Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '16

 
Kategori
Güncel
 

Anlayamadıklarım

Anlayamadıklarım
 

Tayyip Erdoğan'ı ve Ak Parti'yi eleştirirsen
 
Hakaret  edersen
 
Hatta küfredersen 
 
Çağdaşsın, aydınsın, ilericisin, elitsin, kahramansın
 
Erdoğan'ı ve Ak Parti'yi beğenir takdir edersen, 
 
Hizmetlerini  översen, 
 
Sempatiyle bakarsan 
 
Gericisin, örümcek kafalısın, çağ dışısın, değersizsin
 
Hatta eşkiya ve hırsızseversin
 
Şimdi soruyorum
 
Bu kriteri nasıl bir kafa koymuştur?
 
Bu kafa, yasalarda bulunmayan bu hakkı ve imtiyazı nereden almıştır?
 
Oturduğu cafcaflı koltuklardan mı, aldığı yüklü maaşlardan mı?
 
Yoksa gökten kendisine "sen hep haklısın" şeklinde bir vahiy mi gelmiştir?
 
Bu kafa, "ülkenin değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez asli sahibi olduğu" inancına hangi saiklere dayanarak ulaşmıştır. 
 
Yol, köprü, baraj, liman, havaalanı, vs. ihtiyacını belirleme yetkisini kendisine kim vermiştir de, meri iktidara neyi yapıp neyi yapmayacağını dikte edip durmaktadır? 
 
Çok akıllı ve bilgili olduğunu sanan bu kafa şimdiye kadar "her yararlı teşebbüse dava açma!" dışında hangi projeyi hayata geçirmiştir?
 
Tekrar soruyorum:
 
Ortada kaotik bir durum yok mu? Neden Ak Parti'yi  eleştirenler hep haklı ve cesur olmuştur da sempati duyanlar korkak ve silik kalmıştır? Karşıtlar bu cesareti nereden almıştır? Tabi ki, darbe yoluyla gayri meşru iktidar umudundan.
 
Birilerinin sevmediği bir şeyi/kişiyi sevmek neden suç veya ayıp görülür olmuştur? 
 
Bizi, hangi sakat zihin bu hale getirmiştir? 
 
Biri istediğini söyleyecek sövecek, sayacak, giydirecek, emredecek, yasaklayacak; ben, "yanlış konuşuyorsun arkadaş" demeye çekineceğim. 
 
Dersem küçümseneceğim, yandaş, gerici, yobaz, cahil, medeniyet yoksunu olacağım. Neden? 
 
Yüksek koltuklarda oturup yüksek maaş alamadiğim için mi? Bu ülkenin insanına tepeden bakmadığım, ona, "göbeğini kaşıyan adam" kömürcü, makarnacı demediğim, onlarla aynı semt veya mahallede oturduğum için mi?
 
Hani Erdoğan diktatördü, özgürlük düşmanıydı. Hani kendini eleştiren herkesi içeri tıkıyordu? 
 
O halde, her gün giydirenler, yalan yanlış isnatlarla salya sümük saldıranlar neden hala dışarıda? 
 
Hapisanelerde yer mi kalmadı? Kalmadıysa yenisini yapmak çok mu zor?
 
Madem öyle neden Erdoğan'ın karşıtları istedikleri gibi yazıp çiziyor da taraftarları sosyal medyayı kullanırken çekingen davranıyor? 
 
Söyleyeyim. 
 
Çünkü korku veren Ak Parti veya Erdoğan değil, 13 yıldır kin biriktiren tutucu zihniyet ve onun takipçileri. 
 
Seçim kazanamayacaklarını bildikleri için (hukuki veya askeri) darbe yoluyla iktidar olmanın ve kaybettikleri imtiyazlarını geri almanın hayalini kuranlar.
 
Birgün devran döner bunlar yönetimi devralırlarsa kesinlikle Erdoğan kadar müsmahakar davranmayacaklardır. 
 
Muhalif bildiklerini bir kaşık suda boğacaklar, kimseye merhamet göstermeyeceklerdir. 
 
İnadına özgürlükmüş, inadına demokrasiymiş! 
 
Ben, şimdilerde “özgürlük ve demokrasi” diye haykıranların hakim oldukları dönemde vatandaşın muhtar, öğretmen ve memur karşısında hazırolda durduğu zamanlardan geliyorum ve esasen ne istediklerini de biliyorum. Bunlar özgürlük değil, kayıtsız şartsız itaat istiyor. 
 
O yüzden çoğunluk, geçmiş tecrübesiyle bu zihniyetin özgürlükle, demokrasiyle alakası olmadığını, iktidar için darbe dahil her şeyi yapabileceğini biliyor ve (başına bir iş gelmesin diye) temkinli davranıyor. 
 
Umarım artık birileri, Erdoğan'sız zamanlarda ısırılanların çekingenliğine bakarak köpeksiz köyde değneksiz gezdiklerini farketmişlerdir. 
 
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana viyana flarmoni orkestırası...
 
Bile az.
 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..