Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

nazende korkmaz yıldız

http://blog.milliyet.com.tr/nazende1

10 Nisan '22

 
Kategori
Aile
 

ANNE GİDER BOŞLUĞU HEP KALIR

Annem… Masumların masumu annem… Ne gördüm ne yaşadım diyen, bir kapıdan girdim bir kapıdan çıkıyorum diyerek giden annem. Bugün, gidişinin hemen ardından duygularımı yazdığım bir sayfa geçti elime. Sonrası da var elbette ama anneler yazılır mı, yazmakla anlatılır mı? Hele de seni yazmak kolay mı annem? 18 yılı aştı bizi bırakıp gerçek dünyana gideli.

Günler, aylar, yıllar geçer de… her giden, geride kalan sevdiklerinin dünyasında bir boşluk bırakıp da gider. Dolmaz bırakılan o boşluk hiçbir zaman. Bu yalan denen boş dünyada bırakılan boşluk ile yaşanır, ta ki varsa eğer onun da geride kalan sevenleri onlarında içinde boşluk bırakıp gidene kadar.

Dönüp duran bu dünya bununla ilgili neler yazılmaz ki… bu yazım yıllar önce 21 Şubat 2004’de yazdığım duyguları paylaşmak olsun…

19 Ocak’ta günlük tutmak için tarih atmışım, günü gününe seninle geçireceğim her anı kaydetmek için. Ama ziyaretçin öyle çoktu ki, buna zaman bulamadım. Öyle masum, öyle akıllı, öyle ince, öyle kibardın ki, yeni büyüyen bir kız çocuğu gibiydin. Yeni yürümeye başlayan, yeni konuşmaya başlayan bir çocuk gibiydin. Hiç yoktu eski halin. Yaptıkların bizi kah güldürüyor, kah sevindiriyor, kah düşündürüyordu. Sanki eski sen değildin. Bir başka olmuştun sanki… melek gibi. Sabaha kadar uyumadan bile ertesi gün yaptıkların hiç zor gelmiyordu. Hele yalnız olduğumuz saatler, sana daha içten daha sevecen davranmak geliyordu içimden. Çünkü kimse bana, şöyle yapma böyle yapma demiyordu. Ya da yaşlı annesi ne de kıymetliymiş diye düşünürler korkusu olmuyordu. Sen bana ne kadar bağımlı olmuştun annem…

Bir gün bizi bırakacağının korkusu 2 Ocak günü içime düşmüştü zaten. Biliyordum, hem de yakında bizi ağlatacağını. Ayakta olmana kendi işini kendin yapıyor olmana rağmen hissediyordum bunu annem ama içimi bu kadar yakacağını düşünemiyordum. Bana bu kadar mı tutunmuştun ki, yanından ayrıldığımda kopardın dünyanla bağını. Ya da benim sana dayanamayacağımı mı hissediyordun?

Neden ben gidince sende gittin annem? Sanki benim bebeğimdin. Hiçbir şeyini yapmaktan çekinmezdim. Sen de en çok bana naz yapardın sanki? Biliyordum gideceğini ama bu kadar çabuk düşünemiyordum. Onun için seni bırakıp gittim. O gün sanki hissettim ama yinede seni bırakıp gittim. Sanki senin gitmene izin vermek, bensiz rahat gitmeni sağlamak içinmiş gibi oldu. Bilseydim arkamdan gideceğini bırakır mıydım? Sen de hem ‘git’ derdin hem de ‘sen gidersen ben de giderim’ derdin. Senin dediğin oldu. O gün bıraktım gittim, sen de arkamdan beni bıraktın, dönememek üzere gittin. Oysa ben sana dönecektim.

Ahh annem… ne bana kıyabildin ne de yanında olmamı istedin. O haldeyken neler yaşıyor insanlar bilen var mıdır ki? Kahvaltını ettirip bıraktığım günün sabahındaki halsizliğin, evden çıkmadan gördüğüm uyurkenki son halin hala gözümün önünde.

Herkes ne kadar güzelleştiğini söylerlerdi sana, her giden mi güzelleşirdi yoksa kalana mı öyle gelirdi? Masumluğuna kıyamazdım annem, gidişini görmeye ise hiç dayanamazdım. Yüze inen o ayrı güzellik veda için hazırlık mıdır? Bilen var mıdır bunu annem? Baba evinden çıkan gelin gibi midir? Oysa ben sana sarılmadım, seninle vedalaşmadım, bıraktığım gün uyandırmaya kıyamadım. Annem neden ben yokken gittin? Buna bir anlam vermiyorum. Nasıl böyle denk geldi? Bu beynimi çok yoruyor işte. Yaradan bilir elbette.

Canım annem her şey dilediğin gibi dilediğimiz gibi oldu ama yine herkesi çok yaktın. Üç gün yatak dördüncü toprak dedin. Evlatlarıma bile muhtaç etme diye dualar ettin. Beş evladın da yanındaydı, yurtdışından küçüğün de geldi hepimiz yanındaydık. Halsiz halinle bile hiçbirimize kıyamadın. Perişan olmayın, uykusuz kalmayın benim için dedin. Oysa kim bilir sen bunları bizim için ne çok yapmıştın.

Şimdi yerin rahat mı annem? Yerinde rahat olduğunu biliyorum, buradaki rahatsızlıkların yoktur. Çünkü tamamen sana ait olduğun yerdesin. İncitmesin seni yaradan. Sen doğru yaşadın, dürüst yaşadın, çokça çalıştın bu dünyada. Cennettesindir annem. Sevdiğine babama da kavuştun, buradan daha rahat daha mutlusundur şimdi. İyi olduğunu düşünmekle avunsam da acımı hafifletmeye yetmiyor.  Annem sen ağlamama dayanamazdın. İyi ki görmüyorsun, görüp de üzülmüyorsun.

Mekanın cennet olsun, tesbihi elinde duası dilinde, sevgisi kalbimizde giden masum annem.

 
Toplam blog
: 12
: 230
Kayıt tarihi
: 02.08.21
 
 

Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi emekli öğretim üyesiyim. ..