Antalya yaşanılır olmaktan çıkıyor

Meydandan başlıyor alt geçitler.

Devam ediyor Mevlana, Eski otogar, Yüzüncüyıl, Falez ve Migros.

Toplamda altı adet alt geçit.

-Çirkinmi çirkin, devasa yapılar.

-Kentin dokusunu yerle bir etti

-Trafik sorununu çözeceklerdi güya, içinden çıkılmaz hale getirdiler.

-Her bir alt geçit, çirkinlik anıtı oldu Antalya’nın.

Zamanında sivil toplum kuruluşları ve çevreye duyarlı vatandaşlar,

-“Migrosu buraya yapmayın”, diye onca eylem yaptılar.

Adları çıktı “istemezükçülere”.

Peki ne oldu?

Migros kentin göbeğine geldi oturdu.

-Trafiğini alabildiğine çıkılmaz hale getirdi.

-Birkaç yüzmetre aşağısındaki Konyaaltı plajlarının yanı başında, çirkinlik anıtı oldu.

-Altında kalan o güzelim doğal dokuyu yok etti.

Peki Migros’un faaliyete geçmesinden sonra ne oldu?

-Kavşağında bitmek bilmeyen inşaatlar sürdü.

-Çirkinlik anıtı, alt geçit yapıldı.

-Bölgenin görüntüsü turizm kentinin yüz karası ve lekesi oldu.

Ve Antalya, kentleşme anlayışındaki ilkellik sayesinde, içinden çıkılması imkânsız, devasa sorunlarla karşı karşıya kaldı.

-Antalya, turizm kenti olma vasıflarını kaybediyor ve adeta beş yıldızlı otel çöplüğü haline geliyor.

-Antalya, önümüzdeki on yıllık süreçte, Türkiye’nin ikinci büyük kenti olma yolunda ilerliyor, ama plansız ve programsız bir şekilde.

Hani bir zamanların örnek kenti Antalya, bu gün bir nebze olsun yaşanılası bir kent olsa bile, önümüzdeki yıllarda yaşanılası bir kent olmaktan adım adım uzaklaşıyor.

-Yeşili hemen hemen tümü ile yok edildi.

-Alt geçit sevdasına, onlarca ağaç, orta refüjlerde kesildi.

-Alt geçitleri ile iğreti metropol kentlerini andırır hale getirildi.

Yazık oluyor Antalya’ya