- Kategori
- Şiir
Anlamsız

Gelmeyeceğini bile bile,
Gerçeklerin bir sonu olduğu gibi
Hayallerin de belli bir sınırı var.
Elinizde “var” dediklerinizin biranda yokolup gitmesi,
Ulaşılamaz bildiklerinizin gözünüzde erimesi gibi.
Hayatı sorgulamak değil aslında yaşamak,
Hayatın sorgulamalarına anlam kazandırabilmek.
Gün gelir, alıp başınızı gitmek istersiniz bir yerlere,
Bir yerlerde özlediğiniz birşeyi bulma adına,
Dağ, bayır ova neresi olursa...
Siz bulduklarınıza sahip çıkarken,
Sahip çıktıklarınızın sizi bulamamasına hayıflanırsınız.
Zaman zaman isyan etseniz de,
Bunun sizden birşeyler alıp götüreceğini anlarsınız.
Ölmek istersiniz bazen, ölümsüzlüğü tatmak için.
Gidenlere, geride kalanlara,
Gözyaşı dahi dökme ihtiyacı duymazsınız.
Yokoluşun, olmadığını bilerek
Yeniden kendinize sarılırsınız.
Kendinizde kendinizi buldukça.
Gelmeyeceğini bile bile,
Bekledikleriniz için gülersiniz artık,
Ve güldükçe hüzünlenirsiniz aslında,
Kırıcı da olsa, sıkıcı da..
“Yaşamak güzel aslında” demeye başlarken
Her ilkin bir sonu, her sonun bir ilk olacağı gelir aklınıza.
Ağlayan, gülen, seven, kıran, kırılan, sinirlenen,
Yas tutan insanlara şahit olursunuz
Yukarıdan aşağıya kayan hayatlar geçer gözlerinizin önünden,
Bir film şeridi gibi.
Bir dostunuzun bir selamı
Küçük bir çocuğun “ yardım edebilir miyim?”i
“Herşey ne kadar da sevimli” diye iç geçirirken
Sevimli görünenleri sorguladığınız olur.
Dünü, bugünü, yarınıyla
Hayat herşeye rağmen güzel aslında,
Hayatı güzel kılmak ise daha da.
Gerisi ise anlamsız....