Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '12

 
Kategori
İlişkiler
 

Aradığını bulmak, hakkını aramakla başlar.

Aradığını bulmak, hakkını aramakla başlar.
 

Adalet, Kaf Dağı'nın ardında değil; yüreğinin taaa içinde... Tabi adalet için çarpan bir yüreğin varsa...


Yeryüzünde insan yaşamı başladı başlayalı, bitmek bilmez bir arayış içindedir insanoğlu; hiç kuşkusuz. Kimi mevlasını arar, kimi belasını, kimi hayallerinin peşindedir, kimi hayal kurmak yerine, gerçeklerle yüzleşmeyi tercih eder.

Benim yaşam yolumun en büyük ideali, adaleti aramak, bulmak, bulduğum o adaleti, gücümün yettiği ölçüde uygulamak olmuştur.

Toplumsal yaşamın, vicdani kalitesini belirleyen en temel etken, yönetenlerin sahip olduğu adalet  duygusudur. Toplumunu en adil şekilde yönetme kaygısı taşımayan bir yönetici, asla görevini layıkıyla yerine getiremez.

Adaletle yönetildiğine inanmak, toplumların uzun süreli mutluluklarını, bireysel ve kitlesel ilişkilerini sağlam temellere dayandırabilmenin en akılcı, en kestirme yoludur.

Başkalarını bilemem... Ama ben, bugüne kadar, uğradığım haksızlıklar karşısında önce sözlü hukuk kurallarına, yetmezse, gelenek ve göreneklerimizin yazılı kaydı bulunmayan ama, binlerce yıldır yolumuzu aydınlatan bilgeliğine, eğer o da işe yaramaz da, mecbur kalırsam, yazılı hukuk kurallarına başvurdum.

İsteyen inanır, isteyen inanmaz ama... Bugüne kadar kazanacağıma inandığım hiçbir hukuk savaşından kaçmadım ben. Özellikle yazılı hukuk kurallarıyla girdiğim hiçbir savaşı kaybetmedim bugüne kadar. Hele de o savaşa, kendimden çok, haksızlığa uğramış insanlara örnek olmak için girmişsem...

Kendi yaşamımdan da örnek vererek anlatmaya çalıştığım gibi, hayatının amacına ulaşmayı isteyen herkese, her şeyden önce hakkını aramasını, o hakkı bulmak için de, akılının gösterdiği her yolu denemesini öneririm.

Kimi zaman sizi yönetenlerin adalet duygusundan habersiz kişiler olması, kimi zaman içinde yaşadığınız toplumun, adaletli bir yaşamı sağlayacak vicdan kodlarından yoksun bırakılması, kimi zaman da haksızlığa uğrayanın yeterli direnci gösterememiş, sesini yeterince çıkaramamış olması yüzünden adaletin sağlanması gecikebilir.

Ancak, sizlere şunu namusum ve şerefimle garanti ederim ki, davasında haklı olan, yaşamından ne istediğini, insanlardan ne beklediğini kararlı bir iradeyle ortaya koyan, ama eninde ama sonunda amacına ulaşacaktır.

Çünkü yaşam, hiçkimseye haksızlığa uğramış bir insana yardım ettiği kadar yardım etmez. Kul, kendi gücüyle adaleti sağlayamadığında, Allah'ın iradesiyle ilahi adalet tecelli eder.

Herhangi bir konuda haksızlığa neden olan bir yönetici, yaşayabileceği her tür baskıdan kurtulmayı becerse de, vicdanı, o yöneticinin yakasını bırakmaz; hem de ömür billah...

O yüzden, aradığını bulmak için çıkmışsan eğer sen de kendi yaşam yolculuğuna; sana çelme takmaya çalışanlara aklını, yüreğini kaptırmadan, dosdoğru yürümeye devam etmelisin; gittiğin yolun, dağına tepesine, virajına, yokuşuna zerre aldırmadan hem de...

Sabret ey akıllı insan!... Sabret ey yaralı adam!... Sen göçüp gitmeden buralardan, gecikmiş de olsa, şahidi olacaksın ilahi adaletin... Çünkü Kul adaletinin bittiği yerde, yaradan adaleti başlar. Çünkü sen, Kulun sağlamadığı adaleti, yaradanın sağladığını kendi gözlerinle göreceksin.

Sen sadece sakin, sen sadece müsterih ol! Yaşa ve gör! Gör ve yaşa! Yaradan sağlayacak adaletini; ama eninde, ama sonunda...

Not: Yazıda kullanılan görsel www.ognutsohbet.com adresinden alınmıştır. 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..