Antik umutlar ve taze tantana

Panoroma 2008 

Obama’nın Amerika’da başkan seçilmesi heyecanının çocukça bir duygu olduğunu delilleyen konuşma yine Obama’dan geldi: 

- Düşmanlarımızın korkulu rüyası; dostlarımızın bilmem nesi olacağız.(!)
Türkçe’si: Öteki liderlerden hiçbir farkım yok. Dünyayı dostlar ve düşmanlar şeklinde algılama gerzekliğini sürdüreceğim. 

Dünyayı kadınlar yönetse daha barışçıl bir yaşam olacağı kanaatini düzelten yine bir kadın lider adayı oldu. Hillary Clinton:
- Gerekirse İran’a girer üzerlerine bombalar yağdırırız. 

Yahudiler (İsrail), Hitler’in kendilerine uyguladığı zulmü çok iyi tetkik etmiş olmalılar ki benzer acıları Filistin halkına yaşatmakta bu yıl da hiçbir tereddüt ve tecrübesizlik yaşamadılar. 

Irkçılığı lanetler gözüken aydınlar etnisite üzerinden kimlik tanımlamalarını hayran feyran izlemekle kalmayıp, ne kadar "ırk", (pardon) etnisite varsa ortaya çıkarma gayretlerini özgürlük adına ve milliyetçiliğe düşman olduklarını her fırsatta yineleyerek sürdürdüler. 

Erkinozan'ın, "Demokrasi, yurttaşların, mahkûm olacakları oligarşiyi seçmeleridir."şeklindeki tanımı, tüm farklı algılatma çabalarına ve incelikli çeldirme gayretlerine rağmen gerçekliğini sürdürmekten geri kalmadı. Zira dünya ülkelerinin hakim çoğunluğu cumhuriyet ve demokrasiyle yönetilmesine rağmen dünya nüfusunun altıda biri açlık sınırının altında yaşamaya devam etti; ve dünyanın önemli bir bölümünde kriz dolayısıyla borçlar ödenemezken, devletler “fakirlere haciz, zenginlere destek” şeklinde bir kurtuluş yöntemi belirlediler. 

Türkiye’de kanun yapanlar mecliste yumruklaşmak ve cezai müeyyide gerektiren bu eylemden aklanmak suretiyle ülkemizde herhangi bir şekilde güçlü olmanın mubah ve her şekilde güçlü olanın haklı sayılabileceğini tescillemiş oldular. 

Türkiye’de memur sendikaları kendi ödeneklerine aldıkları yüzde yüz zamdan sonra memurlara yüzde sekiz zam verilmesine tamamen sessiz kalarak yanıt verdiler.