Appolodoros Yunan’lı Yazar

 Appolodoros Yunan’lı Yazar

APPOLLODOROS MİLATTAN 140 SENE ÖNCE YAŞAMIŞ ATİNALI BİR YAZARMIŞ. AYNI ZAMANDA SOKRAT’INDA ÖĞRENCİSİYMİŞ VE ÇOK DA İYİ BİR DOSTUYMUŞ.

“Bunun bu yaratığın adı mı bu Kentauros ’mu? Bu bizim bildiğimiz hani bazı simgeler Legolarda falan olur. At adam. Bunlar gerçekten var mıymış, bunlar yaşamış mı?”

“Bu mitoloji.”

“Yani!”

“Mitoloji ne demek biliyorsun anlattım sana inanmak isteyebilirsin inanmak istemeyebilirsin. Sana kalmış bir şey.”

“Peki anladım. Bu ne şimdi? Sen bunların hakkında bilgi sahibi misin?”

“Ben Yunan mitolojisinin bilgisine sahibim. Benim ilgilendiğim bir konu daha önce söylemiştim sana zaten.”

“Tamam, anlatsana bana... Bak ikisi birbirine selam verdiler ve konuşuyorlar inanamıyorum birbirlerine hiçbir kötülük yapmadılar. Bu at adam da konuşuyor öylemi. Hayvan mı insan mı?”

“Yarı insan yarı hayvan... Bunlar Apollodoros anlattıklarında olanlar!”

Elif hırçınlıkla sordu.

“Rüya ya bilmece gibi konuşuyorsun. Ben nereden bilirim o dediğin ismini bile tam söyleyemediğimin kim olduğunu?”

“Şimdi söylediğim mi yani; Appolodoros’mu?”

“Evet…”

“Appollodoros Milattan 140 sene önce yaşamış Atinalı bir yazarmış. Aynı zamanda Sokrat’ında öğrencisiymiş ve çok da iyi bir dostuymuş.”

“Deme yav…”

“Sen yine dalga geçiyorsun gibi geliyor bana.”

“Yok, dalga geçmiyorum. Bu anlattıklarının çoğunu ben anlamıyorum aklım o kadar karışık ki ama taze beyinler hemen bant’a sarıyorlar sadece bana ağır geliyor. Üst üste bu kadar bilmezlik!”

“Çocuklar ilgililer ama!”

“Evet. Baksana ne kadar dikkatliler ve seni nasıl heyecanla dinliyorlar. Ben sorular sorarak onlarında meraklarını cevaplandırtmış oluyorum herhalde!”

“İyi o zaman. Kim olduğunu anladığımıza göre ben…”

Çağrı sözünü kesti.

“Affedersiniz hocam ben bir şey sormak istiyorum.”

“Söyle canım.”

“Yanılıyor olabilirim ama hitabet sanatı ile bu adamın bir bağlantısı var mı? Ben iyi konuşurum bu konuda eğitim alıyorum. Bana bu isim yabancı gelmedi.”

“Çağrı haklısın. Benim unuttuğum bir şey bu. İyi ki hatırlattın. Bu adam ayrıca hitabet hocası… Roma’da okul kurmuş. Ünlü öğrencileri olmuş. Hitabeti bir sanat olarak değil, bir ilim olarak kabul edenlerdenmiş.”

Çağrı’nın hocası tarafından takdir edilmesi hoşuna gitmişti. Gülümsedi… Elif ikisine baktıktan sonra;

“Evet, gelelim şimdi At adamlara…”

“At adamlar; Belden yukarısı insan, aşağı kısmı ve bacakları at olan yaratıklar yani Kentauros’lar.”

“Bu isimlerimi! Kentauros’lar”

“Evet.”

Nazan Şara Şatana’nın Mitoloji Kitaplarından …