Arena'nın Aslanları

GALATASARAY-FENERBAHÇE:(3-1)

 

 

Maça Galatasaray çok istekli ve hırslı başladı.Özellikle ilk 20-25 dakika oyun Galatasaray'ın hakimiyetinde geçerken Fenerbahçe'nin  ise defanstan çıkmakta zorlandığını gözlemledik.Son yıllarda rakibine karşı en baskın oyununu sergiledi sarı kırmızılılar.Arena Stadı'nda

coşkulu taraftarını da arkasına alarak adeta oyuna fırtına gibi başladı sarı-kırmızılılar. Özellikle Galatasaray'da ilk yarıda öne çıkan isim Eboue oldu.Sağ kanatta Caner Erkin'e adeta göz açtırmayan yıldız futbolcu iyi oyununu da güzel bir golle süslüyordu 33.dakikada.Bu gol pozisyonunda rakibine attığı çalım gerçekten takdire şayan idi. Ayrıca deneyimli hoca Fatih Terim bu maçta Emre Çolak'a görev vererek risk aldı ve bir nevi kumar oynadı ama kazanan Terim'in aslanları  ve tabii

ki genç Emre oldu.Galatasaray ilk yarım saate yakın bölümde adeta rakibine futbol dersi verdik dersek fazla abartmış olmayız. Özellikle bu bölümlerde 41.dakikada Bilica'nın da yaptığı büyük hatayla topu önünde bularak güzel bir vuruşla kaleci Volkan'ı avlayan Elmander biraz daha gününde olabilseydi yani oyunun bu ilk yarım saatlik bölümünde rakip defansın arkasına atılan toplarda biraz daha kendi adına ikili yardımlaşma yaratabilseydi Galatasaray çok daha erken de golü bulabilirdi. Nitekim maçın 6.dakikasında soldan gelişen Galatasaray atağında ceza alanı içinde Baros ve Elmander dokunamadılar ve adeta takımlarını mutlak golden ettiler.Kazım Kazım da biraz daha

etkili olabilirdi sağ kanatta etkili bindirme yapmakta zorlandığını gözlemledik.

 

Fenerbahçe'ye gelecek olursak orta alanda Emre Belözoğlu,Selçuk Şahin ve son haftaların formda ismi. Christia Baroni üçlüsüyle(4-3-3 sistemi) orta alanda rakibine hükmedemedi sarı lacivertliler her nedense özellikle ilk yarıda Emre çok durgundu.Caner de sol kanatta Eboue karşısında bir varlık gösteremedi.Doğal olarak da Aykut Kocaman ikinci yarıda Stoch'u sahaya sürerek maça halen ortak olabilecekleri inancını koruduğunu gösterdi.Nitekim ikinci yarının ilk 10-15 dakikalık bölümünde oyunun hakimi Semih Şentürk'ü de alarak oyuna başlayan Fenerbahçe idi. Bunda Fatih Terim'in takımını kontrollü oynatarak geriye çekmesi ve kontra toplarla bir tane daha bulursam bulurum bulamazsam da 2-0 bana yeterli anlayışınında etkisi büyük diyebiliriz.Ama yine de yıllar sonra

Fenerbahçe karşısında ilk yarıda 2 gol bulan ve bir o kadar da net pozisyonlar kaçıran Galatasaray taraftarı  için bu skor oynanan güzel futbol karşılığında da olsa yeterli değildi sanırım.Daha nitekim

2-0 olunca taraftar üç üç diye bağırmaya başlıyordu.Ve dakikalar 66'yı gösterdiğinde Selçuk'un köşe vuruşundan gelen topla golü bulan Felipe Melo bu sezon 4.golünü atarak galibiyeti tescillendirerek tribünlere gol sevinci olarak yaptığı pit-bull taklidiyle zaten coşan Galatasaray taraftarını  bu hareket daha da azdırmaya yetiyordu. 

Muslera özellikle ilk yarıda futbol hayatının en rahat maçlarından birini çıkardı,kendisine adeta hiç top gelmedi.Bunda en büyük etken Galatasaray defansında Semih Kaya ve Uflajusi'nin uyumuydu hiç

şüphesiz.Galatasaray takım savunmasını çok iyi uyguladı.Semih özellikle iyi bir kesici olmasının yanında topukaptığında iyi de oyuna sokabilen yetenekli bir genç.Özellikle Terim,Türk Futboluna bir

genç(geçen sene Kartalspor'da çok başarılı maçlar çıkarmıştı) daha armağan ediyor Semih adında.Semih bu maçtan alnının akıyla çıkmayı başardı.Bravo Semih hep böyle!

 

Fenerbahçe ikinci yarı başında Stoch ile direkten dönen pozisyonla beraber biraz oyunu dengeler gibi gözükse de onun dışında çok etkisiz bir oyun sergiliyordu.Daha önceki maçlarda takımını  sırtlayan Alex'i adeta mumla aradı sarı-lacivertliler. Ama yine de Fenerbahçe'nin uzatma 90+2'de şeref golünü atan yine efsane ismi Alex oluyordu.Galatasaray bu gece galip gelerek 1319 gün sonra bir derbi maçı kazanarak 59(639 günsonra) hafta sonra da liderliğe yükselerek hasret kaldığı lige tepeden bakabilme moduna bu sezon tam da maçıyla ulaşarak rakiplerine de Arena'da bileğinin kolay kolay bükülmeyeceğini oynadığı futbolla rajkiplerine gözdağı veriyordu adeta..Fatih Terim biraz daha

acımasız davranarak(fazlasıyla insaflı davrandı rakibine) ikinci yarının başında  takımını geriye çekmeseydi hani o 6 Kasım'da kaybeden takımın hocası olarak bu maçı aynı tarifeyle rövanşı alabilirdi dersek hiç de abartmış olmayız.Terim'li Galatasaray bir başka güzel.Galatasaray galibiyeti sonuna kadar hak etti. Sonuçta iki büyük takıma da yakışan bir maç oldu.Özellikle Fenerbahçeliler de gösterdiği centilmenlikle alkışı fazlasıyla hak ettiler...

 

Yorum:Erdem Dinseven