Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '11

 
Kategori
Antalya
 

Antalya'nın Hali Pürmelali

Antalya'nın Hali Pürmelali
 

“Toplu Ulaşım” veya “Ferdi Ulaşım”… Gerek İstanbul’da yaşadığım dönemlerde olsun ve gerekse de Antalya’da yaşamaya başladığım dönemde olsun en çok muzdarip olduğum hususlardan birisi oldu ulaşım sorunu. İstanbul’daki ulaşım çilesini anlatmaya bile gerek yok. Bundan 20 yıl öncesinde kahretmiş olduğumuz İstanbul trafiğinin bu günkü hali üzerine kelam etmek bile çok anlamsız geliyor bana. Çarpık yapılaşmanın, yoğun göç hadisesinin sembol kenti İstanbul. Oysa Antalya daha farklı olmalıydı. En azından Antalya bir turizm kenti ve Antalya’ya dinlenmek ve eğlenmek için gelen turistler daha fazla rahat edebileceği bir kent beklentisi içerisinde oluyor. Ama nafile… Antalya’da trafik çilesi uzun zamandan beri iyiden iyiye kendisini hissettiriyor. Bir önceki Belediye Başkanı Menderes Türel döneminden başlayan bir çile dönemidir Antalya’nın ulaşım sorunu. AKP tandanslı alt geçit rezaletleri ve hafif raylı sistem denen ucubeyle Antalya tanıştı tanışalı kent içerisinde trafik allak bullak oldu. Menderes Türel sonrasında Belediye Başkanlığına seçilen CHP’li Mustafa Akaydın Hoca’da trafik ve ulaşım sorununu kendince çözmeye yeltendi ve maalesef görünen o ki Mustafa Akaydın elini attığı bu sorunu yüzüne gözüne bulaştırmış durumda. Her kim ki ulaşım sorununa el atıyor, bir dahaki seçimlerde vatandaş biletini kesiyor o her kimsenin. Benzer bir durum zamanında İstanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen’in başına gelmişti. Ulaşım sorununa el atan Nurettin Sözen’in akıbeti malumunuz. Herkes Sözen’in İSKİ skandalı sebebiyle İstanbul Belediye Başkanlığına veda ettiğini düşünür ama bencileyin Sözen’i koltuğundan eden gerçek minibüsçülerle girmiş olduğu savaştı. O yılları hatırlıyorumda, İstanbul’da seyir halindeki bütün minibüslerin önünde ve arkasında “Kahrolsun Sözen”, “Sözen İstifa” dövizleri asılıydı. Ve Nurettin Sözen bu dövizlerin sayesinde İstanbul halkının boy hedefi haline gelmişti. Geçtiğimiz dönemde de Antalya’da benzer durum Menderes Türel’in başına geldi. Gerçi Sözen ve Türel’in yaptıkları arasında önemli nitelik farklılıkları söz konusuydu ama en nihayetinde her ikisininde bulaştığı alan “Ulaşım” alanıydı. Sözen minibüsçülerin gazabına uğrayıp koltuğundan oldu, Türel esnafın gazabına uğrayarak koltuğunu kaybetti. Akaydın ise Antalya halkının gazabına uğrayarak koltuğunu kaybetmeyi şimdiden garantilemiş durumda. AKP şimdiden Antalya için bayram yapabilir.

Mustafa Akaydın neden başarısız oluyor?

Aslında şahsım adına benim Mustafa Akaydın’dan yana bir şikâyetim yok. Tabi bu benim bulunmuş olduğum pozisyonla ilgili bir durum. Çok sık Antalya kent merkezine gitmiyorum ve ev ile iş arasında fazlaca bir trafik sorunu yaşamaksızın ulaşım sorunumu çözebiliyorum. Kaldı ki Mustafa Akaydın’ın özellikle Antalya’yı bir kültür kenti haline getirebilme çabasınıda destekliyorum. Bu konuda hayli başarılı bir performansıda oldu Mustafa Akaydın’ın. Fakat şu son ulaşım politikasını hayata geçirmesiyle birlikte zaten sarsılmış olan prestiji bir anda yerlerde gezer oldu.

