Aragones'e de bir "Taner Gülleri" lazım

Geçtiğimiz hafta oynanan ve Galatasaray tarihinin sayılı hezimetlerinden biri olarak tarihe geçen Kocaelispor maçı sonrası Teknik Direktör Michael Skibbe’nin görevine son verilmişti. Bu azletme, kaybedilen bir 3 puanın ya da prestijin faturası değildi kuşkusuz.

Adı Türk spor basınında geçmeye başladığı andan itibaren tartışılmaya başlanan, kariyerinde 5 gollü bir Galatasaray galibiyeti (!) dışında elle tutulur bir başarısı olmayan Miichael Skibbe’nin gidişi de gelişi gibi 5 gollü bir maça denk geldi, ilginçtir.

Henüz Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Steau Bükreş’e –tüm otoriteleri şaşırtarak- elenen iddialı ve şaşaalı kadronun şaşaasız hocası belki de kendisinden daha kariyerli futbolcuların yanında ezileceğinin de sinyallerini veriyordu.

Sezon başında Galatasaray Kulübü’nün ekonomik darboğaz nedeni ile kısıtlı bütçeli bir transfer politikası izleyeceği yönündeki açıklamalar bir nebze açıklıyordu Herr Skibbe’nin tercih edilişini. Hem kendi maliyeti açısından hem mütevazi olabilecek bir transfer listesi açısından Galatasaray ‘ı üzmeyecek bir vizyon sahibiydi.

Turkcell Süper Lig’in kağıt üzerinde en kaliteli ve göze hoş gelen kadrosunun ligde bulunduğu yer (en çok) Michael Skibbe’nin eseridir. Şampiyonlar Ligi’ne girememek ve dolayısıyla bir sürü maddi kayıp da cabasıydı işin.

Sonuç olarak Skibbe’nin biletinin kesilmesi gerekiyordu. O da Taner Gülleri’ye nasip oldu (!) Önceki hafta Antalyaspor’a yenilen Galatasaray’ın, akabinde lig sonuncusu Kocaelispor’a, hem de Ali Sami Yen’de, hem de 5 golle yenilmesi bardağı taşıran son damlalardı mutlaka. Olayın Taner’e maledilmesi hoş bir latifeden fazlası değil.

***

Gelelim Argones’e;

Fenerbahçe taraftarını sabır taşına çeviren, inadı ve demode futbol anlayışıyla her geçen hafta takımına zarar veren Aragones, nam-ı değer: Dede. Gelirken cebinde getirdiği ve Semih’i harcama pahasına ısrarla sahada tuttuğu magazin yıldızı Daniel Güiza ile birlikte kötü neticenin baş sorumlusudur Dede. 21. Yüzyılda amatör takımla maç yapsa tek forvetle (o da Güiza) maça çıkacak olan Dede.

Gelinen noktada Fenerbahçe yöneticilerinin de benzer düşüncelere sahip olduklarını tahmin etmek güç değil. Gel gör ki, Aragones bir Skibbe değil. Ne onun kadar kolay pes edip gideceğe benziyor ne de onun kadar ucuza. Diğer tüm yabancı teknik direktörler gibi (belki de en çok) tazminatı sözleşmesinin baş köşesine kaydettirdiğinden kimsenin şüphesi yok. Biz Türk kulüpleri, hocaları getirirken değil, gönderirken paraya boğuyoruz zaten. Gerisi malum.

Şimdi bu noktada Fenerbahçe kulübünün Aragones’ten kurtulması için gözünü karartıp yüklü tazminatı göze alması gerekiyor.

Bir de Taner Gülleri lazım tabi…

Kocaeli maçına da bir şey kalmadı gerçi ama daha önce bu rolü üstlenecek bir sürü futbolcu vardır belki, mesela Sivas’ta…

Fenerbahçe’nin olası bir Sivas mağlubiyeti aradaki puan farkının da 11’e çıkmasıyla şampiyonluk yarışında büyük darbe almak anlamına gelir ki aynı zamanda bu Sivas cephesinde de şampiyonluk için atılmış dev bir adım olur. Beraberlik dahi Sivas için iyi bir neticedir.

Özetle Sivasspor maçı Fenerbahçe ve özellikle de Aragones için çok önemlidir ve neticesi önemli değişikliklere de sebebiyet verebilir.

Ve haftanın Taner’i Sivas’tan çıkabilir.

Kimbilir belki Mehmet Yıldız, belki Musa Aydın ve belki de Balili.

Hadi kolay gelsin.