- Kategori
- Futbol
Arsenal Fener maçı üzerine

Fenerbahçe’nin deplasmanda Arsenal önünde aldığı beraberliğin anlamlı tek bir sonucu var, o da alınan bir puanla guruptan çıkma şansının az da olsa devam etmesi ve UEFA yolunda avantaj kazanılması. Bunun dışında sahada oynanan futbolu övmek, Fenerbahçe’nin geçen yıl aynı ligde yaptıklarını inkar etmek olur.
Fenerbahçe, özellikle ilk yarıda hiç alışık olmadığımız kadar mahkum bir futbol oynasa da, biraz direklerin yardımı, biraz da kalecisinin gününde olması neticesinde Arsenal’in ataklarını savuşturmayı başardı. Eksik Arsenal, Kadıköy’de aldığı beş gollü galibiyetin de verdiği güvenle, nasıl olsa atarım düşüncesiyle, ki bir tane atsalar gerisi de gelirdi, maça devam ettiğinden, ilerleyen dakikalarla birlikte oyun Fenerbahçe lehine dönmeye başladı. Gel gelelim, Fenerbahçe’nin oyunu iki yönlü oynayabilen oyunculardan yoksun olması gol bulabilmesinin en büyük engellerinden biriydi. Fenerbahçe’de dün akşam golü düşünen iki oyuncu vardı, Semih ve Guiza. Arsenal deplasmanında iki oyuncuyla gol bulmak zaten hayalden öte bir şey olamazdı.
Zico’nun takımının Aragones’nin takımından farkı da burada ortaya çıktı. Geçen yıl defansif anlamda iyi işler yapan Fenerbahçe takımı, özellikle David ve Alex’in yönlendirdiği kontra toplarla ihtiyacı olan golleri bulabiliyordu. Rakibin hızını kesen ve fırsatını bulduğunda bitirici darbeyi vuran bir takım olarak çeyrek finali görmüş, Chealse gibi bir devi yenebilmiş bir Fenerbahçe’den söz ediyoruz. Bu yılki takımın bir farkı da, bazı oyuncularının silik başladıkları sezona aynı siliklikle devam etmeleri. Özellikle Carlos, Kazım, Uğur Boral, mahalle maçlarında adam yokluğundan oynayan fasulyeden topçular gibiler. Selçuk, Josico gibi oyuncular, Aurelio’nun yerinde istikrarlı bir şekilde oynayabilecek kapasitede değiller.
Futbol’dan anlayanlar bilirler, bu iş biraz da motivasyon ve konsantrasyon işidir. Özellikle Avrupa kupalarında iyi başlamak çok önemli. Fenerbahçe’nin dün geceki futbol şansı, Porto ile oynanan ilk maçta ortaya çıksaydı, bugün farklı şeyler konuşuyor olurduk. Kötü başlanan bir maratonu başarıyla bitirmek, ancak iyi takımların gerçekleştirebileceği bir durum. Fenerbahçe’nin nasıl bir takım olduğunu biraz daha bekleyip görelim.