Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '17

 
Kategori
Anneler Günü
 

Anneler günü

Anneler günü
 

Hayatı ortalama 70 yıl süren bir tiyatro oyunu gibi düşünürsek bu oyunda anne ve babaya biçilmiş en temel rol kayıtsız şartsız bir sevgiyi, evlatları için her gün biraz daha büyütmektir. Bu oyunun kuralları insanlık tarihi boyunca gerek Semavi dinler gerekse de semavi olmayan tüm din ve inanışlarda benzer bir şekilde koyulmuştur.Anne ve babalığın böylesi kutsiyetle bezenmiş bir tanıma sahip olması, dünyanın yaratılış gerekçelerinin belki de en güzellerinden biridir. 
 
Anne ve babanın bu oyunundaki rollerini birbirinden ayıran şey; aynı sevgiyi gösteriş şekillerindeki farklılıktan ibarettir.
 
Annenin repliklerinde, evlatlarına yönelik nihayeti olmayan ve herhangi bir karşılık beklemediği sevgisi ömrü boyunca " şefkat duygusu " ile kendini gösterirken; babanın şahsında vücut bulan otorite, tüm aileyi bir koruma kalkanı gibi kuşatır.
 
Güç denen şeyin aile hayatındaki simgesel hali baba iken, sonsuz bir sevgiden beslenen şefkat duygusunun sembolü de annedir. 
 
Aynı sevginin dışa vurumu annede çok daha kontrolsüz bir şekilde açığa çıktığı için anneleriniz bize olan sevgilerini daha aleni bir şekilde gösterir her zaman.
Bu yufka yürek karşısında zaman zaman hiç hakkımızın olmadığı halde insan olmanın zaaflarına kapılarak dışa vurduğumuz kızgınlıklarımız da, babalarımıza göre daha açık seçiktir çoğu zaman.
 
Ve haliyle anneler günlerinde annemize olan sevgimizi göstermek için daha aleni şeyler yaparız evlatlar olarak.
 
Hediyeler alıp onlara, cenneti ayakları altına seren kutsiyetlerine bir karşılık verebileceğimiz düşünürüz. 
 
Popüler kültürün üzerimizde oluşturduğu " zorundalık " hissinden dolayı, önümüze konan her ısmarlanmış özel günde olduğu gibi anneler gününde de farklı bir hediye almalı, farklı bir şey yapmalıymışız gibi bir mecburiyet içinde buluruz kendimizi.
 
Görüldüğü gibi annemize olan sevgimizi nasıl göstereceğimizin bile çerçevesi çizilmiş durumdadır.
 
Oysa annemizdeki evlat sevgisi öyle derindir ki; sırf biz daha çok mutlu olalım diye ilan edilen, duyurulan, belki de ısmarlanan bir sevgi gösterisinden memnun olmuş gibi yaparlar. Halbuki onun için ne bir yılın içine zamanlanmış bir günün önemi vardır; ne de o gün evlatlarından alacağı herhangi bir hediyenin.
 
Senden bir şey alırken bile sana daha fazla bir şey vermenin peşindedir o. Senden dünyevi bir şey aldığı anda bile onun yaradılışı sana uhrevi bir şey vermeye dönüktür çünkü. O nedenle anneler gününde annemiz için bir kağıda onu ne kadar çok sevdiğimizi anlatan bir şeyler yazıp vermeyi önereceğim tüm Sapanca'ya. Çünkü annene verebileceğin en anlamlı hediye satın aldığın değil emek harcayıp yaptığın şeydir.
 
Ben Anneme vereceğim o kağıda onun annem olduğu için şükrettiğimi söyleyerek başlayacağım mesela.
 
İlkokulun serçe misali tedirginliği, ortaokul ve lisenin yatılılığında; üniversitenin gurbetliği, asker ocağının ana kucağı olmayan vatan borçluluğunda; " Yenecem Ulan seni İstanbul " meydan okuyuşlarının dönüp dolaşıp geri dönüşlerinde, açmış kollarını hep beni beklediğini bildiğim için, dünya ne kadar kötü olursa olsun " kötüden örnek olmaz evladım sen iyi ol gerisini boş ver" derken dünyayı değiştirmek isteyenin bir kişiden başlaması gerektiğini üstü kapalı bir şekilde öğütlediği için; şükretmeyi, sebat etmeyi fukara avuntusu değil de; insan olmanın gereği olarak gösterdiği için, gündüz varlığı gece duasıyla umutlarımı yarına taşıma gücü verdiği, kimse olmasa da hep o olur diye düşündürdüğü için; acısını içinde yaşarken coşkusunu en saf haliyle dünyama armağan ettiği için, hayatın kan kusturan yanlarına kızılcık şerbeti olarak bakabilmenin de kaderin ta kendisi olduğunu gösterdiği ve asla isyan etmemem gerektiğini öğrettiği için ona sonsuz teşekkür edeceğim. 
 
Ve şunu çok iyi biliyor olacağım ki, yazdıklarımı okurken yüzüne resmolan gözyaşı ile karışık gülümsemesiyle bile beni daha mutlu etmeye çalışıyor olacak.
 
Başta biricik bir tanecik annem ve eşimin ve Sapanca'mızın tüm annelerinin Anneler Günü kutlu olsun.
 
Toplam blog
: 70
: 289
Kayıt tarihi
: 26.07.14
 
 

Sapancalı, Üniversite mezunu, satış pazarlama sektöründe çalışan Errare Humanum Est ve Dum Spiro ..