansa bırakmıyor; her olanağın boşluklu tanecikli yapısı üzerinde kendisini tekrarlamayı garanti ediyordu. Bu nedenle kolektif depo enerjinin bu tür tekrar paylaşımla kullanımı çok önemliydi.
 
Kolektif kullanımın sağlatması olan tekrar süreçler, kişisi ihtiyaca dönüşür. Kişisi üretime gücüne dönüşür. Kişisi beceri dönüşür. Kişisi emek gücüne dönüşür. Yani kolektif kapasite sağlatan kullanımla; tüketen, üreten, kişisi yetili kapasite ile tabana doğru sınırlıdır.
 
 
Toplam blog
: 418
: 104
Kayıt tarihi
: 26.11.10
 
 

26 yıllık sınıf öğretmenliğinden sonra emekli oldu. Şiir çalışmaları ve deneme türü olan, toplum ..