Antakyalı bir adam: Mehmet Güneş

Yaklaşık 22 yıl önce başında kasketi olan bir adam tanıdım. İçten, sevecen, dost canlısı, büyüklerine gösterdiği saygıdan belki daha fazlasını küçüklere gösteren, onları olumlu yaklaşımlarla başarılı olma yolunda teşvik eden tam anlamıyla bir ADAM tanıdım.

Onunla tanıştıktan sonra olabildiğince sık görüştüm. Evine ziyarete gittim. Şiirlerimi okudu, hepsi güzel olmamasına rağmen hepsine “güzel” dedi. Çünkü daha güzele ancak güzel düşünceler ile ulaşılırdı, bunu o çok iyi biliyordu. Antakyalı bu adam Mehmet Güneş’ti. Hafiften çukurda kalmış cap canlı gözleri, yüzünde tebessüm, dudaklarında sevgi sözcükleri ile etrafına neşe kaynağıydı. O yıllarda Antakya’da gidip geleceğim şiir etrafında sohbetlerini dinleyeceğim fikirlerinden yararlanacağım insanlardan biriydi.

1992 yılında şiirlerimin olduğu dosyayı alıp sevgili Arif Coşkun’a okuyup fikirlerini almak üzere verdikten 3-5 ay sonra evine gidip de şiirlerimin iyi olmadığını sadece bir tanesinde şiir umudu olduğunu söylediğinde ve ben bunu Mehmet Güneş’e anlattığımda gülmüş; “Arif ağabeye uzun yıllar önce yazdığı ve hatırlamadığı şiiri okusun diye verdiklerinde kendi şiirine de acımasız eleştiriler yapmıştı, sen yazmaya devam et” diyenlerden olmuştu. Gerçekten de Arif Coşkun kalitesinden dolayı pek beğenmeyen bir şairdi. Nasıl olmasın ki? Şiirleri Yeditepe Dergisi tarafından bastırılan ender şairlerdendi.

Yer yer başka şairlerin şiirlerine öykündüğüm şiirlerin de yer aldığı 1993 baskısı “Gönüller Açılınca” adlı ilk şiir kitabımın ardından yazmaya Mehmet Güneş’in de dediği gibi devam ettim. Ancak,1981’de girdiğim şiir yolunda 1993 yılında Gönüller Açılınca ile ilk kitabın heyecanını yaşarken, bu kitap ile şairiyet vadisine inmiş oldum.

 Kemal Karaömeroğlu, Cevher İhsan Hoca, Mehmet Turan Yarar ve daha nice değerli Antakya sevdalısı gibi Mehmet Güneş’in de sevdası Antakya’ydı. Mehmet Tekin’in çok uzun yıllardır kadir kıymet bilen tavırları sonunda Mehmet Güneş Şiir Şöleni, adı altında Antakya Belediyesi tarafından festivallere katılıp hem Güneş’i andık hem de şiir severlerle bir araya geldik. Fakat yaklaşık 7 yıldır ben bu şölenlerden bihaberim. Şu anki belediye başkanından önceki başkanın “Mehmet Güneş kim ki?” şeklindeki bir söylemi bana anlatıldığında üzüldüm. Sanırım o başkan Antakyalı değildi. Öyle ki, şiir şölenlerine destek kesildi ve şölen festivalden de çıkarıldı. Yani Mehmet Güneş’in anısına saygısızlık yapıldı. Ben ve benim gibi şairler ve şiir severler hiç olmazsa Festival bahanesiyle Antakya’ya gidiyor, şiir dostlarıyla bir araya geliyor yeni çıkan kitaplarımız üzerine söyleşide bulunuyorduk. Mehmet Güneş Şiir Şölenleri bir özel gündü bizler için.

Geçtiğimiz günlerde Antakya’nın şimdiki belediye başkanı Lütfi Savaş’ın girişimleri sonucu Mehmet Güneş’in Antakyalı Bir Adam, adlı tek şiir kitabının yeni baskısının yapıldığını öğrendiğimde aklımdan ilk olarak, başkanla karşılaşırsam özellikle teşekkür etmeliyim, diye geçti. Çünkü belediyecilik havuz yapmak, mahalle aralarına kilitli taş döşemek, park-bahçe yapmak v.s. değildir. O işler zaten yerel yönetimlerin sıradan işleridir. Belediyecilikte asıl olması gereken Kültür- Kültür Turizmi-Sanatsal-Sosyal Faaliyetler yani toplumu aydınlatacak, toplumda kaliteli insanların çoğalmasını sağlayacak, toplumun tüm kesimlerinin kavgasız- anlayışlı, inançlara saygı, kişilik hak ve hürriyetlerine mukavemet etmeyen, birleştirici olması yönünde gayret gösterilmesidir.  Asla oy kaygısı taşınmamalıdır. Sanırım Lütfi Savaş bunu yapma yolunda bir adım attı. Ve İnşallah 2013 yılında “Mehmet Güneş Şiir Şöleni” Festival içerisine alınır ve ben de eskisi gibi şiir şöleninde bulunma fırsatına kavuşurum. Elbette birçok yere gidiyorum ama memleket havası başka çünkü orada benim geçmişimdeki değerli şairler var.

Bu vesile ile Mehmet Güneş’i rahmet ile anıyorum. Antakya Belediye Başkanı Sayın Lütfi Savaş’a da Antakya sevdalısı Mehmet Güneş’in kitabını bastırması hususunda teşekkür ediyorum. Umuyorum, Kemal Karaömeroğlu ve diğer Antakyalı şair ve yazarların da kitaplarını Hataylılara ve Türk Edebiyatına kazandırma çabasında olur.

Bu arada Hatay İmam-Hatip Lisesi’nde Meslek derslerimize giren Halil İbrahim Yelkaya’nın Antakya Belediye Başkan Yardımcılığı görevinde olduğunu öğrendim, çalışmalarında başarılar diler hayırlara vesile olmasını Allah’tan temenni ederim.

Mahmut ÖZKOCA