Mevzu şudur…

Önceden vatandaş tek toplu ulaşım aracıyla ve bir kez ücret ödemek suretiyle Antalya’nın bir ucundan bir başka ucuna seyahat edebiliyordu. 20 Ağustos 2011 tarihinde uygulamaya konulan yeni sistemde ulaşım araçları Antalya kent merkezi çevresindeki belli noktalara yolcuyu bırakıyor ve yolcu bir başka noktaya gidebilmek için ikinci bir toplu ulaşım aracına binmek zorunda kalıyor. Birinci araç için bir kez ücret ödeyen vatandaş, ikinci araca binerken ücret ödememek için 45 dakikalık bir zaman diliminde ikinci araca binmek zorunda kalıyor. 45 dakikayı geçirdiğiniz anda ikinci kez ücret ödüyorsunuz. Bu durumda vaziyet hayli çetrefilli bir hal almış oluyor. İlk araca binen yolcu, araca biner binmez kartını optik okuyucudan geçirtiyor. Kent merkezine ulaşana kadar geçen sürede zaten ortalama olarak bir 30 dakikalık zaman geçmiş oluyor. Şayet olağan üstü bir durum söz konusu olursa 45 dakikayı geçirtebilmek olası. Dolayısıyla karma karışık ve tuhaf bir sistem. Anlayacağınız, toplu ulaşımı kullanmak zorunda olan vatandaşın cebinden zorunlu olarak iki kez para çıkıyor. Bu durum zaten başlı başına bir sorun. Diğer bir sorun ise, ulaşım aracının içerisinde şoför ve yolcu arasında yaşanan polemikler. Yolcu ikinci bir ücret ödememek adına şoförden daha hızlı gitmesini istiyor ve bu hususta şoföre baskı yapıyor. Şoför ise trafik kurallarına uymak durumunda kaldığında yolcu ile sürtüşmeye girişmek durumunda kalıyor. Yani bu sistem yolcu ve şoförü karşı karşıya getirmiş oluyor. Bir başka sorun ise ikinci aracı beklerken ortaya çıkan problemler. Var sayalımki birinci araç ile kent merkezindeki son noktaya 30 dakikada yolcu geldi ve ikinci bir ücret ödememek adına kalan 15 dakikada ikinci araca binmesi gerekiyor. İkinci araç 16 dakika sonra geldiğinde yolcu ile şoför arasında cümbüş kopuyor.

Neresinden bakarsanız bakın bir belediye başkanının kendi topuğuna alenen sıkmış olduğu kurşun oluyor bu ulaşım sistemi. Uygulama yerli yerine oturur mu? Hiç sanmıyorum. Zira her tarafı türlü aksaklıklarla dolu olan bir sistem…

“Öneriniz nedir?” diye soracak olursanız… Valla yıllar var ki bir toplu ulaşım aracına binmiş değilim. Ama anlatılanlardan ve okuduklarımdan anladığım şeyler şu yukarıda yazdıklarım. Önerime gelince, yıllar öncesinden bir uygulama vardı. Mavi kart sistemi… Bilirsiniz… Mavi kartı olan yolcu belediye otobüslerini kullanmak suretiyle dilediği yere ücretsiz giderdi. Aylık olarak mavi kart belli bir ücret karşılığında yenilenirdi ve hiçbir vatandaşında bu uygulamaya ilişkin bir şikâyeti olmazdı. Şimdilerde de Antalya’da böyle bir sisteme geçiş yapılabilir. Aylık bir ulaşım ücreti belirlenir ve vatandaş bu karttan alır, dilediği ulaşım aracını da bu kartı göstermek suretiyle kullanabilir. Hem vatandaş memnun kalır bu uygulamadan, hem de şoförler. Başkaca bir çözüm olduğunu sanmıyorum.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..