Aragones'in intihar futbolu

Fenerbahçe kazansaydı ya da berabere kalsaydı "Aragones'e rağmen" diye başlık atacaktım ama olmadı. Futbol tanrısı ya da sahte bir düdük, ikinci yarıda Aragones'in elleriyle rakibine verdiği maçta 1 puan bile almasına izin vermedi. Böylece Fenerbahçe için ligi artık son kez bitirdi. Üstüste ikinci Cuma maçında 5 puan'ı 1 haftada kaybetti.

Fenerbahçe Alex'siz çıktığı zorlu Bursa deplasmanında hem Semih'i hemde Guiza'yı ileriye çekmiş ve İlk 15 dakika Deivid'in de onlara yakın oynaması ile Ertuğrul'un planını bozmuş ve şaşırtmış durumdaydı. Bu şaşkınlık hemen maçın başında aynı geçen hafta olduğu gibi yine golle tanıştırdı Fener'i. Üstelik gol de, gecenin Del Bosque'den aldığı milli forma müjdesiyle morallenen Guiza'dan gelmişti.

Ancak, ilk yarının sonlarına doğru Fener'in biraz geri çekildiğini gördük ki meğer bu geri çekilmeler ikinci yarıdaki kâbus futbol'un habercisiymiş.

İkinci yarı birçok Fener'li nin "eyvah maç gidiyor" demesine rağmen bir türlü oyuna müdahale edemedi Dede. Koskoca Fenerbahçe'nin daha 60. dakikalarda vakit geçirmesine izin verdirip hepimizi derin utanca soktu. Nedense yaslandıkça yaslandı geriye. Geçen hafta da belirttiğim gibi kötü oynadığı hiçbir maçı kazanamıyordu Fenerbahçe ve bu maçta da ikinci yarı bağıra bağıra Bursa'nın golü geliyordu.

Özellikle geçen hafta tek kelimeyle sahada basmadık yer bırakmayan Deniz kadroda olmasına rağmen bir türlü 1-0 önde olduğu karşılaşmada nedendir forma şansı bulamadı.

Oysa ikinci yarı özellikle ileride Semih ve Guiza da yorgunluk ve etkisiz futbol başgösterince birini çıkartıp yerine Deniz'i sokabilirdi. İkinci yarı Fenerbahçe'nin o eski hastalığı olan bloklar arası boşluklar büyük ölçüde belirginleşmeye başlamasına rağmen Dede'nin panikle yanlış kararları üst üste aldığını hepberaber gördük.

Orta göbeğin delindiğini ve bağlantılarla birlikte hem Emre'nin, hem Selçuk'un hemde Lugano'nun sarı kartlarıyla beraber daha da sindiğini bir türlü çözemedi. Özellikle Bursalılar tarafından sindirilen Emre'nin ve sakatlığıyla uğraşan Selçuk'un çöküşünü bir türlü göremedi Dede. Tuttu oyunda en fazla top tutan ve topu ileriye taşımaya çalışan Boral'ı da çıkartınca, Fenerbahçe'nin mağlubiyeti kaçınılmaz oldu.

Ayrıca birde Gökhan Gönül vakası var ki o da ayrı bir konu. Çocuğun posasını çıkartana kadar sahada tutmakta neyin nesi... Bu kaçıncı sakat sakat oynadığı maç Gönül'ün. Koskoca Fenerbahçe'de başka bir oyuncu yok mu ? Önder'i ısıtmana rağmen vazgeçip gollerin o bölgeden gelmesini de sağladı Dede. Fakat Ertuğrul Sağlam çok doğru tercihlerle Maxim ve Gökhan Güleç'le bindirmeler yaptı. Hemde özellikle Gökhan'ın o kanatından... Golleri de oradan buldu zaten.

İyi bir hoca, böyle bir Bursa'nın işini daha ilkyarıdan bitirirdi. Ama Aragones'in bize kaybettirdiği bu kaçıncı maç.

Aragones kaybedilen her maçtan sonra "Mayıs'da görüşürüz" diyordu. Hâlâ diyormu acaba ?

Bilmiyorum ama umarım Mayıs'ta görüşmeyiz... !!!
20.03.2009