Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Artık 'Uykudan Önce' yok

Artık 'Uykudan Önce' yok
 

Adile Naşit


Yazamıyorum...Toplumca yaşadıklarımıza dair tek kelime yazamıyorum...Yazamamak üzüyor, ama yazacak birşey bulamıyorum. Çünkü inanın anlayamıyorum.

Ülke gündemi öyle hızlı, öyle başdöndürücü bir karmaşayla değişiyor ki, kafam basmıyor...Anlamıyorum.

Bunca tutuklama, bunca saldırı, kapatma davaları, savunmalar, iddialar vs, vs,...Bilmiyorum, yetişemiyorum. Bildiğim tek bir şey var, o da bundan 25-30 yıl önce çocuk kalbimde hissettiğim bir huzursuzluğun gönlümü yeniden yoklar olduğu. O günlerle bugünler arasında benzeşen ne ki çocuk kalbimdeki sıkışmayı yeni baştan yaşıyorum? Bilmiyorum. Sadece aynısını derinlerden hissediyorum.

O zamanlara dönüyorum:

Anadolu'nun küçük bir kentinde yaşıyorduk. Gün geçmiyordu ki birinin ölüdürüldüğü haberini duyulmasın, bir gün sağdan ertesi gün soldan, 'yazık yazık, gencecik, ana evladı' diyordu büyüklerim hepsine...Sonra şehrin ileri gelen bir sağcısı, ondan geri kalmayan bir solcusu... Çocuk kalbimde sağı solu yoktu bu ölümün...Neydi bilmyordum ama kötüydü, çünkü büyüklerim olayları birbirilerine endişeli gözlerle, sessiz sessiz anlatıyordu. Yalnız başımıza sokağa çıkmamıza asla izin verilmiyordu. Lisede okuyan ağabeyime olay çıkarsa hemen eve gelmesi tembihleniyordu her sabah. O da buna uyuyor, her gelişinde ayrı bir heyecan, ayrı bir hikaye anlatıyordu. Gece gezmelerinden eve erken dönmek önemli, kasvetli bir telaştı. Gördüğümüz her gölge, her insana korku ile bakılıyor, adımlar hızlanıp telaşla eve doğru koşturuluyordu.

Bir çocuk olarak böyle keskin bir huzursuzluktan, heyecan ve korku çıkarıyordum tabii...Kısa sürüyordu. Gece yatmadan önce 'Uykudan önce' de Adile Naşit masalları dinlediğimde uçup gidiyordu korkular, mışıl mışıl uyuyordum. Bir başka ölüm, bir başka olay duyana kadar o sıkışma derinlerde saklı kalıyordu.

Şimdi? Bir yetişkinim...

Bugün yaşadığım ortamda yanıbaşımızda böyle keskin korkular, açıktan yaşanan çatışmalar, endişe kaynakları şimdilik yok, ama beyaz camın arkasından heyecanlı spikerlerden dinliyorum, internet gazate vb okuyorum: Ülkenin heryerinde birşeyler oluyor, hızla birşeyler değişiyor. Ortalarda paylaşılamayan birşeyler gittikçe artıyor. Paylaşılamayan ne varsa delice paralanıyor... hertürlü değerimizi paralayan o karanlık karmaşa yetişkin kalbimi de sıkıştırıyor... Endişeleniyorum.

İşin kötüsü artık 'Uykudan önce' de yok. Yorganı çekip yatamıyorum.

Ve bu ülkenin sıradan insanı olarak yaşatılanları hiç haketmiyorum...

 
Toplam blog
: 146
: 1061
Kayıt tarihi
: 05.12.06
 
 

Hep yazmak istedim. İnsan düşüncelerini yazıya dökünce kendi başınadır çünkü, kaygısız, katıksız ..