Ansızın ansızın akıyorum içime sen geçiyorsun içimden

Zamanın durduğu yerden bakarken çocuk telaşı ile kıpırdayan yüreğimden ansızın uçup giden tesellilerden gülümseyen hayatın yanık izinden tutunası dalların mahrumiyetinden ansızın ansızın çekip gidiyor ellerim..

Uzun cümleler kuruyorum artık herşeye rağmen diyen dizelere inat içimde tatlı bir tutku esintisi  koşasım geliyor zamana inat yarınların penceresine sonra...sonra ansızın susuyorum haykırmak isterken çekiyorum kendimi dizlerime, dizlerim kırılmış hançer ucu ne ben ne benlik duyasım yok hiçbirşeyi ne sesleri ne sevdaları bir tek ben kalıyorum kendimle...

Ansızın ansızın dönüyorum kendime bir ben buluyorum içimde beni ben bilipte mi geldiniz. Susuşlarıma gülümsediniz...Kirpiklerim arasına aldım sizi dokundukça birbirlerine aslında içimdeydiniz sizi ben sanmıştım.

Hüznün notaları arasında akıp gidiyorsunuz ne bir boşluk ne de bir his ansızın ansızın içime konan vedalı bir buse sizi bulayım derken beni bıraktım sizde yeni bir benlikle sizi size veriyorum istediğinizi  ansızın ansızın...an-sızın...AN-SIZIM... sessizce.

Kalakaldım..kaldım .Kaldıramadım...Bahtım..tahtım...

Ve şimdi bir rüzgar ucu  şiirlerimden geçerken ben ,

Sarılan kollarımda bir öpüş gıdının yanından

Aldım sardım sakladım

Uzun uzun anlatmak istiyorum ama öyle yorgunum ki öyle mezarlar açmışım ki içimde kaçıncı ölüme kapanışım kaçıncı dirilişim saymaktan vazgeçtim. Şimdi siren sesleri kulaklarımda durdurun susturun diye bağırasım var ..duyan yok..bilmediğim şehir gibiyim bilmediğim yerlerde ben babamı yolcu ettiğim yerde kaldım. hava soğuktu üşüyecekti...Bırakamam dedim duyan olmadı..oysa ben kendimi de bırakmışım da haberim olmadı.

Siren sesleri bize geliyor O gidiyordu !

Gitme dedim gitme !

Gidenin yoluna geçilmiyormuş.

Gitme derken de gidenler gibi

Gidesim geldi şimdi siz tutmayın beni...

Ağır çok ağır geliyor

Gülüşlerime astığım küfürler

Gülüşlerime dizdiğim acıların yankısı

Git diyor yüreğim git

Gidiyorum

Gözümün ucunda sızım ..

Sızım sızım an ansızım

Ansızlığım, sancım

Düş/ düş/ me...

Git / me.

 *** Her Martta yokluğa yokluğuna yokluğunuza ...***

 ** Yaradır, beredir, karadır bilir sandığın ama bilmediğin yerdeki varlığın, varlık ki teksin sanırsın çoksundur.  Yalanmış be usta **

* Zamanı geldiğinde yürek gözü dolduğunda gün geceye sardığında elim elinden kaydığında ,canıma kabıma sığamadığım da hele ki şimdi hele ki Martta hele ki neyse az biraz gitmek gerek..susmak gerek..*