Anne - Baba Kavgası ve Çocuk

Bugün farklı kültürlerden gelip farklı dilleri kullanan bir çiftin ortak dillerindeki kavgasına kulak misafiri oldum ister istemez. Bir Türk, bir İngiliz ve “tam ortalarında kalmış” bir kız çocuğu. Tartışmanın detaylarına girmeyeceğim ve tabii ki kimin haklı olduğu ya da olmadığı beni ilgilendiren bir durum değil. Sadece bütün konuşulanlardan bağımsız olarak dikkatimi çeken bazı noktalar hakkında yazmayı uygun görüyorum. Hemen hemen her tartışmada olan karşılıklı suçlamalar, birbirini dinlememeler, karşı tarafın acısını görmeden birbirine acı çektirmeye çalışmalar ve bütün bunların ortasında kalmış bir çocuk. Tam “ortasında” !

En basit haliyle bir egolar savaşının orta yerinde taraf olmak istemeyen, taraflığı bırakın bu duruma şahit dahi olmak istemeyen bir çocuk. İki tarafında zaman zaman “kullanmak” istediği; kendi tarafına çekmek ya da desteğini almak istediği çocuk. Kaldıramayacağı ağırlığın altına sokulmak istenen çocuk.

Çoğunlukla ilişki koçluğu üzerine çalışan bir profesyonel koç olarak, ilişkinin aslında en merkezinde olan çocukları görmekten gelmenin imkansız olduğunu düşünüyorum. İki insan arasındaki ilişki , dışarıdaki diğer insanları belirli bir noktaya kadar etkilese de, çocuk için bu durum biraz farklı; çünkü çocuk “dışarıda” değil. Çocuk bir ilişkinin aslında en merkezinde bulunuyor ve doğal olarak o ilişkide yaşanan herşeyden etkileniyor. Bunun olmaması çok çok düşük bir ihtimal. Diğer taraftan bakıldığında ise anne, baba ve çocukdan oluşan zincirde en zayıf halka çoğu zaman çocuk ; dolayısıyla çabuk kırılan ve en fazla etkilenende çoğu zaman o. Küçük yaşlardaki bu kırılmalar ise ilerleyen yaşlarda tüm hayatı etkileyecek travmalara sebep olabiliyor.

Peki ama çocuğumuzu bu ya da benzeri travmalardan nasıl koruyacağız ? Birkaç tavsiyem olabilir.

Öncelikle ebeveynlerin kendi aralarında çözmeleri gereken sorunları çocuğun olmadığı bir ortamda çözmeleri taraftarıyım. Bu çocuğun okulda ya da başka bir yerde olduğu zaman olabilir.

Sorunların sıcağı sıcağına çözülmesi iyi olmakla birlikte bu her sorunun o anda çözüleceği anlamına gelmemektedir, çünkü çoğu zaman sinirlerin gerilmesi, sağlıklı düşünmeyi engeller ve çözümü bulmayı güçleştirir.

Eğer tartışma çocuk önünde gerçekleşiyorsa mümkün olduğunca tartışmanın ona bağlı , onunla ilgili vb olmadığı algısı oluşturulmaya çalışılmalıdır (Çocuklar çoğu zaman anne – baba arasındaki kavgaların sebepleri arasında kendilerini görme eğiliminde oldukları için bunu yapabilmek çok zordur)

Tartışma yada sinirlilik anında ne kadar zor olursa olsun karşınızdaki insanın beraber bir ömür yaşamak için evlendiğiniz insan olduğunu unutmayın ve karşılıklı saygınızı yitirmeyin. (saygı çerçevesindeki küçük tartışmalar çocuğa fikir alışverişi şeklinde de yansıtılabilir )

Bu ve benzer durumların sonunda çiftlerin hala çözüme ulaşamadıkları noktada ise mutlaka bu işin uzmanı profesyonel bir yaşam koçuna başvurmalarını tavsiye ediyorum.

Bahadır Cesur

Profesyonel Yaşam Koçu

Fethiye , Aralık 2014

www.bahadircesur.com